Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hedefimiz Kandil" açıklaması ile ilgili önemli mesajlar verdi.

"IŞIKLARI KARARIYOR"

Akar, "Teröristler neredeyse biz de oradayız" diyerek, "Kandil'in ışıkları söndü, kararıyor. Sonlarının geldiğini gördüler. En son terörist etkisiz hale gelinceye kadar operasyonlar devam edecek. TSK'nın aralıksız mücadelesi sürüyor. Pençe-Yıldırım-Şimşek operasyonlarında 121 terörist etkisiz hale getirildi" ifadelerine bulundu.

İşte Bakan Akar'ın konuşmasından satır başları:

"MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ"

"Biz, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Takriben 40 yıldan beri asil milletimizin başına musallat olan bu beladan milletimizi kurtarmak için 'ölürsek şehit, kalırsak gazi' anlayışıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Teröristler neredeyse biz orada olacağız ve bu terör belasından asil milletimizi kurtaracağız. Kandil'in artık ışıklarının söndüğünü, karardığını, sonlarının geldiğini gördüklerini hepimiz görüyoruz. Bunun bir an önce anlaşılmasını ve adalete teslim olmalarını bekliyoruz.

"İYİ NİYETLİ GİRİŞİMLERİMİZİ BALTALIYORLAR"

İsrail askerlerinin yaptığı gibi, uluslararası hukuku hiçe sayarak bir şey yapmıyoruz. Bizim yaptığımız mücadale şeffaf ve açıktır. Yunanistan'ın Pontus açıklamaları da bir provokasyon, siyasi çözümleri baltalamak için yapılan girişimler. İyi niyetli çalışmaları baltalama gayretinde tahrip etmek için gayret gösteriyorlar. Önümüzdeki hafta, güven artırıcı önlemler toplantısı kapsamında Yunanistan'la görüşeceğiz 4. toplantı için Ankara'ya bekliyoruz.

"BİZİM TARİHİMİZ ÇOK AÇIK"

Yunanistanlı bazı siyasetçilerin ve askerlerin, mesnetsiz, yakışıksız tarihi gerçeklerle örtüşmeyen ifadelerle ortaya çıkmış olmamaları provokatif değildir de nedir. Bizim tarihimiz çok açık. Biz gerçekten insan haklarına saygılı davranmışlardır. Bunun yanı sıra 1919 – 1922 arasındaki Yunan mezaliminin ne olduğunu bütün dünya biliyor. Hal böyle iken kalkıp ta ülkemizi bu şekilde pervasız bir şekilde suçlamak görüşmelerden kaçmak demekti."

"İYİ NİYETİMİZİ SUİSTİMAL EDİYORLAR"

Yunan komşularımızla diyalog içinde, uluslararası hukuka uygun, iyi komşuluk ilişkilerine saygılı bir şekilde sorunlarımızı çözmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz. İstişari görüşmeler, ayrıştırma görüşmeleri başlamış ve devam ederken önümüzdeki hafta uzaktan da olsa güven artırıcı önlemler çerçevesinde Yunan muhataplarımızla görüşmemiz olacak. Kendilerini dördüncü toplantının yapılması için Ankara'ya beklediğimizi bir kez daha ifade edeceğiz. Bu çalışmalar sürerken 19 Mayıs'ta Yunan bazı siyasilerin, askerlerin gerçekten mesnetsiz, yakışıksız, tarihi gerçeklerle örtüşmeyen, tarihi tersinden okuyan birtakım ifadelerle ortaya çıkmış olmaları, gerçekten provokatif değil de nedir? Bunlar tam anlamıyla provokasyondur. İyi niyetli çalışmalarımızı tahrip etmek için adeta ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.

"HER ZAMAN İNSAN HAKLARINA SAYGILI DAVRANDIK"

Bugün olduğu gibi dün atalarımız da insan haklarına saygılı davranmışlardır, biz de aynı şekilde davranmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra özellikle 1919-1921 yılları arasındaki Yunan mezaliminin ne olduğunu bütün dünya biliyor. Hal böyleyken Türkiye'yi, asil milletimizi pervasız, sorumsuz şekilde bu görüşmelerin başladığı bir dönemde suçlamak, gerçekten görüşmelerden kaçmak, karşılıklı siyasi sözlerin ertelenmesi, tahribi için yapılan gayrettir. değerlendirmesinde bulundu.

"İSRAİL'İN İNSAN HAKLARINI GÖZ ÖNÜNE ALMASI GEREK"

İsrailli yöneticilerin insan haklarını göz önünde bulundurmaları, uluslararası hukuka saygı göstermeleri, Filistinli kardeşlerimizin haklarına saygı göstermeleri lazım. Bütün bu zulmü, mezalimi izleyen ve her zaman dillerinden düşürmedikleri insan hakları ve uluslararası hukuku unutan dünya kamuoyunun da ülkelerin yöneticilerinin de bu hususa bu şekilde yakından bakmalarını bekliyoruz."