Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Bingöl İl Başkanlığı'nın düzenlemiş olduğu 'Bayramlaşma Programı' için memleketi Bingöl'e geldi. Bakan Yılmaz, programda, çözüm süreci ve koalisyon görüşmelerine yönelik açıklamalarda bulundu.

Ülkenin hükümetsiz kalmayacağını belirten Bakan Cevdet Yılmaz, ''Hiçbir kırmızı çizgi koymadan, hiç kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, bütün partilerle görüşmeler yaptık. Onların bize söyleyeceklerini dinledik. Nerede ne yapabiliriz diye konuştuk. Tek başına hükümet olmayınca, şu gerçeği görmemiz lazım. Hiç kimsenin tam olarak dediği olmaz. Ortak hükümet demek, uzlaşmak demek. Bunun olup olmayacağını şu anda bilmiyoruz, konuşmak için henüz çok erken. Henüz tam olarak müzakereler yapılmış değil. Ön müzakereler başladı. Birbirimizi anladıktan sonra, birbirimizi keşfettikten sonra asıl müzakerelere geçip geçmeme kararı verilecek. O karar verildikten sonra da çok daha detaylı bir şekilde bütün politikaları ele alacağız. AK Parti burada da çok hazırlıklı. Biz tek tek bütün partilerin ne söylediğini, hangi politika dökümanlarında ne olduğunu çıkarttık. Kendi politika belgelerimizle mukayeselerini yaptık. Dolayısıyla AK Parti hazırlıklıdır. Usul konusunda da hazırlıklı, muhteva konusunda da hazırlıklı ve önümüzdeki süreçte çok sağlıklı bir şekilde bu görüşmeleri yapacağız." dedi.

Hiçbir zaman kırmızı çizgilerden bahsetmediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, ''Biz milletin menfaatlerini önümüze koyuyoruz. Ülkemizin menfaatlerini önümüze koyduk. Her şeyi yaparız demiyoruz. Bizim de ilkelerimiz var, politikalarımız var, değerlerimiz var, hedeflerimiz var. Bu çerçeve içinde bu görüşmeleri yapacağız. Olumlu neticelendirilirse bir hükümet ortaya çıkacak ve ülkeyi bu şekilde yöneteceğiz. AK Parti'nin ağırlığı olduğu bir hükümet olacak." ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecine de değinen Bakan Yılmaz, "Gerçeği görmemiz lazım. Gerçek de şudur, çözüm süreci başladıktan sonra silahların bırakılması gerekirdi. Silahlı bütün unsurların yurt dışına gitmesi gerekirdi veya bir şekilde silahları bırakması gerekirdi. Bu oldu mu? Olmadı. İşte bütün mesele budur, bütün meselenin özü budur. Kendimizi kandırmayalım. Hem silah, hem siyaset olmaz, hem silah, hem demokrasi olmaz. Bugün Türkiye'de bütün siyasi kanallar açıktır. Bütün sivil toplum kanatları açıktır, herkes istediğini konuşur, tartışır ortaya getirir. Peki, bu silahlar niye var? Bunun cevabını birilerinin vermesi lazım. Bu vatandaşımıza, silahın gölgesinde siyaset yaptırmaya kimin ne hakkı var. Kafasına silah dayamayabilirsiniz ama bir yerlerde birilerinin elinde silah olduğunu bilerek, demokratik siyaset olabilir mi? Olmaz. Bunun mutlaka ortadan kalkması lazım." diye konuştu.

Silahla, siyasetin aynı yerde olmayacağını belirten Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: ''Burada ilkesel bir tutum belirlememiz lazım hepimizin toplum olarak bunun karşısında olmamız lazım. Ben buradan sadece AK Parti'ye oy verenlere seslenmiyorum, HDP'ye oy verenlere, diğer partilere oy verenlere de sesleniyorum; lütfen bu silahlara karşı hep birlikte duralım, bunu dışlayalım, lanetliyelim, yeter diyelim. Bunun bize verdiği zararı görmüyor muyuz? Hizmetlerden bahsediyor değil mi bazıları? Peki değerli kardeşim silahların hizmetlere verdiği zararları niye görmüyoruz? Bu yollara, barajlara yapılan saldırıları neden görmüyoruz? Madem ki derdimiz hizmet, madem ki bu bölge, bu ülke kalkınsın istiyoruz, silahların gölgesinde demokrasi olmadığı gibi silahların gölgesinde kalkınmada olmaz. İşte bu silahları patlatanlar, hizmetlere saldıranlar, halka saldırıyor. Artık bir hükümet ortaklığı kurulduğu zaman bu meseleleri onlarla konuşacağız."