Dumanlı'nın bir haber ve iki köşe yazısı sebebiyle hakim karşısına çıkmasının kabul edilemeyeceğini ve bundan terör örgütü suçlaması çıkarılamayacağını ifade eden Baro Başkanı Bozkurt, şüpheli ve avukatı dosyanın içeriğini bilmemesine rağmen yürütmenin, "Onlar gazetecilikten değil, başka suçlardan yargılanıyorlar." açıklamalarının da kabul edilemeyeceğini belirten söyledi. Bozkurt, “Ekrem Dumanlı, 'İki yazı, bir de haberle ilgili mi buradayım?' diyor. Bunlarla ilgili bir insan tutuklanmaya sevk edilemez. Eğer bunlardan başka bir madde varsa bunun da şüpheliye açıklanması gerekir ki savunmasını yapabilsin. Kim okursa olsun değil tutuklamaya sevk edilmek, cumhuriyet savcısı tarafından bizzat ya da verdiği emirle kolluk tarafından ifadesi alınacaksa ilk yapılması gereken burada soruşturma makamlarının, neyle suçlandığını ve bütün haklarını bildirmektir. Bu yapılmadan, 'Buyur kendini savun' demekle eşdeğerdir. Neyle, neye karşı savunacak? 'Neyle suçluyorsunuz beni?' deme hakkı herkeste var. Kanun da zaten bu hakkı korumak için var. Kısıtlama ve gizlilik kararı verilen dosyalarda, şüphelinin ya da avukatın savunma yapması imkansızdır. Zordur demiyorum, imkansızdır. Kısıtlama olan bir davada savunma yapılamaz. Savunmasız bir yargı da olamaz. Eğer soruşturmanın gizliliği ilkesi var ve buna herkesin uyması gerekiyorsa neyle suçlandıklarını şüphelinin kendisinin ve avukatının bilmediği yerde, yürütme makamlarının asla bilmemesi gerekir. Dolaysıyla böyle beyanlarda bulunulmamalı.” dedi.

Baro olarak hiç kimsenin tarafında olmadıklarının, sadece hukukun tarafında olduklarının altını çizen Gökhan Bozkurt, "Şüpheliler kimlerse onlara savunma hakkı sonuna kadar tanınmalı. Evrensel hukuk ve bizim mevcut mevzuatımız çerçevesinde haklarının sonuna kadar kullandırılması gerekir. Bizim bir hukukçu olarak, 'Oh olsun. Bak gördün mü, senin de başına geldi.' tarzında bir yaklaşım sergilememiz mümkün değil. Bir kimsenin suçu varsa hukuk çerçevesinde yargılansın ancak bunu yaparken savunma ayağını yok ederseniz, avukatın aleyhine savunmasına getirilecek her düzenleme, her vatandaşımızın savunmasız kalması demektir. Dolayısıyla çok tehlikeli bir durum bu. Biz şüphelinin kim olduğuna bakmayız. Yalnızca hakkı veriliyor mu verilmiyor mu, adil yargılanma hakkına, masumiyet karinesine uyuluyor mu uyulmuyor mu, bu bizler için önemli. Eğer bu görüntülerdeki gibi ise benim gördüğüm o, iki köşe yazısı ve bir haber, bu vahimdir. Başka suçlarla suçlanıyorlar ise somut delillerle kendilerine söylenmesi lazım. Yoksa sorgu hakimi, 'Bundan başka sorgu yok.' deyip terör örgütü üyeliği nedeniyle savunma isteyemez tabii ki de. Neyle suçluyorsanız, onunla ilgili savunma istersiniz. Umuyorum, savunma hakkının kutsiyeti herkes tarafından görülür ve uygulanır. Yoksa hiçbirimizin hukuk güvenliği yok demektir." ifadelerini kullandı.