Trabzon Barosu Başkanlığı Avukat Orhan Öngöz, avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yargının hiçbir sorununun çözülemeyeceğini belirterek, modern bir avukatlık kanununun derhal çıkartılması gerektiğini söyledi.

Öngöz, Avukatlar Günü menüsebetiyle yaptığı açıklamada, demokrasi ve hukuk devletinin teminatı olan mesleklerinin sorunlarının daha da arttığı, yasal kazanımlarının yok sayıldığı, savunmanın güçsüzleştirildiği, büyük beklenti içerisinde oldukları Avukatlık Yasasının meclis gündemine halen gelmediği, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik baskıların devam ettiği bir ortamda ülkenin sürekli değişen, kaotik ve endişe veren gündemiyle karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Çağlayan Adliyesi’ndeki terör saldırısı sonucu şehit olan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’a yapılan menfur saldırıyı lanetleyen Önzgön, Kiraz’a Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere tüm yargı camiasına başsağlığı diledi. 4 Nisan Cumartesi akşamı Rize-Trabzon karayolunda Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse yönelik saldırıyı da kınayan Özgön, şike sürecinin en hararetli dönemlerinde bile böyle bir olayın yaşanmadığı dikkate alındığında, bunun bir provokasyon olduğu, şehri ve Trabzonspor ile ilgisinin bulunmadığının açık olduğunu savundu. Öngöz, bu ve benzer saldırılarla, hukuk devleti ve demokrasinin, toplumsal barışı hedef alındığını, ülkenin istikrarsızlaştırılması ve devlete olan güvenin azaltılmasının amaçlandığını belirtti.

Adalet duygusunun yara almasının projokatif eylemlere zemin hazırladığını ifade eden Öngöz, “Toplumdaki kutuplaşma ortamının ve yargı bağımsızlığı ile ilgili şüphelerin artması, yargı kararlarının uygulanmaması gibi sebeplerle “adalet duygusunun” yara almasının bu tür provokatif eylemlere zemin oluşturduğunun, terör eylemleri gerekçe gösterilerek hukuk devleti ve demokrasi anlayışından iyice uzaklaşılması sonucunu doğuracak yasal düzenlemeler yapıldığının, Çağlayan Adliyesinde yaşanan terör olayındaki istihbarat ve güvenlik zaafının, avukatlar hedef gösterilerek örtülmeye çalışıldığının da farkındayız. Her şeyden önce bilinmelidir ki biz avukatlar, imtiyaz peşinde değiliz. Yargının kurucu unsurlarından birisi olarak, görevimiz nedeniyle bulunduğumuz mekanlarda ve görevimizi yaparken, hakim ve savcılarla aynı işlemlere tabi tutulmayı talep ediyoruz. Zira aksine uygulamanın silahların eşitliliği ilkesine aykırı olacağını, bağımsız savunmayı zayıflatacağını ve adil yargılama ilkesini kuşkulu hale getireceğini biliyoruz. Biliyor ve diyoruz ki; bir gün herkesin avukata ihtiyacı olabileceği, bağımsız savunmanın olmadığı yerde yargılamadan ve adaletten söz edilemeyeceği gerçeğinden hareketle, bağımsız savunmanın temsilcileri ve yargının konuşan yüzü olan avukatlar ve çatı örgütü baroların susturulmasına milletimiz asla müsaade etmeyecektir. Adaletin tecellisine katkı sunan ve iliksiz olan cübbelerimiz, hiçbir baskıya boyun eğmeyecek, işlenen suçların yahut ihmaller zincirinin üzerinin örtülmesinde perde olmayacaktır. Unutulmamalıdır ki devletin temeli adalet, adaletin temeli bağımsız savunmadır.” dedi.

Özgön, avukatları terörist, yahut teröristlerle aynı saftaymış gibi gösteren eylem ve söylemlere sessiz kalamayacaklarını vurguladı. Aavukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yargının hiçbir sorununun çözülmüş olmayacağı bilinciyle modern bir Avukatlık Kanunu derhal çıkartılması gerektiğini vurgulayan Başkan Öngöz, avukatlar ve baroların hukukun üstünlüğünü, laik hukuk devletini, demokratik ilkeleri, halkı ve hakkı savunmaya, toplumun umudu olmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.