Van Baro Başkanı Murat Timur, Bugün TV, Kanaltürk, Bugün Gazetesi gibi medya kuruluşlarını da bünyesinde bulunduran Koza İpek Holding'e kayyum atanmasını, siyasi iktidarın son çırpınışları olarak değerlendirdi. Timur, muhalif diye nitelendirilen basının gözaltına alınmasıyla, tutuklanmasıyla sindirilmeye çalışıldığı yerde hukuktan bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği kararıyla Koza İpek Holding'e bağlı şirketlere kayyum atanmasına tepkiler devam ediyor. Seçimlere sayılı günler kaldığı için 'muhalif medya'yı susturmaya yönelik olarak değerlendirilen kayyum atamasına tepki gösteren Van Baro Başkanı Murat Timur, hukukun temel mantığının adil bir düzen sağlaması olduğunu belirtti.

Hukukun siyasi iktidarın emrinde bir araç haline gelmesi halinde artık orada hukuktan bahsetmenin mümkün olmadığını aktaran Timur, “İş, bir şirketin kanuna uygun bir şekilde faaliyet yürütüp yürütmemesi değil, bunu herkes biliyor. Olay şu; siyasi iktidar seçimden 3-5 gün önce son çırpınışlarını gerçekleştiriyor. Mesele aslında tam da budur. Burada aslında hukuki bir görüş belirtmenin anlamının olduğunu düşünmüyorum. 7 Haziran'dan beri siyasi iktidar, seçim sonuçlarına itibar etmeyerek bu toplumu bir kaos bir kargaşa ortamına sürüklüyor. Yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Ne uğruna yitirdi? Siyasi iktidarın mutlak iktidarını kurması için gitti.” dedi.

Siyasi partilerin Ankara katliamından sonra ciddi bir seçim faaliyeti yürütmediğini dile getiren Timur, konuşmasına şöyle devam etti: “Ancak siyasi iktidar çok rahat bir şekilde miting yapıyor. Hiçbir güvenlik sorunu kendileri yaşamıyorlar. Böyle bir ortamda içinde basının da yer aldığı şirket üzerinden bir tartışma değil de medya üzerinden muhalif kesimlerini sindirme olarak değerlendirmek gerekiyor. Elbette bir toplumda eğer adalet duyguları dip noktaya vurmuşsa bir ülkede muhalif olan basın tutuklanma, el koyma, gözaltına alınma gibi baskı ve tehditlerle sindiriliyorsa zaten o toplumda artık hukuk var mıdır, yok mudur? Adil midir, değil midir? Bu tartışmaları da yapmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda sonuç olarak Türkiye’yi kurtaracak olan bu seçimlerin ne olursa, seçimde yurttaşların demokratik tavır göstererek gidip oy kullanmaları, ülkeyi de bir diktatörlüğe doğru giden anlayışı da yine demokrasinin kurallarıyla sandıkla bu diktatörlük anlayışına son vermek gerekiyor.”