Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, ''Bu müessif kazanın öncesi ve sonrasıyla ilgili tüm aşamaların varsa ihmal ve eksikliklerin ayrıntılı olarak araştırılması için ayrıca talimat verdik'' dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 5 kişinin helikopter kazasında hayatlarını kaybetmesinden derin üzüntü duyduğunu belirtti. Tüm insan üstü gayretlere rağmen arama kurtar çalışmalarının arzu edilen neticeye ulaşılamadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ''Daha kısa zamanda netice alma bakımından bunu söylüyorum. Bu nedenle bu müessif kazanın öncesi ve sonrasıyla ilgili tüm aşamaların varsa ihmal ve eksikliklerin ayrıntılı olarak araştırılması için ayrıca talimat verdik. Ayrıca devletimizin bu çeşit olabilecek olaylarda imkan ve kabiliyetlerinin artırılması varsa ilave tedbirlerin artırılması alınması maksadıyla bir meclis araştırması yapılmasına karar verdik. Bu konuda milletvekillerimizce hazırlanan Meclis Araştırma Önergesini bu pazartesi günü meclisimize sunacağız.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'dan aldığı son bilgilere göre helikopterde bulunan 6. kişi İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri İsmail Güneş'in bulunması için çalışmalarının aralıksız sürdürüleceğini bildirdi. Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya ve pilot Kaya İstektepe'ye Allah'tan rahmet; ailelerine, sevenlerine, BBP, havacılık camiası ve Türk ulusuna başsağlığı diledi. Toplantıya girmeden önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile görüştüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, ''İçişleri Bakanımızın bana verdiği son bilgilere göre helikopterde bulunan altıncı kişi İhlas Haber Ajansı Muhabiri İsmail Güneş'in bulunması için arama çalışmaları devam ediyor. Toplantıya girmeden son olarak bakanımızla görüştüm, arama çalışmalarına aynı kararlılıkla devam ediyorlar'' diye konuştu. Kazanın duyulduğu andan başlayarak devletin bütün imkanlarını seferber ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: ''Bu çerçevede İçişleri Bakanımı, bizzat çarşamba günü akşamı Kahramanmaraş Göksun'a göndermek suretiyle onun koordinasyonunda Genelkurmay'ın, Ulaştırma Bakanlığımızın, Sağlık Bakanlığımızın, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüzün, gönüllü sivil kurtarma ekiplerinin ve sivil vatandaşlarımızın gayretli çalışmalarına hepimiz şahit olduk. Bölgenin çetin coğrafi koşullarını burada tekrar hatırlatmak istiyorum. Tüm bu olumsuz şartlara rağmen arama ve kurtarma çalışmaları olağanüstü zorluklarla sürüdürüldü. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen gerçekten geceli gündüzlü bu çalışmaları sürdüren 2 bini aşkın Mehmetçiğimize, emniyet güçlerimize, sivil savunma ekiplerimize, gönüllü kuruluşlarımıza, köy korucularımıza ve halkımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Özellikle hayatları pahasına kurtarma faaliyetleri için çok zor koşullarda uçuşa çıkan pilotlarımıza teşekkür ediyorum.'' -YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA RUHU- Kendisinin de perşembe günü Kahramanmaraş'a giderek yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tüm günü orada arkadaşlarımızla çalışma yaparak geçirdim. Devletimizin tüm kurumları, Büyük Birlik Partisi camiası ve gönüllü vatandaşlarımız arasında uyumlu bir koordinasyon olduğunu gördük. Bu vesileyle Büyük Birlik Partisi camiasına ve ailelere, özellikle kendi ailesine, tabii ki Muhsin Bey'in kayın biraderinin de partimin milletvekili olması, aynı zamanda TBMM Başkanvekili olması ailenin olaya gerçekten çok çok soğukkanlı yaklaşması bizim işimizi de ciddi manada kolaylaştırmıştır. Bu vesileyle kendilerine ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten olaylar karşısında takındıkları tavır ve devlet kurumlarına yardımcı olmak için gösterdikleri gayret her türlü takdirin üstündedir. Biz bu olayla birlikte dayanışma ruhunun, yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Türk milletinin bu güzel özelliğini bir kez daha bu olayla müşahede ettik. Bu güzel davranış, biraz olsun acılarımızı dindirmiştir.'' -''YETERLİ DUYARLILIĞI GÖSTERMEMİŞTİR''- ''Kurtarma çalışmaları aşamasında bilgi vermeye çalışan basın kuruluşlarının bir kısmının kazazedelerin ailelerinin ve Büyük Birlik Partisi camiasının acılarına yeterli duyarlılığı göstermediğini'' söyleyen Erdoğan, bu konuda duyarlılık gösteren medya mensuplarına teşekkür etti. Hollanda'da THY uçağının yaptığı kazayı anımsatan Erdoğan, oradaki yetkililerin teknik çalışmalar tamamlanmadan açıklama yapmadıklarına işaret etti. Erdoğan, ''Gazetelerde de bu noktada herhangi bir açıklama duymadık. Niçin? Çünkü, karakutuya varıncaya kadar bütün teknik çalışmalar bitecek ki ondan sonra net, doğru haber açıklansın. Bütün teknik bilgiler doğru açıklansın ve ona göre de değerlendirmeler doğru yapılsın'' diye konuştu. Aslı astarı olmayan bilgilerle değerlendirme ve yorum yapmanın insanların olayı yanlış değerlendirmelerine, hafızalara farklı İzlenimler bırakılmasına yol açtığını kaydeden Erdoğan, ''Bunları ortadan kaldırmak lazım. Bu tür olaylar bir siyasi ranta dönüştürülmemeli. Bunun gayreti içinde olmak hakikaten, bizleri üzüyor. Kaldı ki, olayın şu andaki mağdurları ortada. Onlardan bu tür bir ses çıkmazken, ilgisiz bu tür bazı medya çevrelerinin bu olaylara böyle yaklaşması hakikaten bizleri üzmüştür'' dedi. -''YAZICIOĞLU BU MİLLETİN GÖNLÜNE GİRMİŞTİR''- ''Ölüm haktır. Bizler, kaza ve kadere inanmış bir inancın mensuplarıyız. Ölüm kimi nerede yakalayacak bu belli değildir''diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Biz insanlar için, her zaman söylediğimiz gibi öldüğümüzde unvanlarımızla değil, milletimizin gönlünde bıraktığımız izlerle anılacağız. Yani, 'Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş meğer' gerçeğinde olduğu gibi. Hani birilerinin sürekli olarak söylediği gibi, öldükten sonra onu hayırla yad etmek değil, yaşamında acaba nasıl yaklaştınız? Bu sorular da akla geliyor. Ve hepimiz şahidiz ki, Muhsin Yazıcıoğlu bu milletin gönlüne girmiştir. Herkesin sevgisini ve saygısını kazanmış bir er kişi olarak anılacaktır. Farklı siyasi partilerde olmamıza rağmen, arkadaşlığımız, kardeşliğimiz, dostluğumuz, liderler arasında çok farklı olan bir kardeşimizdi. Zaman zaman görüşebildiğimiz, ülke meselelerini müzakere edebildiğimiz bir arkadaşımdı. Ben bir kez daha merhumlara Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve sevenlerine ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Tabii ki ailenin acısı büyüktür. Onlara da sabır ve metanet diliyorum. Milletimizin tekrar başı sağ olsun.'' -SORULAR- Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, naaşların Kahramanmaraş'ta olduğunu ve adli tıbbın çalışmalarını yaptığını söyledi. Bir uçak tahsis ettiklerini ve uçağın Kahramanmaraş Havaalanı'nda bekletildiğini dile getiren Erdoğan, ''Dönebilirlerse bu akşam Ankara'ya dönecekler'' dedi. Erdoğan, kendisine gelen bilgilere göre, Muhsin Yazıcıoğlu'nun cenaze töreninin Salı gününden önce yapılmasının söz konusu olmayacağını, önce partililerin kendi arasında ve aile ile birlikte değerlendirme yapacaklarını kaydetti. Erdoğan, ''Yazıcıoğlu'nun cenazesi için Salı günü üzerinde duruluyor. Kendileri bunu açıklayacaklar'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''Saadet Partisi Göksun İlçe Belediye Başkan adayını, BBP'ye jest olsun diye geri çekti. Sizin de böyle bir düşünceniz var mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, bu olayı siyasi konu malzemesi yapmanın anlamı olmadığını ''O ayrı, bu ayrı. Yani, insani ve siyasi duyarlılıkları farklı değerlendirmemiz lazım'' dedi. Arama-kurtarma çalışmaları ile ilgili bir soru üzerine de Erdoğan, bütün olayların herkesin gözü önünde yaşandığını belirterek tüm basın mensuplarının havalar düzeldikten sonra veya arzu etmeleri halinde şimdi bölgeye giderek gezmelerini istediğini söyledi. ''Bakalım bölge gezmeye dahi müsait mi?'' diyen Erdoğan, ''karın, tipinin altında, 3 bin 300 metre yükseklikte bir rakımın olduğu dağlık bölgede sis varken, helikopterin uçamayacağını'' kaydetti. Erdoğan, dün akşam kendisine verilen bilgilere göre, içinde DAK, AKUT ve askeriyenin komando birliklerinin bulunduğu özel yetişmiş timlerin o bölgeye gitmek için hareket ettiklerini ve 7-8 kilo metrelik yolu 6-7 saatte gitmeyi planladıklarını anlattı. Araçların gidemediği, dozerlerin ulaşamadığı bu bölgeye timlerin hedefledikleri saatte ulaşamadıklarını, çığ tehlikesi de olduğu için durmak zorunda kaldıklarını dile getiren Erdoğan, sabah saat 04.00-05.30 gibi tekrar yürüyüşe başlayan timlerin sabah 08.00- 08,30 gibi enkaz bölgesine ulaştıklarını kaydetti. Timlerin 6-7 kilo metrelik yolu 14-15 saatte aldıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Bu kadar zor şartlarda bu mücadele verildi. Bunun değerlendirmesini yaparken, dürüst, doğru değerlendirmek lazım'' diye konuştu. Erdoğan, Adana Bölge Komutanı'na, Genel Kurmay Başkanlığı'na, Jandarma İl Komutanı'na, sivillere ve askerlere verdikleri mücadeleden dolayı teşekkür ederek, bu sabah bir helikopterin o bölgede zorunlu bir iniş yapmak durumunda kaldığını da hatırlattı. Erdoğan, helikopterin, kötü hava koşulları dışında neden düştüğüne ilişkin bir soru üzerine de o konudaki çalışmaların Sivil Havacılık tarafından yapıldığını, bu konudaki açıklamanın da daha sonra yapılacağını söyledi. Bir gazetecinin, ''Enkazı bulanlar, yetkililere haber verilmesine rağmen, kimsenin o bölgeye gelmediğine dair ifadelerde bulundular. Ayrıca köye kablo kokusu geldiğini söylediler. Bunların doğruluk derecesi nedir?'' şeklindeki bir sorusuna da Erdoğan, o köy ile kaza mahallinin arasının 7 saat olduğunu hatırlatarak, ''7 saatte gelinen yere kablo kokusu gelir mi? Allah bize akıl vermiş. Bilim denilen bir şey var'' diye konuştu. Erdoğan, son alınan haberle birlikte araçlar gidemediği için donanımlı özel timlerin enkaz mahalline gittiğini ve orada 5 ceset bulduklarını anımsattı. Erdoğan, ''İsmail Güneş'in aranmasıyla ilgili çalışmalar orada yoğun bir şekilde aralıksız sürdürülecek. Bulana kadar'' dedi. Erdoğan, bir soru üzerine yarın saat 11.00 civarında oyunu kullandıktan sonra Ankara'ya gideceğini bildirdi