Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Bank Asya'yla ile ilgili yersiz ve mesnetsiz bir karar aldığını belirten Kırıkkale Anadolu İşadamları ve Sanayiciler Derneği Başkanı Fatih Sarı, "Bank Asya'ya yeni bir yönetim kurulu atamasını, iş adamları ve yatırımcıların güven duygusunu zedeleyen ve ülke ekonomisi açısından son derece tehlikeli ve talihsiz bir uygulama olarak değerlendiriyoruz." dedi.

Kırıkkale Anadolu İşadamları ve Sanayiciler Derneği Başkanı Fatih Sarı, yaptığı açıklamada, bu uygulamanın hukuk, demokrasi ve evrensel insani değerler ölçütünde ülkeyi idare etmek ve milletin refahını artırmakla sorumlu bulunanların yanlış tutumları nedeniyle son bir yıldır Türkiye'nin içine sokulduğu hukuk ve demokrasiden uzaklaşma sürecinin bir parçası olduğunu ifade etti. Sarı, "İktidarlar tüm demokrasilerde gelip geçicidir. Ekonominin evrensel prensipleri ve hassasiyetleri ise iktidarlardan bağımsızdır ve değişmezler. Bu nedenle herhangi bir siyasi iktidarın ya da siyasinin güven esasına dayanan finans piyasası ve aktörlerini karalamaya veya batırmaya yönelik çaba göstermek gibi bir hakkı yoktur.” diye konuştu.

Alınan bu ve benzeri hukuka, ekonominin işleyişine ve toplumun refahına aykırı kararların maliyetini millet olarak herkesin ödeyeceğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Sarı, benzeri kararlara geçmişte alet olan tüm bürokratlar gibi, günümüzde bu tür hukuksuzluklara imza atanların da bir gün mutlaka adalet önünde hesap vereceklerini bilmeleleri gerektiğini belirtti. Başkan Fatih Sarı, şöyle dedi:

"Çünkü üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan, katma değer üreten, ülke refahına katkı yapan, büyük riskler alarak küresel rekabete karşı mücadele eden biz iş adamları, bazı bürokratların attıkları hukuksuz imzalar ile tüm bu kazanımları yok etmeleri ve ülke ekonomisine ağır tahribat vermelerine seyirci kalmayacağız ve yaptıkları hukuksuz uygulamalardan dolayı ulusal ve uluslararası adalet önünde hesap vermelerinin takipçisi olacağız.

Bu ülkenin vatandaşları tarafından kurulan, işletilen, yüz binlerce müşterisi olan, ülkemizin sermaye yeterlik rasyosu en yüksek üç bankasından biri konumunda bulunan Bank Asya'ya yapılan bu muamele, Anayasa tarafından koruma altına alınan teşebbüs hürriyetinin da açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Bugün Bank Asya'ya yapılan keyfi uygulamanın benzerinin, yarın siyasi iktidarın beğenmediği başka finans kurumlarına, özel şirketlere, müteşebbislere de uygulanmayacağını kimse söyleyemez. Bu tehlikeli gidişe dur demek ve ülke ekonomisinin siyasi ihtirasların tatmin alanı olmadığını vurgulamak için, AGİAD olarak Bank Asya'nın yanında olduğumuzu açıklıyoruz.”