Yapılan Basın Açıklaması Şu Şekilde:

Saygıdeğer Kamuoyu ve Değerli Basın Mensupları,
Bizler burada Bayır Bucak’taki Türkmen kardeşlerimize ve bütün dünyada ki insanların maruz kaldığı insanlık dışı muameleye sessiz kalmadığımızı, vicdanlarımızın sızladığını ve acı çektiğini paylaşabilmek, kınamak için toplanmış bulunuyoruz.
Saygıdeğer Kamuoyu ve Değerli Basın Mensupları,
Suriye Türkmenleri, Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Malazgirt Savaşı'ndan önce belirli oranlarda Rakka ve Halep bölgesine yerleşmeye başlamışlardır. Ardından Anadolu'nun fethiyle Haçlı Seferlerine karşı bölgeye önemle yerleştirilmiş Oğuz boylarıdır.
Suriye'de 2011'den bu yana devam eden iç savaşta yeterli insan ve silah gücü bulunmayan Türkmenler, en fazla kayıp yaşayan, mağdur olan kesimdir. Türkiye'nin Suriye dış politikası, Türkmenleri Suriye içerisinde Esed rejiminin hedefi haline getirmiş, Türkmen bölgelerinde büyük yıkımlar yapılmıştır. Esed rejimi, bazı bölgelerde Türkmenlerin izini silmek yok etmek için her türlü zulmü yapmakta burada bulunan kardeşlerimize sindirme ve yok etme politikası uygulamaktadır. 
Suriye'de ağır ve sürekli saldırı altındaki Türkmen Dağı düşmüştür. Bayır Bucak'a 15 gündür insafsızca saldıran Rusya, Esad ve İran güçleri Türkmen toprağı vatanı olan bölgede maalesef hâkimiyet kurmuştur. 25 bin Türkmen kardeşimiz katliamla karşı karşıya.
Bayır Bucak’ta, Doğu Türkistan’da, Musul’da, Kerkük’te, Aslında her yerde çile çekilmektedir.Haksızlığa ve ıstıraba maruz kalan her kim olursa olsun çilesine ortak olmaya, derdiyle dertlenmeye, sevinciyle sevinç duymaya, mutlu olmaya baş koymak lazım.
Zulme maruz kalan her kim olursa olsun yanında olduğumuzu, olacağımızı onların dertleriyle dertlendiğimizi, dertleneceğimizi, onların tırnağına gelen acının bizim de canımızı yaktığını haykırmak için siz değerli ve duyarlı insanımızla burada toplandık.
Saldırılar savaş suçudur. Rusya, İran ve Çin Suriye rejimiyle birlikte Türkmen bölgesinde katliam yapmakta, Türkmenler soykırıma maruz kalmakta, canlar yanmakta, analar ağlamakta ve vicdanları sükut edenler hoyratça yakıp yıkmaktadır.
Her türlü soykırım insanlık suçudur ve gerekçesi ne olursa olsun kabul edilemez. Maalesef dünya bu katliama seyirci kalırken, Müslüman olduğunu iddia eden devletler de bu soykırıma sessiz kalmakta, hatta  Müslüman olduğunu iddia eden devletler bizzat bu saldırıların içerisinde de yer almaktadır.
Tıpkı geçmişte olduğu gibi kardeşlerimize arkadan vurmakta ve ihanet etmektedirler.
Devletimizin Türkmenlere her türlü yardımda bulunması gerekir ve bu bir lütuf değil kardeşlerimize karşı insanlık borcudur. Aksi halde kardeşliğimize zarar gelir ve Türkmenlerin boşalttığı bölgelere terör örgütleri yerleşir.
Türkmenlerin hayatları kararıyor, varlık haklarına göz dikiliyor ama kimsenin umurunda değil. Yıllardır Bayır Bucak'ta yaşayan soydaşlarımıza nefes almak çok görülüyor, insanlıktan yoksun olanların uçakları, kara birlikleri ha bire ölüm yağdırıyor


Bizler, vicdanı olan herkes Türkmen kardeşlerimizin acılarını, dram ve felaketlerini üzülerek izlemekte ve tüm imkânlarıyla devletin daha aktif olmasını beklemekteyiz.
Türkmen kardeşlerimiz “Önce Allah'a sonra Türkiye'ye güveniyoruz. Elimizde kalan stratejik bölgeler de giderse Türkmen bölgesi biter" diyor lakin strateji uygulaması, dış politikayı yönlendirmesi, konuşması ve iş yapması gerekenler ise sükût ediyor ya da olması gereken düzeyde tavır koyamıyor.
Tarih boyunca İlgililerin ilgisizliği, karar alma sürecindekilerin karar almadaki yetersizlikleri nedeniyle şimdi Türkmen kardeşlerimize yapılanlarda olduğu gibi zalimlerin zulmünden dolayı hep mazlumların canı yanmıştır.
Sadece Esed'le değil,  yardımcısı dış güçlerle desavaştıklarını, gençlerinin bütün zorluklara rağmen direniş gösterdiğini, şehit ve yaralılarının olduğunu ancak Osmanlıdan, ecdatlarından kendilerineyadigâr kalan bu toprakları ve namuslarını kanlarının son damlasına kadar düşmanlardan koruyacaklarını dile getiren Türkmen kardeşlerimizin, bu onurlu duruşları ümit ediyoruz ki kararan kalplere inat yeşeren vicdanların tohumları olsun.
Yağmur taneleri gibi toprağa düşen her Türkmen kardeşimizle birlikte bir yanımız çöküyor, canımız yanıyor ve acılarımız çoğalıyor.. 
Ülkeleri adına, inandıkları değerleri adına hayata gözlerini yuman kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyoruz.