Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Çağlar, gün içerisinde herhangi bir ağrısı ya da rahatsızlığı olmadığı halde bebekleri 3 saat civarında, haftada en az 3 gün ve yaklaşık 3-6 hafta sebebi belli olmadan ağlıyorsa 'Kolik' olabileceğini söyledi.

Bebeklerin dünyaya geldikten sonra sebepsiz ve sonu gelmeyen ağlama krizleri yaşayabildiğini anlatan Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Çağlar, “Bebeğiniz sürekli ağlarken siz de onu sakinleştirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz, ama çoğu zaman onu susturmak çok da kolay olmuyor. Böyle bir durumda yapmanız gereken öncelikle sakin olmak. Eğer herhangi bir sağlık sorunu yoksa bebeğiniz büyük ihtimalle kolik” diye konuştu.

Dr. Murat Çağlar, kolikin bir başka ifadeyle 'infantil kolik' sağlıklı bir bebekte günde 3 saat civarında, haftada en az 3 gün ve yaklaşık 3-6 hafta süren sebebi belli olmayan ve aileyi rahatsız edecek düzeydeki periyodik ağlamalar olduğunu söyledi. Kolik bebeklerin, özellikle akşam üzeri huzursuzlaştığına işaret eden Dr. Çağlar, şu bilgileri verdi; “Akşamın ilk saatlerinde ise bu huzursuzluk yerini ağlamaya bırakıyor. Gece yarısına kadar devam eden bu sıkıntılı durum, bebeğin geç saatlerde uyumasıyla sona eriyor. Genellikle yüzde kızarma, ayaklarını karnına çekme ile birlikte çığlık atarcasına ağlama başlıyor ve aralıklı olarak gelip giden tarzda 2-3 saat kadar sürebiliyor. Gaz çıkartmakla ağrı hafifleyebiliyor. Kolik, genellikle yaşamın ikinci üçüncü haftasında başlıyor, 6. haftada şiddetleniyor ve 3-4. ayda kendiliğinden kesiliyor. Koliğin nedeni kesin olarak bilinmemesine rağmen sindirim sistemi, psikososyal nedenler venörogelişimsel nedenler sebep olarak gösteriliyor.”

“Gaz sancısı gerek anne sütü, gerekse mama ile beslenen bebeklerde görülebiliyor” diyen Dr. Çağlar, “Bu yüzden bebeğinizi emzirirken ve beslerken gaz yutmamasına dikkat etmelisiniz. Bebeklerin emerken gaz yutmasının en önemli nedeni beslenmenin yanlış koşullarda sürdürülmesi. Eğer bebek anne sütü alıyorsa meme başını tümüyle ağzına alması sağlanmalı ve bebeğin hızlı emmesi engellenmeli. Eğer bebek biberon ile besleniyorsa yine benzer şekilde emerken emzik ile ağzı arasında hava yutabileceği boşluk kalmamasına özen gösterilmeli. Bunun dışında makul aralıklarla bebek beslenmesine ara verilerek, dik olarak yüzü arkaya gelecek şekilde annenin göğsüne dayanarak tutulmalı, midede biriken havayı dışarı çıkartması sağlanmalı. Bu işlem beslenme sırasında makul aralıklarla tekrarlanmalıdır.” uyarısında bulundu.