Beyoğlu'nda bulunan Nazım Hikmet Vakfı, belediye ekipleri tarafından boşaltılarak mühürlendi. Vakıfta bulunan eşyalar kamyonlarla yediemin otoparkına götürüldü. Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Gonca Küçükardalı, Beyoğlu Belediyesi'nin kendine göre yıkım kararı aldığını söyledi.

Sıraselviler Caddesi üzerine bulunan Nazım Hikmet Vakfı, öğle saatlerinde, bina için yıkım kararı alındığı gerekçesiyle Beyoğlu Belediyesi zabıta ekipleri tarafından boşaltılarak mühürlendi. Kamyonlara yüklenen eşyalar, yediemin otoparkına götürüldü. Binanın sahibi olan Balıklı Rum Hastanesi Vakfı'nın avukatı da tahliye sırasında hazır bulundu.

Konuyla ilgili basın mensuplarına açıklama yapan Avukat Gonca Küçükardalı, vakfın bulunduğu binanın tarihi eser kapsamında olduğunu, Koruma Kurulu'nun yapıyla alakalı yıkım kararının bulunmadığını söyledi. Kararın Beyoğlu Belediyesi tarafından alındığını belirten Küçükardalı, “Bugünkü taşınmayla ilgili önceden bir haber verilmedi. Çünkü belediyenin zabıta vasıtasıyla yapmış olduğu bir tahliyeydi. Sözde buraya bir yıkım kararı resmi yapı olmasından dolayı yıkım kararı aldığından bahisle ve nüfustan tahliye edilmesi gerektiğiyle ilgili iddialarına yönelik bir tahliye gerçekleştirdiler. Ancak söz konusu yerle ilgili koruma kurulunun yıkıma dair henüz bir onayı yok. O yüzden de riskli yapı olduğuna dair sadece belediyenin kendi nezdinde oluşturulmuş bir riskli yapıdır kararı raporu var ve onun nezdinde de bu tahliyeler yapıldı. Süren yargılamalar var; hem kira ilişkisinden kaynaklı ihtilaflar var hemde idare hukuku nezdinde idare mahkemesinde görülen yargılamalar halen devam ediyor. İlk kat çilingir vasıtasıyla açıldı ikinci katta içeride insan olduğu için zorluk çıkarmadan girdiler. Eşyalarını yeddi emine götürdüler.” ifadelerini kullandı.

'BİNANIN SAHİBİ OLAN VAKIF, BURAYI ALIŞVERİŞ MERKEZİ İÇİN KİRAYA VERMİŞ'

Nazım Hikmet Vakfı'nın bulunduğu tarihi binanın sahibi olan başka bir vakfın, kira sözleşmelerinin devam etmesine rağmen binayı alışveriş merkezi yapılmak üzere ikinci bir kişiye kiraladığını iddia eden Küçükardalı, “Nazım Hikmet Vakfı'nın organizasyonlarını yürüten Nan Organizasyon söz konusu vakfın kiracısı olarak bulunmaktayken vakıf burayı bizim kiraz sözleşmelerimiz hukuken ve fiilen devam ederken üçüncü bir kişiye 49 yıllığına yeniden kiralamış. Bu ikinci sözleşme hukuken mükerrer kira sözleşmesi olduğu için zaten hukuken geçersiz olmakla birlikte aynı zamanda uygulanması halinde kültür varlığı olan sözkonusu taşınmazın da, Türkiye'nin bir değerinin kaybolması anlamına geliyor.” diye konuştu.

Balıklı Rum Hastansi Vakfı Avukatı Zuhal Akbel ise şunları söyledi: “Bugün burada yapılan işlem tamamen hukuka uygun, idari bir işlem. Bina riskli yapı. Kiracıların binada yarattığı tahribat sebebiyle bina riskli yapı haline gelmiş. 6306 yasa kapsamında bir bina oldu. Şuan burada lansedildiği gibi atılan yada sürülen bir insan yok. Çünkü şöyle bir durum var; Nazım Hikmet Vakfı bizim yasal kiracımız değil. Sözleşmeye ve hukuka aykırı olarak Ran organizasyon şirketine kiraya verilmiş. Bu şirket burayı alt bir kiracıya kıralamış ve bina içinde tahribat yaratılmış. Bunula ilgili savcılıkta suç duyuruları ve dosyalar mevcut. Konuyla ilgili söyleyeceğim tek şey; tüm yasal tebligat süreleri doldu. Burada yapılan işlem hukuka uygun bir işlem. Farklı şekilde lanse edilmesi yanlış.”