Tatvan'da bir otelin toplantı salonunda düzenlenen basın toplantısında BİKAP adına açıklamada bulunan Fırat Kıranşal, BİKAP tarafından Kürt sorunu ve çözümü ile ilgili hazırlanan 30 maddelik raporu kamuoyu ile paylaştı. Açıklamada BİKAP olarak kendilerinin ülkemizde yaşanan problemlerin Türk-Kürt, Alevi-Sünni problemi olduğunu düşünmediklerini ifade eden Kıranşal, "Problemin temelinde ulusçu, laik ve diktatöryal politikalar sürdürmeye çalışan Kemalist siyasal paradigmanın baskıcı, dışlayıcı, tasarlayıcı vesayetçi devlet yapısının, özellikle bölgemizde yakın geçmişe kadar uygulanan zalim ve insafsız devlet politikalarının yattığını düşünüyoruz. Problem, devletin ve rejimin güvenliğini korumayı esas alan bir yaklaşımdan kaynaklanmaktadır ve ülkemiz insanı artık bu anlayış yerine toplumu bireyi hak ve özgürlükleri esas alan İslami, insani ve adil bir yaklaşıma ihtiyaç duymaktadır. Bu bakımdan şu hususlara dikkat edilmelidir." dedi.

Daha sonra hazırlanan 30 maddelik raporu açıklayan Kıranşal, çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğine vurgu yaparak, silahların susması noktasında PKK'nın muhatap alınması önemli olduğu ancak, sorunun çözümünde tek muhatap PKK değil, diğer Kürt parti, STK, cemaat ve siyasal inisiyatiflerde muhatap alınması gerektiğine dikkat çekti.

BİKAP tarafından hazırlanıp kamuoyu ile paylaşılan 30 maddelik Kürt sorunu ve çözümü ile ilgili raporda dikkat çeken maddelerin başında şu maddeler geliyor: "Başlatılan çözüm sürecinin bütün engellemelere rağmen sürdürülmesi elzemdir. Kan üzerinden siyasi hesaplar yapılmamalıdır. Görüşmelerin sağlıklı yürütülmesi için Abdullah Öcalan'ın şartları müzakereye uygun hale getirilmelidir. Silahların susması noktasında PKK'nın muhatap alınması önemlidir. Ancak sorunun çözümünde tek muhatap PKK değil, diğer Kürt parti, STK,cemaat ve siyasal inisiyatiflerde muhatap alınmalıdır.Bölgedeki diğer siyasi partiler, sivil ve İslami grup ve aktörler üçüncü göz olmalıdır. Devlete ve örgüte bağlı tüm silahlı birimlerin, hukuk dışı uygulamalarına kesin olarak son verilmelidir. Silahsız ve korkusuz bir yaşam olanağı sağlanmalıdır. Hakların verilmesi silahların bırakılmasına endekslenmemelidir. PKK bölgede farklı düşünen yapılara baskı yaparak tek tipçi ve vesayetçi politikalar uygulamamalıdır. PKK alan hâkimiyeti sağlamaktan vaz geçmelidir. Süreç telaşlı ve acele değil, bir takvime ve zamana bağlı olarak yürütülmelidir. Türkiye'nin başta Kürt sorunu, inanç özgürlüğü, insani hak ve adalet temelindeki kadim sorunlarının çözümüne olanak sağlayacak yeni ve sivil bir anayasa düzenlenmelidir. Başta Kürtçe olmak üzere ve diğer dillerde“anadilde” hukuk ve eğitimin önündeki tüm engeller kaldırılarak Anayasal güvence altına alınmalıdır. Memurların kurumlarda Kürtçe hizmet vermeleri sağlanmalı, ayrıca üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı dersleri bölümleri de açılmalı ve mezunlarına iş imkânı sağlanmalıdır. Siyasi genel af çıkarılmalı, tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır. Siyasi veya örgütsel suç mefhumunun yasalardan çıkarılması sağlanmalıdır. Koruculuk sistemi acilen tasfiye edilmeli, korucuların sosyal hakları korunarak hizmet alanları değiştirilmeli ve çeşitli sosyal hizmetlerde istihdamı sağlanmalıdır. Toplu mezarlar uluslararası kurallara göre devlet tarafından ve sivil toplum örgütleri nezaretinde açılmalıdır. Bölgede Kürtçe vaaz ve hutbe verilmesinin önündeki yasal engeller kaldırılmalıdır."