Yarın AK Parti’nin kuruluşunu 19. yılına hep birlikte ulaşacağız. Bu akşam partimizin 19. kuruluş yılını büyük bir heyecanla kutlayacağız. Ülkemizin dört bir yanına mührümüz vurduk. Her ilçemizde yatırımlarımız var. Türkiye’yi her alanda adeta şaha kaldırdık.

19 yıldır heyecanımızdan bir şey kaybetmeden aziz milletimize hizmet için koşuyoruz.

Geçmişte taş üstüne taş koymaya çalışan vatansever devlet adamları karşılarında her zaman CHP zihniyetini bulmuştur. Şimdiye kadar neyi başardıysak CHP'nin takoz ve engellemelerine rağmen başardık. Attığımız her adımda karşımızda ilk önce CHP'yi ve ortaklarını bulduk Gezi olaylarında çapulculara meydanı boş bırakmadık ama onlar çapulcuların arkasında yer aldı. 17-25 Aralık'ta hükümetimize saldıran alçaklara 15 Temmuz'da FETÖ'cü teröristlere boyun eğmedik. Hendek terörüyle vatanımızı parçalamak isteyenleri açtığı çukurlara biz gömdük.

19 yıl önce kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolda alnımız ak başımız dik şekilde yürümeyi sürdürüyoruz. 19 yıldır olduğu gibi Allah ömür milletimiz de destek verdiği sürece Türkiye’ye hizmet sancağını daha yukarılara taşımaya devam edeceğiz.

(2 isimle kritik görüşme)

Bugün sayın Merkel ve AB Konseyi Başkanı görüşmem olacak.

'Gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacak'

CHP Genel Başkanı 15 Temmuz’da yine kışkırtma ve yalan siyasetiyle bunu gölgelemeye çalıştı. O gece darbecilerin kendisine neden yol verdiğini açıklayamadı. O geceye dair karanlık noktaları aydınlatmak varken tüm enerjisini darbeci alçakları aklamak için harcadı. Ancak hakikatlerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. CHP Genel Başkanı er ya da geç bu gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Kendisine tavsiyemiz sağa sola çamur atmak yerine şüphe bulutlarını dağıtmasıdır.

(Ayasofya'nın ibadete açılması)

86 senelik bir aradan sonra Ayasofya'yı cami olarak açtık.Gençlik yıllarımızın rüyası olan bu hedef “zincirler kırılsın Ayasofya açılsın” sloganları attığımız Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılmasının milletimize, ümmete ve tüm insanlığa tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Ayasofya'nın yeniden cami olarak hizmet vermesi bizler için büyük bir mutluluk.

(Beyrut'taki patlama)

Kurban Bayramımız maalesef koronavirüs salgınının gölgesi altında biraz buruk geçti. Bayram sonrası Lübnan’dan gelen acı haberler yüreklerimiz dağlandı. Beyrut'taki patlama sonrası Kızılay ve AFAD'dan uzman bir ekip Lübnan'a gitti. Gıda desteğimiz de ulaştırıldı. Birileri gibi şov yapmak için değil ezeli ve ebedi kardeşliğimiz için Lübnan’dayız. Macron filan bunların derdi tekrar sömürgeci yapıyı ayağa kaldırmak.

Biz Lübnan'da insani ve islami görevimizi yerine getirdik. Bizim inancımızda ve anlayışımızda kesinlikle şia ve sünni ayrımı yok.  Türkiye hiçbir çıkar peşinde koşmadan Lübnan halkının yanında olmaya devam edecektir.

(Yunanistan ile Doğu Akdeniz'deki gerilim)

CHP, Doğu Akdeniz gibi milli bir meselede bile Yunan ağzı ile konuşuyor.

Hiçbir yabancı ülke şirket ya da geminin deniz yetki alanlarımıza arama çıkarma faaliyetinde bulunamayacağını dile getirdik. Ancak son dönemde Doğu Akdeniz’e sahili olmayan bir ülkenin kışkırtmalarıyla Yunanistan ve Rum yönetiminin yanlış adımlar attığını görüyoruz.

Akdeniz'de gerginliği artıran Türkiye değil, Türkiye'yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni yok saymaya çalışan Rum-Yunan zihniyetidir. Açık konuşuyorum. Yunanistan'ın ve Rum yönetiminin amacı bizi Akdeniz'de sadece Antalya Körfezi'ne hapsetmektir. Bizim hiç kimsenin hakkında gözümüz yok ancak hakkımızı da yedirmeyiz.

Oruç Reis’in pazartesi başlattığı çalışma Türkiye’nin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı içindedir. Oruç Reis bölgede 23 Ağustos'a kadar faaliyetlerini sürdürecektir. Türk kıyılarına 2 km, Yunan ana karasına ise mesafe 580 km uzaklıktaki Meis Adası üzerinden deniz yetki alanı talep etmek akılla ve sağduyu ile izah edilemez. 10 km2 bir adanın 40 bin km2 deniz yetki alanına sahip olduğunu iddia etmek komiktir.

Biz asla gereksiz macera veya gerilim aramıyoruz. Benim batı Trakya’daki soydaşlarımıza saldıranlar bilsinler ki bunun uluslararası hukukla da diğer yöntemlerle de hesabını verirler. Soydaşlarımızın hukukunu korumak bizim görevimizdir.

Doğu Akdeniz'de çözümün yolu diyalog ve müzakeredir.

(Koronavirüs tedbirleri)

Koronavirüs salgını hayatımızda pek çok şeyi kökten değiştirdi. Çalışmalarımızı virüs gerçeğine göre yeniden dizayn ediyoruz. Maskeyi takmalıyız. Bakıyorsunuz maskeyi çenesinin altına koymuş. Bu olmaz. Hastanelerimiz yeterli sayıda hatta dünyaya göre çok daha fazla bir konumdayız.

Böyle olduğuna göre bizler maskeye, mesafeye, temizliğe dikkat edeceğiz ki öte yandan hastanelerimiz en modern anlamda var. Doktorlarımız büyük çabalar sarf etti, ediyorlar. Ambulanslarımız her an seferberlik halinde. Ama halkımız da bizi anlasın. Yani toplu yerlerdeki birçok yapılan eğlencelere filan ara verin ya. Bu dönemde de eğlencelere vesaire ara verin. Herhalde hastane yataklarında komada yatmaktansa eğlenceye ara vermek daha evladır. Bunları yapmayalım aileleri üzmeyelim.