Birlik Vakfı’nın düzenlediği geleneksel iftar yemeğinde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “ 7 Haziran seçimleri Türkiye’de suhuletle yapılması açısından, milli iradenin tecellisi açısından büyük bir başarıdır. Sonuçları ne olursa olsun hepimiz milli iradeye saygı duyarız." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Birlik Vakfı’nın düzenlediği 35. geleneksel iftar yemeğine katıldı. Programda İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı İsmail Kahraman, Birlik Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Alacacı ve çok sayıda milletvekili de hazır bulundu.

Fatih Müftüsü İrfan Üstündağ’ın yaptığı yemek duasının ardından protokol konuşmaları yapıldı. Son olarak kürsüye çıkan Ahmet Davutoğlu, 20 Haziran’ın Dünya Mülteci Günü olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Türkiye’nin dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bugün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü. En fazla mülteciye sebebiyet veren bir coğrafya hem de barındıran bir İslam dünyasından bahsediyoruz. Ramazan ayı sadece güzel iftar sofralarında bir araya gelme vesilesi değildir. Aynı zamanda bir muhasebe ayıdır. Neden dünya mültecilerinin büyük çoğunluğu İslam ülkelerindendir. Geçmişte başı sıkışanın, adalet arayanın sığındığı İslam diyarlarında bugün, bulundukları şehirlerden sokaklardan kaçarak başka ülkelere sığınmak zorunda kalan insanlar var? Biz Türkiye’de yeni biri inşa faaliyeti içine girmişken İslam dünyası son beş yım içinde çok büyük devinimlerin içinden geçiyor. Bu sofralada biz huzur içinde iftarımızı açarken İslam dünyasının her bir köşesinde evini terk etmek zorunda kalan yetimlerin, eşi öldürülen hanımların, katliamdan kaçmak durumunda kalan yaşlıların olduğunu hiç unutmamalıyız.”

'DÜNYADA EN FAZLA MÜLTECİ BARINDIRAN ÜLKEYİZ'

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri’nin Türkiye’yi taktir ettiğini anlatan Davutoğlu, şunları söyledi: “Hem bir hüzün var içimde hem de bir gurur. Hüzün var çünkü ister Müslüman ister gayrimüslim, ister Türk ister Arap ister Acem, ister Sürnni ister Şii hangi kökenden gelmiş olursa olsun mültecilerin yaşadıkları insanlık dramını bilip de, o kamplara gidip onlarla göz göze gelip de hüzün duymayan kişi vicdanından, yüreğinden bir eser kalmayan kişidir. Geldikleri andan itibaren değişik vesilelerle mülteci kamplarını ziyaret ettim. Yurt dışına çıktığımızda hep o yetimlerin başlarını okşamaya çalıştık. Türkiye olarak bu hüznün yanında bir gururu da paylaşmak istiyorum. Dün Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Türkiye’de bulunma sebebini izah ederken, ‘Dünya Mülteciler Günü’nü Türkiye’de idrak etmek istedim, çünkü şu anda dünyada en fazla mülteci barındıran ülke, en şefkatli ülke Türkiye’dir’ dedi. Şu anda topraklarında en fazla mülteci bulunduran devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir. Geçen sene ikinciydik, bu sene gelen mültecilerle birinci sıradayız. Bu hoş bir yer değil. Biz birinci olmak istemezdik. Ama bir zalim onları yuvalarından topraklarından koparmışsa, onlar sığınacak bir yer aradıklarında bu aziz Anadolu topraklarını seçmişlerse, Ramazan gününün hürmetine, bereketine, milletin adıma diyorum ki; bu Anadolu toprakları onlara da kucak açar, onları da bağrına basar.”

'FİLİPİNLER'E, HAİTİ'YE ULAŞAN İLK YARDIM BİZİMDİ'

“Hep öyle şefkatli bir ülke hayal ettik ki hem kendi vatandaşlarına her bir haneye ulaşabilsin hem de adalet gerektirdiğinde kudreti ile diğer gönüldaşlara da ulaşabilsin.” diyen Davutoğlu: “İslam dünyasında yaşanan acıların en önemli sebeplerinden biri sivil toplumun parçalanmış olmasıdır. Bütün toplumu kuşatacak bir geleneğin yok edilmesidir. Suriye’yi, Irak’ı düşünün, hatta Mısır’ı, Yemen’i düşünün oralarda sadece devlet çökmedi, esas itibariyle o devletlerin çöküşlerine sebep olan şey sivil toplum anlayışının çökmesidir. 1999’da Sakarya depremi olduğunda Ankara’dan Sakarya’ya ulaşabilmek için günlerin geçmesi gerekmişti. Şimid ise gururla ifade ediyorum; başında bulunduğumuz hükümetlerimiz adına Sayın Cumhurbaşkanımızın 12 yıllık dönemi, son bir yılda da benim başında bulunduğum hükümetler adına, sadece Suriye’de değil, dünyanın neresinde olursa olsun, Filipinler’de tsunami olduğunda ilk inen uçak bizim uçağımızdı. Pakistan’da sel olduğunda ilk giden yardım bizim yardımımızdı. Haiti’de deprem olduğunda ilk giden insani yardım bizim yardımımızdı. İste Ramazan bilinci bu.” ifadelerini kullandı.

7 Haziran seçimlerini de hatırlatan Davutoğlu, “Çevredeki ateşin ülkemizi yakmaması için, bizdeki muhabbetin ise çevreye şifa olması için bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi çalışmaya devam edeceğiz. 7 Haziran seçimleri Türkiye’de suhuletle yapılması açısından milli iradenin tecellisi açısından büyük bir başarıdır. Sonuçları ne olursa olsun hepimiz milli iradeye saygı duyarız. Türkiye’nin 13 yılda ulaştığı kudret ve şefkati daimi bir nitelik kazandırmak için her şartta çalışmaya devam edeceğiz. Hızımız hiç kesilmedi, hiç kesilmeyecek.” şeklinde konuştu.