KMAGC'nin davetlisi olarak Kahramanmaraş’a gelen Gazeteci Abdurrahman Dilipak, önemli açıklamalarda bulundu. Dilipak, Kaşıkçı olayı, McKinsey ve yerel seçimler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Çoğunluğu genç gazetecilerden oluşan Kahramanmaraş Aktif Gazeteciler Cemiyeti, Kahramanmaraş’ın yetiştirdiği ender insanlardan birisini kentte ağırladı. “Genç Kalemler Usta ile buluşuyor” programı kapsamında kente gelen Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu. 
Kervanhan’da düzenlenen söyleşi programında, yeni medya üzerine bilgilerini paylaşan Dilipak, program sonrası Haber 46’ya özel açıklamalarda bulundu. 
DANIŞMANLIK ALINABİLİR AMA TEK OLARAK DEĞİL
McKinsey için yazdığı köşe yazısına açıklık getiren Dilipak şöyle konuştu: “7-8 Hasan Paşa diye tarihte bir şahsiyet var. Aslında ilmi birisi. Nasıl yönettin diye soruyorlar ona, çünkü döneminde çok doğru kararlar verilmiş. Ama bu adam bu işlerden anlamayan birisi. O derki ; ‘Bana bir mesele geldiğinde şunu şöyle yapalım dediğinde, önce İngiliz sefirini (Büyükelçi) ona soruyorum, o da benim ilmi olduğumu biliyor, şöyle yap, böyle yap diye bana detayları ile anlatıyor. Onları aklımda tutuyorum. Sonra Rus sefirini çağırıyorum, o da bana anlatıyor. Aman bunu böyle yapma diye, ikisinin dediğini tam tersini yaptım hiç yanılmadım diyor. Şimdi biz 7-8 Hasan Paşa mantığını kullanılacak olursak, bunların tavsiyesini alıp tam tersini yapmamız gerekir ki doğru olsun. Tabi bu biraz ironik bir yorum ama danışmanlık alınabilir. Ama tek bir danışmana sakal teslim ederseniz, onlar size kendi çıkarları doğrultusunda çok büyük maceralarını içine sokarlar. Onlar aynı zamanda PKK’ya da danışmanlık yapıyorlar CIA’nın Ortadoğu’da ki Siyaset planlamasının danışmanı bu şirket. Suudilere de danışmanlık yapıyorlar. Bunlar sizler danışmanlık yapmıyor, kendi hükümetlerine danışmanlık yapıyorlar. Sizi kendi hükümetlerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirmek istiyorlar. CIA Ortadoğu’daki danışmanlığını yaparken istihbarat nasıl yapılır diye değil? İstihbarat örgütlerinin işbirliği yaptığı işte PKK gibi FETÖ gibi yapıların medya, üniverseteler, sivil toplum örgütleri. Yerel yönetimler ile nasıl temas kurması gerektiği konusunda onlara danışmanlık yapıyor. Yani siz hem FETÖ’ye danışmanlık yapan, CIA üzerinden, hem PKK’ya danışmanlık yapan birisini kendinize danışman yaparak ondan doğru bir hizmet satın almış olamazsınız.
FETÖ İLE MÜCADELE YETERLİ DEĞİL 
Aksine süreçte davalarda FETÖ’cüler dışarıda kalıyor, FETÖ’cülerin hedef gösterdiği kişileri içeriyi almaya veya görevden uzaklaştırmaya başlandı. Bu çok ciddi bir sıkıntı. FETÖ için söylenilen herşeyin dönüşü vardır. Yani istihbarat oyunlarında, siyasi komploların içerisinde medya, mafya, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, para, kadın, silah herşey vardır. Ülke genelindeki olaylara baktığımda bunlar oluyor. 
ŞU ANDA BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMASAYDI, BİR KOALİSYON ORTAYA ÇIKACAKTI 
AK Parti – MHP koalisyonu söz konusuydu. Yerel yönetimlerdeki sonuçlar AK Parti’nin geleceğine ilişkin bir işaret değeri taşıyor. Bu anlamda yerel seçimler son derece önemli. Bu seçimlere ilişkin, bir öngürede bulanmak için önce adayları görmek gerekiyor. Eğer kötü bir aday ile çıkarsa, milletvekilli seçimlerindin daha kötü bir sonuç alabilir. Yerel yönetimlerde adaylar parti ve liderden, genel başkandan daha önceliklidir. Çünkü fiilen, karşılıklı yüz yüze geleceği kişilerden söz ediyoruz. Burada görmemiz gereken aday profili ne? Eğer Güneydoğu ve Doğudaki AK Parti adayları gibi bir aday profili ile çıkarlarsa işleri çok zor.
CEMAL KAŞIKÇI OLAYI
Cemal Kaşıkcı olayında tek bir ABD yok. Kaşıkçı, kendisi sütten çıkmış Ak kaşık değil. Bir önceki kralın İstihbarat Başkanı (GIP). İstihbarat danışmanı deniyorda, istihbarat başkanı. Kendisi istihbaratçı. Bir istihbaratçı da, Suudi Arabistan eski kral dönemin de olsa, çok ta masum sayılmaz”
Haber46 Muhabiri Mustafa Kılınç Özel Haber