Türkiye'de 2005 yılında madde bağımlılığından gözaltına alınıp tutuklananların sayısı 4 bin 125 iken, 2012'de aynı durumdan 130 bin 49 şüpheli yakalandı. Uyuşturucu ve madde bağımlılığından yatarak tedavi gören hastalar 2011 yılında 2 bin 117 iken, 2012 yılında yaklaşık yüzde 123'lük bir artışla 4 bin 720 oldu. 2011 yılında Türkiye'de 105 'doğrudan madde bağımlılığı ölüm' olayı meydana gelirken, bir yıl sonra 2012 yılında bu oran yüzde 54,3 artış göstererek 162'ye yükseldi. Türkiye'nin 2013 yılındaki uyuşturucu raporunda ise toplam ölüm sayısı 162 kişi olarak kayıtlara geçti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Türkiye'deki 'uyuşturucu ve keyif verici maddeler' sorununun nedenlerinin araştırılarak etkili ve sürekli çözüm tedbirlerinin alınmasının tespiti amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na verilen Meclis araştırmasının gerekçesinde uyuşturucu bağımlılığının, özellikle gençleri tehdit eden büyük bir tehlike olduğuna dikkat çekildi. "Şartlar ne olursa olsun, kullanılan bütün uyuşturucu maddeler zararlıdır." denilen gerekçede, şunlar kaydedildi: "Başlangıçta zevk için kullanılan, daha sonraları doğru düşünme becerisini ve davranışları olumsuz etkileyen ve yoksunluğunda insanı zor duruma düşüren her madde uyuşturucudur. Uyuşturucu kullanımı; paranoyaya, hissizliğe, dalgınlığa ve öğrenme bozukluğuna sebep olmakta, motivasyonu düşürmekte, fiziksel gelişimi durdurmaktadır. Uyuşturucunun vücutta bıraktığı kalıcı izler, bir sonraki nesli bile olumsuz etkilemektedir. Dünyada ve Türkiye'de hızla yayılan uyuşturucu tehlikesi hiçbir şekilde göz ardı edilmemelidir. Ülkemizde 2005 yılında madde bağımlılığından gözaltına alınıp tutuklananların sayısı 4 bin 125 iken, 2012'de aynı durumdan 130 bin 49 şüpheli yakalanmıştır. Yine ülkemizde 13 ilimizde 22 madde bağımlılığı tedavi merkezi bulunmaktadır. Bu sayı çok yetersizdir ve özellikle son yıllarda ivedilikle artırılmayı beklemektedir. Uyuşturucu ve madde bağımlılığından yatarak tedavi gören hastalar incelendiğinde; 2011 yılında 2 bin 117 iken, 2012 yılında yaklaşık yüzde 123'lük bir artışla 4 bin 720 olmuştur. Bununla birlikte, 2011 yılında ülkemizde 105 'doğrudan madde bağımlılığı ölüm' olayı meydana gelirken, bir yıl sonra 2012 yılında bu oran yüzde 54,3 artış göstererek 162'ye yükselmiştir. Türkiye’nin 2013 yılındaki uyuşturucu raporunda ise toplam ölüm sayısı 162 kişi olarak kayıtlara geçmişti. Raporda dikkat çeken bir başka detay ise uyuşturucu madde kullanıcılarının başlama nedenleri olmuştur. Uyuşturucuya başlama nedenlerinin başında yüzde 48.98 ile arkadaş etkisi gelirken, merak nedeniyle başlayanların ise yüzde 23.71 olduğu kaydedilmiştir. Türkiye’de 2014 yılında 7’si kadın 232 kişinin doğrudan, 12’si kadın 416 kişinin de dolaylı olmak üzere 648 kişinin uyuşturucudan hayatını kaybettiği belirtilmiştir. Uyuşturucuya bağlı dolaylı ölen 416 kişinin ölüm nedeni olarak, yüksekten düşme, suda boğulma, elektrik yaralanması, mide kanaması, kalp-damar hastalığı, akciğer enfeksiyonu, beyin kanaması, yanık, kanser, cinayet ve elle boğma olarak kayıtlara geçmiştir. Uyuşturucu madde kullanıcılarının yüzde 69.74’ünün ilköğretim mezunu olduğu, madde kullanıcılarının yüzde 66.49’unun hiç evlenmemiş veya yalnız yaşayanlardan oluştuğu ifade edilmiştir. Uyuşturucu ve madde bağımlılığının önlenebilmesi için toplumun her kesimine önemli görevler düşmektedir. Uyuşturucu ve yasaklı madde kullanan kişilerin tedavi olabileceği düşüncesi toplumda yaygınlaşmalıdır. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir. Kullanıcılar arasında tedavisi olmadığı yolunda yerleşen kanının değiştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizdeki uyuşturucu ve keyif verici maddeler sorununun nedenlerinin araştırılarak etkili ve sürekli çözüm tedbirlerin alınmasının tespiti amacıyla Meclis araştırması açılması elzemdir."