Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Akgül, dünyada yaşanan birçok problem ve vahşetin temelinde, kutsala saygı gösterilmemesinin yattığını söyledi. Akgül, Antalya Kültürlerarası Diyalog Merkezi tarafından düzenlenen "Kutsala Saygı" isimli panele konuşmacı olarak katıldı.

Harrington Park Hotel’deki panelde Prof. Dr. Akgül, kutsala saygının değerinin bilinememesinden dolayı insanların ve toplumların birbirlerini kırıp geçirdiğini söyledi. Kutsala saygının içinde insana saygı, insana gelen peygamberlere saygı ve insanların inandıkları ulûhiyet, yani Allah inancına saygının olduğunu belirtti. Muhittin Akgül, insanların birbirlerine gereken toleransı, hoşgörüyü göstermediğinden dolayı ciddi manada sıkıntılar ve katliamlar ortaya çıktığına dikkat çekti. "İnsanların bunları konuşmak için biraraya gelmeleri, problemlerin çözümüne katkı sağlar. İnsana saygı, peygamberlere saygı ve ulûhiyete saygı konuları önceliğimiz olmalı." diyen Akgül, son dönemlerde ortaya çıkan birtakım uç, radikal düşüncelerin bu meselelerin önemsenmemesinden kaynaklandığını dile getirdi.

Panelin yöneticiliğini yapan Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhit Mert ise manevi ve kutsal değerlerin insanların hafızasından silinmeye başladığına dikkat çekti. İnsanların sosyal ve bireysel hayatında kutsalın yerine değinen Dekan Mert, bunun çok önemli bir motivasyon aracı olduğunu söyledi. Bunun insan hayatından çıkarılması durumunda bireylerin maddileşip makineleşeceğini kaydetti. İnsanının maneviyat ve düşünce yönü olması sebebiyle böyle bir merkeze bağlılık gereği duyduğunun altını çizdi.

'İNSANLARLA KONUŞMAKTAN KORKMAMALIYIZ'

Süleyman Şah Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Aslan da dünyada ciddi problemler yaşandığını, Müslümanların bu problemlere karşı duyarsız kalamayacağını belirtti. Prof. Dr. Aslan, “Birçok problem, insanların kutsal gördüğü şeylere karşı diğer grupların saldırmasından kaynaklanıyor. Dinler arası diyaloğa bu açıdan bakılığında, kutsala saygıyla alakalı. Kutsala saygı olmadan diyalog olmaz, diyalog olmadan da dinler arası barış olmaz. Dinler arası barış olmadan da insanlar arası barış olmaz. Biz diğer insanların yerine kendimizi koymalıyız. Diğer insanları rencide etmeyecek şekilde kutsallarına saygı göstermek durumundayız.” dedi. Müslümanların bundan bir kayba uğramasının sözkonusu olmayacağını ifade eden Dekan Aslan, aksine kazanç sağlanacağını belirtti. Müslümanlığın tolerans ve hoşgörüsü paylaşıldığı zaman diğer insanların İslamiyet’e karşı bir yakınlık duyduğunu dile getirdi. Bu vesileyle önyargıların yıkıldığına dikkat çekti. Terör örgütü IŞİD gibi İslam'ın adını kullanarak olumsuz propaganda yapan toplulukların varlığına da değinerek, “Onlar İslam'ı vahşet olarak takdim ediyorlarsa biz de tolerans ve güzellik dini olarak takdim etmeliyiz, barış dini olarak takdim etmeliyiz. Biz bir adım önde olmalıyız.” dedi. Mevlana’nın sözlerinden alıntı da yapan Dekan Adnan Aslan, “Bir ayağımız kendi hakikatimiz, dinimizde olacak, bir ayağımızla 72 milleti ziyaret edebilmeliyiz. Bu, her çeşit insan ve gelenek demek. Bizim hakikatimiz hiçbir zaman yıpranacak gidecek, kaybolacak bir hakikat değil, çünkü bizim dinimiz, ezeli ve ebedi hakikatin en son ifadesidir. O yüzden bizim hiçbir korkumuz ve çekincemiz yok. Son derece güven içerisinde olmalıyız, diyalog ve insanlarla konuşmaktan korkmamalıyız.” şeklinde konuştu.

EMEKLİ PAPAZ KORTEN: KUTSALA SAYGI KARŞILIKLI OLMALI

Panelistlerden Antalya Alman Kilisesi emekli Papazı Rainer Korten de saygı kavramına dikkat çekti. Özgürlüklerin sınırlarına değinen Korten, bireylerin her istediklerini yapmakta özgür olamayacağını belirtti. Kutsala saygının da karşılıklı olabileceğini kaydeden Korten, özgür ve sorumluluğu ikiz olarak nitelendirdi. Avrupa’da yaygınlaşan özgürlük kavramının bir sınırı olması gerektiğine vurgu yaparak, “Sorumsuz bir özgürlük olmamalı.” dedi.

Panelin sonunda İzmir Medeniyet Korusu, farklı dinlerin ilahiilerini seslendirdi.