Selam terör örgütü ile mücadele ettikleri gerekçesiyle ikinci kez gözaltına alınan polislerden emniyet amiri Gafur Ataç, savcılık sorgusunda Selam dosyasının kapatılmasının suç olduğunu vurguladı. Savcının sorularında Selam terör örgütü için ‘sözde’ ifadesini kullanması üzerine Ataç, Yargıtay tarafından 2002, 2006 ve 2014 yıllarında silahlı terör örgütü olduğuna dair kararları bulunduğunu hatırlattı.

Soruşturma kapsamında tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Ataç, savcılık ifadesine başlamadan önce gözaltında kendilerine yönelik uygulanan kötü muameleyi ve usulsüzlükleri kayda geçirdi. 4 gün boyunca nezarethanede soğuk nedeniye 4 tane battaniyeye sarılarak ısınmaya çalıştıklarını anlatan Ataç, 82 saat boyunca zor şartlar altında tutulduktan sonra ifadesinin alındığını anlattı.

Savcının Selam terör örgütüyle ilgili sorusu üzerine Ataç, bu sorunun 22 Temmuz’da kendisine sorulduğunu ve ayrıntılarıyla anlattığını belirtti. Aynı sorunun kelimeler değiştirilerek yeniden sorulmasının yasak ifade alma yöntemlerine girdiğini, hukuki olmadığını vurguladı.

Ataç, kendisine yöneltilen sorularda Selam terör örgütü için ‘sözde’ denmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 2002, 2006 ve 2014 yıllarında söz konusu örgütün silahlı terör örgütü olduğu yönünde kararları bulunduğunu hatırlattı. Selam terör örgütünün İran’ın amaçları doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ifade eden Ataç, amacının ise Türkiye’nin bölgede ve dünyada etkisiz kalmasını sağlamak olduğunu anlattı. Bir çok gazeteci yazarı katleden örgüte yönelik soruşturmanın Türkiye tarihinin gördüğü en kapsamlı ve delilli dosya olduğunu kaydetti. Bu soruşturmanın gelecek nesiller tarafından tarihi bir vesika olarak okunacağını ve İran istihbaratının Türkiye’de nasıl cirit attığının belgesiyle anlaşılacağını söyledi. Selam terör örgütüyle ilgili MİT, jandarma ve emniyet tarafından hazırlanan belgelerin de bulunduğunun altını çizdi.

Selam soruşturmasının her aşamasının kanunlara uygun yürütüldüğünü belirten Ataç, “Bu dosya CMK 250 ve TMK 10 maddeleri ile görevli hakimler ve savcılar tarafından kesintisiz yürütülmüştür. Yapılan işlemler iki savcı ve farklı mahkemelerde görev yapan 20 hakim tarafından yürütülmüştür. Bu dosya hukuki ve kanunidir. Dosyayı kapatmak ve sulandırmak suçtur ve en büyük ihanettir.” ifadelerini kullandı.

Savcı İrfan Fidan, Ataç’a “Milli Birlik ve Kardeşlik projesi olarak bilinen çözüm süreci kapsamında yapılan çalışmaları yürüten Milli İstihbarat Teşkilatı yetkilerini PKK Terör Örgütü Lideri Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan üzerinden PKK terör örgütü ile irtibatlandırmaya çalıştınız mı?” diye sordu.

Ataç, “Çözüm sürecinde yapılan çalışmaları yürüten şahıslar hakkında PKK/KCK terör örgütü ile irtibatlandırmaya çalıştığı isnadını kabul etmiyorum. Bununla ilgili tarafıma hiçbir delil, bilgi, belge ve doküman sunulmamıştır.” dedi. Mehmet Öcalan’ın telefonlarına ait verilerle MİT mensuplarının ifadeye çağrıldıkları dosyaların da birbiriyle alakası olmadığını söyledi.