Adanalı gazeteci Aytekin Gezici’nin evine Twitter’den cumhurbaşkanı ve başbakana hakaret iddiasıyla baskın yapıldı. Gezici’nin bilgisayarı ve telefonlarına el konulurken, evde yaklaşık 4 saatlik bir arama yapıldı.

Adana Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekipleri, sabahın erken saatlerinde Gezici’nin Mahfesığmaz Mahallesi’ndeki evine baskın yaptı. Twitter’de cumhurbaşkanı ve başbakana hakaret ettiği iddiasıyla Gezici’nin evine gelen ekipler, bilgisayarlar ile cep telefonlarına el koydu. Gezici ise aramanın yasal olmadığı gerekçesiyle hiçbir evrağı imzalamayarak evi terk etti. Arama için eve gelen ekipteki kameralı personel ise arama boyunca aramalara nezaret etmesi gerekirken kapı önünde bekleyen Gezici ve avukatını çekti.

Gezici’nin avukatı Yusuf Özer, arama kararının psikolojik baskı oluşturmak amacıyla verildiğini ve müvekkilinin de bu kararı tanımadığını göstermek açısından evi terk ettiğini söyledi. Görevlilerin evde ne suç aleti arıyorlarsa arayacağını ifade eden Av. Özer, “O kadar bombalı eylemlerde, o kadar ortalığı yakıp yıkanlarda bir şey yapılmaz, ama cumhurbaşkanı hakkında yazıldığı iddiasıyla, ne yazıldığını daha bilmiyoruz çünkü, bir arama kararıyla sabahın erken saatlerinde böyle çoluk çocuk perişan edilir, evin hanımı, evin çocukları perişan edilebiliyor. Bunu tüm Türkiye’nin görmesi lazım. Aklı selim sahibi bütün insanların artık buna bir dur demesi lazım. El birliğiyle Türkiye’deki tüm hukukçuların, tüm demokratik güçlerin artık buna bir dur demesi lazım. Çünkü cumhurbaşkanına hakaret suçunun Türkiye şartlarında oluşmayacağı kanaatindeyim. Çünkü cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirmiştir.” dedi.

Cumhurbaşkanına hakaret suçunun hemen hemen hiçbir Avrupa ülkesinde kalmadığını ifade eden Av. Özer, “Türkiye’de bu baskı aracı olarak kullanılmaktadır, bütün muhalefete, bütün aykırı fikirleri, farklı düşünceleri susturmak adına seçim öncesi bu bir baskıdır. Bu baskıya karşı da tüm hukuk camiasının, tüm demokratik güçlerin bir arada olmasını düşünüyorum, bir araya gelmeleri gerektiğini düşünüyorum. O anlamda madem arama kararları var buyursunlar arasındalar. Terk ettik evi, ne yapıyorlarsa arayıp gerekli işlemleri yapsınlar. Biz hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.” dedi.

‘ELEŞTİRME HAKKIMI KULLANDIM”

Gazeteci Aytekin Gezici ise mahkeme kararında hangi gerekçeyle eve girileceği ve arama yapılacağının yazmadığının altını çizerek, “Sadece evimde arama yapılıp iletişim araçlarıma el konulacağı yazılıyordu. Ben daha evvel başıma gelen hadisede de aynısını söylemiştim. Hakaret etmek, iftira etmek, bizim meşrebimizde yok. O kimin meşrebinde, kimin üslubu, toplum çok iyi biliyor. Ama ben bir gazeteci olarak, bir yazar olarak, her şeyi geçtim sıradan bir TC vatandaşı olarak beni yönetmeye talip olmuş insanların uygulamalarını eleştirebilirim, bu benim en doğal hakkım. Bireysel hakkım, vatandaşlık hakkım. Bunun illaki kanunda yazmasına gerek yok, bu insan olmanın gereği, insan olmanın doğası. Ben eleştirmeye devam edeceğim, yanlış yapmaya devam ederlerse eleştirmeye devam edeceğim ama asla hakaret etmedim, asla iftira etmedim. Hakaretin ve iftiranın kimin mesleği olduğunu Türk toplumu çok iyi biliyor.” şeklinde konuştu.

Ekipler, evde yaklaşık 4 saat süren aramanın ardından bilgisayarlar ve cep telefonlarını alarak ayrıldı. Gezici daha önce de makul şüphe gerekçesiyle Türkiye’de ilk gözaltına alınan kişi olmuştu.