Karaköy'de hamamda 2 kadın turiste cinsel saldırıda bulundukları iddiasıyla dava açılan hamam çalışanı sanıkların yargılanmasına başlandı.

İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar O.C., A.K., İ.K., ve C.A. katıldı. Şikayetçiler Fransız turistler Zelda S. ile Florine L. ise duruşmaya gelmedi.

Şikayetçilerin avukatı Ezgi Duman, müvekkilerinin Fransa'da yaşadığını belirtti ve beyanlarının bizzat talimat yoluyla alınmasını talep etti.

Sanıkların avukatı Mehmet Akif Tekelioğlu da duruşmayı izlemeye gelenleri göstererek, "Müvekkillerimiz üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Görüyorsunuz sahneyi. Şikayetçilerin bizzat duruşmada dinlenmesini talep ediyoruz." dedi.

Hakim, sanıklara savunma yapıp yapmayacaklarını sordu. Sanıklar da savunmalarını hazırlamak için süre istediklerini belirtti.

Mahkeme, şikayetçilerin suçtan zarar görme ihtimalini göz önünde bulundurularak davaya taraf olarak katılmasına karar verdi. Sanıklara savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme duruşmayı erteledi.

İddianamede, şikayetçilerin 4 Mart 2015 tarihinde hamama gittikleri anlatıldı. Burada 4 şüphelinin, şikayetçilere cinsel saldırıda bulundukları iddia edildi. Şüphelilerin ‘basit cinsel saldırı’ suçundan 2'şer yıldan 7'şer yıla kadar hapsi istendi.

Duruşma öncesinde basın açıklaması yapıldı. "Erkekler taciz ediyor, devlet koruyor" diye slogan atan grup, "Hamamda da cinsel tacizin, erkek şiddetinin takipçisiyiz" şeklinde pankart açtı. Açıklamada, "Tüm hamam çalışanlarının bir erk işbirliği yapıp 2 kadını turist olmalarından Türkçe dilini ve hamam geleneğini bilmemelerinden faydalanarak taciz ettiklerini deşifre ediyoruz ve kınıyoruz.” denildi.

Bugün görülecek olan duruşmada kadının beyanı esas alınarak tacizcilerin yargılanması talep edilen açıklamada, “Her yerde kadın erkek eşitsizliğinin tekrardan üretilerek kadına yönelik şiddetin uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Tüm kadınlar olarak toplumsal cinsiyet kimliği olan ‘kadın’a ek olarak sınıf, yaş, cinsel yönelim, etnik kökenden dolayı çok boyutlu erkek şiddetiyle karşı karşıya kalıyoruz. Aynı zamanda hayatımızın her alanında bu şiddetle mücadele ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.