Geçtiğimiz yıl 13 Mayıs’ta Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği, Türkiye tarihinin en büyük maden faciası ile ilgili davanın duruşması bugün Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

HDP Merkez Yürütme Kurulu da konuya ilişkin yazılı açıklamasında, plazalarda, sırça saraylarda işçilerin ve emekçilerin emeği ve kanı üzerine kurulan saltanatlar korunurken, kendi güvenliği için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan devletin, yoksul madencilerin güvenliği söz konusu olduğunda kör, sağır ve dilsiz kesildiğini vurguladı. Sarayların maliyetinin onda biri kadar olan yaşam odalarının neredeyse iktidar için can kaybı maliyetinden daha fazla görüldüğüne işaret edilerek, "Madenlerde başta yaşam odaları kurulması ve işçi güvenliği için atılması gereken adımlar söz konusu olduğunda adeta hükümet değilmiş gibi davranan hükümet de ölümlerden en az işçi katilleri kadar sorumludur." denildi.

Soma davasının Türkiye işçi sınıfının hak mücadelesi tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğu belirtilen HDP açıklaması şöyle sürdü: "Yakından takip ettiğimiz birçok toplumsal davada skandal yargılama bir devlet klasiğine dönmüştür. Bilinmelidir ki Soma davasında binlerce maden işçisinin ve işçi ailelerinin yeni bir skandal yargılamaya tahammülü yoktur. Bilindiği üzere sanıklardan biri olası ‘kasıtla insan öldürme’, diğerleri ‘taksirle öldürme’den yargılanıyor. Bu davada sanıkların segbis sistemi denilen ve uzaktan çekim ile yargılanması ihtimali mağdurlar bakımından adil yargılanma hakkına aykırıdır ve kabul edilemez. Zorunlu ve istisnai durumlarda uygulanması gereken bu sistemin Soma dosyasında işverenlere ve sermayeye bir koruma zırhı olarak sunulması manidardır."

'DAVA OLDUĞU YERDE GÖRÜLMELİDİR'

Soma davasının toplumsal etkisi ve iktidarın emekçilere yaklaşımının davanın olay yerinden ve mağdurlardan uzak bir yere taşınması ihtimalini de barındırdığı kaydedilerek, "Tanık olduğumuz onlarca dosyada katliamcılara ve sanıklara tanınan bir lütufa dönüşen ve adaletin gerçekleşmesini engelleyen ‘nakil’ ihtimaline karşı gerek hükümeti gerekse yargı makamlarını adaleti gerçekleştirmeye davet ediyoruz. Dava olduğu yerde görülmelidir. Yüzlerce işçinin binlerce metre yeraltında yaşam mücadelesi vererek çalıştığı koşullarda en ufak bir hatanın, yüzlerce insanın hayatına mal olacağı açıkken, yaşamı ihtimale, tesadüfe ve fıtrata havale eden zihniyet dosya iddianamesinde taksir olgusu ile kendini tekrar ediyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

Merkez Yürütme Kurulu, HDP olarak bu davanın ve sürecin takipçisi olarak ailelerin ve işçilerin adalet arayışında hesap soran tarafta olacaklarına vurgu yaparak, tüm duyarlı kesimleri de bu adalet arayışına davet etti.