Hukuk Profesörü ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, olağanüstü toplanan HSYK’nin iki hakimi görevden almasına tepki gösterdi. Türk, "Olay çok taze, ne kadar çabuk toplanıp karar verildi?" diye sordu. Esas olanın tutuksuz yargılamak olduğunun altını çizen Türk, "HSYK, Türkiye’de yargı bağımsızlığının simgesi olan idari bir kuruldur. Yargı organı değildir. Bir temyiz merci değildir." diye konuştu.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu polislerin reddi hakim talebini kabul eden 29. Asliye Ceza hakimi ile tahliye kararı veren 32. Asliye Ceza hakiminin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından görevden alınmasına tepki geldi. Hukuk Profesörü ve eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Görevden alma çok ağır bir karar. Ağır bir müdahale. HSYK, böyle bir yetkiye sahip değil. Yargının kendi içerisinde her karara karşı itiraz yolu vardır. Yargının kendi içerisinde temyiz yolu vardır. HSYK, Türkiye’de yargı bağımsızlığın simgesi olan idari bir kuruldur. Yargı organı değildir. Bir temyiz merci değildir. Bir hakim hakkında görevden uzaklaştırma kararı verilmesi, görevden alınma kararı verilmesi çok ağır bir karardır. Olay çok taze, ne kadar çabuk toplanıp karar verildi?" şeklinde konuştu.

‘BU KADAR SÜRATLE KARAR VERİLMESİ ÇOK DİKKAT ÇEKİCİ’

Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Hikmet Sami Türk, "Daha çok taze yani bu kadar süratle böyle bir karar verilmesi çok dikkat çekici." ifadesini kullandı. HSYK’nın yargının işleyişine müdahale etme hakkının olmadığının altını çizen eski Adalet Bakanı Türk, "Onların görevi; hakimleri göreve kabul etme, hakimlerin yer değiştirmesi, atanmaları, haklarında disiplin işlemi yapılması… Görevden uzaklaştırma çok ağır bir yaptırım. Konunun müfettişlerce incelenmesi gerekir. Ondan sonra onların vereceği rapora göre bir karar verilmesi söz konusu olabilir. Daha çok taze yani bu kadar süratle böyle bir karar verilmesi çok dikkat çekici." değerlendirmesinde bulundu.

‘BURADA BİR YETKİ ÇATIŞMASI VAR’

Cumhuriyet savcısının bir iddia makamı olduğunu, kararı verecek olanın hakim olduğunu kaydeden Hukuk Profesörü Türk, "Hakimin verdiği tahliye kararının uygulanması gerekir." dedi. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre hakimlerin şüphelinin durumunu belli aralarla incelemek durumunda olduğunu ifade eden Türk, "Asıl olan tutuklu yargılama değil, tutuksuz yargılamadır. Fakat bizde çok kolaylıkla tutuklama kararı veriliyor. Tutuklama kararı bir suç işlendiğine dair ciddi kanıtlar olacak ortada ve şüphelinin kaçması, delilleri yok etmesi, başkalaştırması, tanıkları etkileme olasılığı bulunacak. Şimdi, söz konusu olan bir yayın kuruluşunun genel yayın müdürü. Bu insan nereye kaçacak? Yargılama devam edebilir ama tutuklama şart mı? Tahliye kararı veren beraat kararı vermiş değil. Burada bir yetki çatışması var." diye konuştu.