Shachar, "Yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu Başbakan olarak atadı. Davutoğlu, şimdilerde kendisinin bu terfisinin aslında sürekli devam eden bir küçük düşme olduğunu anladı. Erdoğan, umarsızca yaptığı herşeye karışıyor, hatta onun hükümet içerisinde yaptığı görevlendirmeleri bile sorguluyor." diye yazdı.

Yazısında Türkiye’de son dönemde yapılan masraflar sebebiyle tartışma konusu olan Ak Saray’a da değinen Shachar, "Ak Saray etrafında gelişen tartışmalar, Erdoğan’ın kanunlara karşı ne kadar umarsız bir yönetim benimsediğinin en çarpıcı örneği. Geçtiğimiz yıl mahkemeler imarı yasadışı, görünüşü çirkin ve pahalı olan bu binanın inşasının durdurulmasına karar verdiğinde Erdoğan şu şekilde cevap verdi: Ne karar verirlerse versinler inşaat devam edecek ve ben açılışını yapıp oraya taşınacağım."

Shachar, Türkiye’de önümüzdeki yaz gerçekleştirilecek seçimlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’nin anayasayı değiştirecek çoğunlukla seçimi kazanmasını ve başkanlık sistemini ilan etmeyi umut ettiğini yazdı. 

Halihazırda Türkiye’de Erdoğan’a 'hayır' diyebilecek çok az kişinin bulunduğunu belirten Shachar, bu kurumlardan biri olarak tanımladığı Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajının düşürülmesi konusunu görüşeceğini belirtti.

Shachar, Erdoğan’ın giderek artan şekilde tutarsız ve ihtişam meraklısı yönetiminden AKP’nin bazı kurucularının da rahatsız olduğunu ifade ettiği yazısında şu cümlelere yer verdi: 

"Erdoğan, 2012 yılından beri kendisine muhalif olanları, teröristler, darbeciler, hainler olarak tanımlamaktan tereddüt etmedi ve yargı mensuplarının da söz konusu kişilere aynı şekilde muamele etmesini bekledi. Takım içerisinde yer almayan savcılar, polisler ve hakimler ya görevden uzaklaştırıldı yada arka plana itildi. Halihazırda Türkiye’de Erdoğan’a 'hayır' diyebilecek çok az kişi kaldı."