Ziraat Mühendisleri Odası Aydın Şube Başkanı Mahmut Nedim Barış, Buharkent’ten Germencik'e kadar alanlarda açılmakta olan jeotermal kuyuları ve bağlı olarak inşa edilen elektrik santrallerinin, her geçen gün artarak birinci sınıf tarım arazilerini yok ettiğini söyledi. Barış, yaptığı açıklamada, “Özellikle zeytin ve incir bahçelerini kapsayan inşaat alanları, gelecekte yöremizin temel ihraç ürünü incir yetiştiriciliğini, birçok üreticinin tek gelir kaynağı olan zeytin ve zeytinyağı üretimini tehdit eder durumundadır. Bunlardan daha önemlisi, insan sağlığı için gün geçtikçe tehlike arz etmektedir. TÜİK verilerine dayanarak açıklama yapan Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, tüm gerçekleri vurgulamıştır. Yapılan açıklamaları dikkate almayanlar, TÜİK verilerinin araştırma sonuçlarına dayanılarak ortaya koyulduğunun farkında değiller kanısındayım.” dedi.

Jeotermalle ilgili açıklamalarını, daha çok yörede yaşayanların yakınmalarına, yapılan çalışma ve araştırmalara dayanarak yaptıklarını belirten Oda Şube Başkanı Barış, “Gelecekte oluşacak olumsuzluklara kulaklarını kapatanların, yörede iki gün dolaşmalarını ve mensup oldukları kurumları araştırmaya yönlendirmelerini bekliyoruz. Havaya salınan gazlar sonucunda torunlarımızın, ünlü tarihçi Heredot tarafından, 'Bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı' şeklinde nitelendirilen gökyüzünü görebilme şansını bulabileceklerini hiç sanmıyorum. Jeotermalle ilgili çalışmalar denetimsizdir ve çevreye zarar vermektedir. Jeotermal enerji üretiminin sağlıklı olduğunu savunanlar, koruma alanı etüt raporu hazırlama zahmetinde bulunuyorlar mı? Her kuyunun açılarak günlerce salınan akışkanların, çevreye ve akarsulara zarar verip vermediğini araştırıyorlar mı? Kuyuların açılması aşamasında ve santralların kurulmalarında toprak koruma projelerine uyuyorlar mı? Havaya salınan akışkanların analizlerini yaptırıp dosyalarına koyarak, ÇED raporu alma girişiminde bulunuyorlar mı? Yetkililerin, bu soruların yanıtlarını vererek toplumu aydınlatması gerekmektedir. Şirketler adına açıklama yapanların, bunları araştırarak daha sağlıklı açıklama yapmalarını, bu yörede yaşayan insanlar olarak bekliyoruz. Unutmasınlar ki aynı havayı hepimiz solumaktayız. Gün gelir, sonuçlarına bizim gibi onlar da katlanmak zorunda kalırlar. Gelecekte olabilecek olumsuzluklara karşı tüm yetkilileri, jeotermal sorununu araştırmaya ve sonuçlarını açıklamaya davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.