Kumburgaz’da geçen yıl bindikleri deniz bisikletiyle açılarak boğulan 5 genç, gözyaşlarıyla anıldı. Boğulan gençlerin resimlerini taşıyan yakınları, olayın yaşandığı sahilde denize çiçek bırakarak mum yaktı.

17 Ağustos 2014’de Kamiloba'da kiraladıkları deniz bisikletiyle açıldıktan sonra boğulan geçlerden Mikail Çelik, Serdar Demir, Doğan Demir, Şükrü Kahraman ve Yusuf Büyükizgi’nin aileleri anma töreni düzenledi.

Olayda iki oğlunu kaybeden ve kızlarının desteğiyle zor ayakta kalabilen Ruskat Demir, “Doğan’ım nerede? Serdar’ım nerede? Kurban olduğum çocuklarım nerede?” diye feryat etti.
Çok bitkin olduğu gözlenen Ruskat Demir sık sık çocuklarının resimlerine sarılarak öptü.

‘ACILI BABA CUMHURBAŞKANINA SESLENDİ’

Mikail Çelik’in babası Kekilli Çelik ise “5 tane yavru verdim burada. Ben oraya gelen şahitlerin tümü yalan. Burada 21 kişi çalışan adamların hiç bir tanesi gelmedi. Orada hepsi yalan söyledi. Ben yargıya çağrı yapıyorum. Siz yavrularınızı böyle bir harekette, böyle şeyde kaybetseniz acaba siz neler yapardınız. Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Başbakana soruyorum, kendi evladı olsa acaba bunlar ne düşünürdü? Bunların düşüncesi ne idi? Bunları bir açıklasa çok memnun olurum. Ben yandım kimseler yanmasın. Ben her gün ölüyorum, kimsenin çocukları ölmesin.“ ifadelerini kullandı.

Boğulan Serdar Demir ve Doğan Demir’in acılı babası Mehmet Demir, "Ben buradan özellikle yargıya sesleniyorum. Ben hergün ölüyorum, hergün yeniden diriliyorum. Burada yüce yargıya sesleniyorum. Bizim çocuklarımız öldü, başka çocuklar ölmesin. Eğer ceza verilmese öyle her gün çocuklar ölecek. Benim iki tane yavrumdu, ikisi de gitti başkasının ki gitmesin.” diye konuştu.

Yusuf Büyükizgi’nin annesi Hediye Büyükizgi de yetkililerin boğulan 5 gence gereken ilgiyi göstermemek ve olaya zamanında müdahale etmemekle eleştirdi. Büyükizgi, “Devlet böyle işletmelerin başına birer şey mi koyması lazım. Şu insanların vicdanı rahat olsun. Bu belediye 8 yıldır işletiyormuş burayı. İki yıl olmuşlar alalı. Ruhsatsız, hiç bir spor aletinin ruhsatı yok. Kendisi de itiraf etti. Bu belediyelerden ben şikayetçiyim. Can kurtarandan ve sahil güvenlik. Haber verilmiş neden bir helikopter kaldırmadı. İnsan bir kedi köpek için kaldırıyorlar. Yani 5 tane can varmış burada. İDO kaptanına çok kızgınım.” dedi.

‘SUÇLULARIN CEZA ALMAMASINA TEPKİ GÖSTERİLDİ’

Törende konuşan kayıp geçlerden Mikail Çelik’in abisi İsmail Çelik, 5 kişinin ölümüyle ilgili işletme sahibinin henüz ceza alamamış olmasına tepki gösterdi. Çelik, “2014 17 Ağustos'ta 5 kardeşimizi kaybettik ve halen sanık dışarıda. 5 kişinin ölümüne sebebiyet vermesine rağmen bu ülkede demek ki bazı şeyler yerine oturmamış, demek ki hukuksal hiç bir şey yok. 5 kişinin nasıl ölmesi gerekiyor, yada ne olması gerekiyor ki o insan içeri girsin. O zamandan bu zamana bir sene geçti ve sanık şuan dışarıda, halen dışarıda. Ülkemizde insanlar çıkıyor diyor ki, 'Biz hukuk devletiyiz'. Hangi hukuk? Bunu bütün devlet erkanına soruyorum, hangi hukuk, hukuk nasıl, kime göre ve neye göre hukuk. Ne olması gerekiyor bir insanın tutuklanması için, fiili bir şey mi yapması gerekiyor. İlle gidip birini boğazlaması mı gerekiyor, öldürmesi mi gerekiyor? 5 tane pırıl pırıl gencimiz gitti. Birini bulduk 4'nü bulamadık. Bu saatten sonra ne olması gerekiyor yani. Bu insanın içeri alınması için ve yahut da gereğinin yapılması için ne olması gerekiyor. Görüyorsunuz anneler ağlıyor, başka anneler ağlamasın.” diye konuştu.

Serdar Demir ve Doğan Demir kardeşlerin ablası Evin Demir ise yaşadıkları acının tarif edilemeyeceğini söyledi. Evin Demir, “Açıkçası bizim için acının tarifi yok. Biz her gün bu acıyla yaşamayı artık öğrendik mi deyim, alışamadık mı deyim. Çok zor bizim için, yani anneleri görüyorsunuz. Her gün aynı acıyı tekrar tekrar yaşıyoruz ve başkalarının bu acıyı yaşamamasını istiyoruz. Sanıklardan sadece bir tanesi yargılanıyor, o da tutuksuz yargılanıyor. Ve kendi itirafı var mahkemede, daha önce benzer bir olay olmuş ve iki kişi hayatını kaybetmiş maalesef. Eğer o zaman soruşturulsaydı, üzerine gidilseydi belki de bizim gençlerimiz bu şekilde hayatını kaybetmeyecekti. Ve başından itibaren ihmaller zincirinin kurbanı olduklarını düşünüyoruz.” dedi.

Açıldıkları denizde boğulan ve yaşları 25 ile 30 arasında değişen geçlerden Serdar Demir’in cenazesi olaydan 7 gün sonra Kumburgaz’dan 100 kilometre uzakta Marmara Adası yakınlarında bulunmuştu. Diğer dört gencin cenazesi ise tüm aramalara rağmen bulunamamıştı.