Sevdiklerini kaybettikleri Soma maden faciasının duruşmalarını hayırseverlerin maddi yardımıyla takip edebilen şehit madenci ailelerinin, "Bir su bile içmeden eve gidiyorum. Evladım, önüne gelene 'baba' diyor." sözleri yürekleri dağladı.

Davayı altıncı gününde, madenci aileleri de takip ediyor. Kimi bir ağacın gölgesinde kimi de oturduğu bir bankta mahkemeden çıkacak sonucu beklerken bir yandan da şehit verdikleri sevdiklerine ağlıyor. Acılı ailelerin tek temennisi, adaletin yerini bulması.

'BİR SU BİLE İÇMEDEN EVE GİDİYORUM'

Soma’dan, davanın görüldüğü Akhisar’a hayırseverlerin yardımıyla gelen maden şehidi annesi Elmas Kaya, maddi imkansızlıklarından dolayı akşama kadar bir bardak su bile içmeden duruşmayı izlediğini ifade etti. Oğlunun arkasından bir türlü toparlanamayan acılı anne, “Soma’dan buraya gelebilmemiz için birkaç hayırsever, çocuklarımızın çalışma arkadaşları kendi ceplerinden araba tutuyorlar ve bizi getirip götürüyorlar. Bir hayırsever pilav getirmiş, onu ikram ettiler. Gelişimiz gidişimiz öyle zaten. Ben bir su bile içmeden eve gidiyorum. Gerçekten, yemin ediyorum bir su bile içmeden eve gidiyorum. Akşamki yediğimle sabah arabaya biniyorum, akşam tekrar kızımın hazırladığı yemeği yiyorum. Burada da evde ben bir seneden beri doğru dürüst alışveriş bile yapamıyorum, çünkü ben yaşamıyorum ki. Benim hayat ruhum zaten öldü. Oğlumla beraber ben de gittim zaten, benim her şeyim oğlumdu. Dünyada bile gözüm yoktu. Oğlum, çoluğum çocuğum yanımdayken yemişim içmişim çok dert etmemiştim ki ben hiçbir şeyi.” diye konuştu. Oğlunun, hayattayken evin geçimini sağladığını belirten Kaya, şimdi kaymakamlığın iki ayda bir verdiği 300 TL ve eşinin dostunun verdiği birkaç kuruşla geçinmeye çalıştığını dile getirdi.

'ÇOCUĞUM, ÖNÜNE GELENE ‘BABA’ DİYOR'

Faciada eşini kaybeden Sibel Uçgun da sanıklara ateş püskürdü. Adaletin yerini bulmasından başka bir şey istemediğini aktaran Uçgun, şunları söyledi: “Adalet onları korumasın, bizi korusun. Kaş’tan geliyoruz, durumumuz iyi değil. Evde çalışan yok, bir benim aylığım var. Adalet yerini bulsun, onların eşleri de dul kalsın. Biz kaldık. Bizim çocuklarımız daha ufacık. Daha 1,5 yaşında benim çocuğum. Önüne gelene, gelen geçene ‘baba’ diyor. Amcasına, dedesine, bana bile baba diyor. Nasıl dayanılır? Adalet onları korumasın, bizi korusun. Ben başka bir şey istemiyorum. Onlar can çekişe çekişe ölsünler, adalet bizi korusun, artık yeter.”

'ÇOCUKLARIMIZ KENDİ KENDİLERİNE Mİ ÖLDÜLER?'

Faciada şehit olanlardan 28 yaşındaki Osman Özgün’ün annesi ise sanıkların hiçbirisinin doğru söylemediğini savundu. Acılı anne, “Hep yalan. Onlar işveren değilmiş. Bizim çocuklarımız kendi kendilerine mi öldüler? Nasıl öldüler? Bunlar kurtulmuşlar da bizimkiler nasıl kurtulamamış?” diye sordu.