“Devlet 2 temel esasta kaimdir, Bunlardan biri ordu diğeride parasıdır.” der İbni Haldun . Artık bu öğretiye, Sosyolojik kanaate bir madde daha eklemek zorundayız. Bir evlet öncelikle inanmış, hedefe kilitlenmiş vatan ve millet aşkıyla donanımlı hale gelmiş inançlı evlatlarıyla kaimdir.
Dünyanın en zor coğrafyasında yaşıyan Anadolu yine yeniden tarihin şanlı sayfalarına not düşülecek destansı bir mücadeleyi 15 Temmuzdan itibaren veriyor.
Bir ahtapot gibi dünya ülkelerinin haklarını ve yönetimlerini kollarıyla saran, zulüm, kan ve göz yaşına sebep olan Siyonist küresel elitler, ABD gizli servisleri ve bunların on yıllardır içerimizde büyütüp beslettikleri başta FETO olmak üzere yerli işbirlikçi vatansızların Anadolu ‘ yu işgal etme, milletimizi birbirine kırdırma hamlesi; Önce Cenab-i Allah’ ın yardımıyla, Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın tarihe not düşecek dik duruşuyla, sivil toplum kuruluşlarımızın, halkımızın derin ferasat ve dirayetiyle, yer üstündekilerin ve yer altındakilerin ihlaslı dualarıyla, vatansever polis ve askerimizin kurulan hain tuzağı fark edip, gerekli tedbirleri almasıyla hayasız ve haysiyetsiz akın durdurulmuştur. Artık, binyıllardır geleneği olan devletimizin gerekli tedbirleri alıp bir an önce gereğinin ifasını yapacağına olan inancımız tamdır.
Bu saatten sonda herkesin ve her kesimin önce kendi evimizden başlamak üzere, bütün ihtiraslarımızı ve kırgınlıklarımızı, kabaran dünyevi iştahlarımızı baskılayıp bir tarafa bırakarak millet olma insan ve İslam olma adına ne gerekiyorsa onu yapmak zorundayız.
Hak ve batıl mücadelesi Habil ve kabil ile başlayıp, bu günlere kadar gelmiştir. Bundan sonra da kıyamete kadar devam edecektir. Asla zihni yılgınlığa kapılmayacağız. Yaşananlardan aldığımız dersleri tekrar tekrar hatırlayıp millet devlet kaynaşmasının zirvelerine tırmanmaya gayret edeceğiz. Üzerinde yaşadığımız topraklardaki farklılıklara rıza gösterip birliğimizin, dostluğumuzun ve kardeşliğimizin halkalarını fersah fersah genişleteceğiz. Bizlerin Cenabi Allah’ ın İslam dünyasının geleceği adına birbirimize emaneti olduğumuzu unutmayacağız.
Kurulduğumuz günden itibaren Memur –Sen ailesi olarak iyinin, doğrunun faydalı ve adil olanın her daim yanında olduk ve bundan sonrada olmaya devam edeceğiz. Olayların başladığı andan itibaren izzetimiz, vatanımız ve namussumuz için alanlara indik ve başta Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımızın talimatları doğrultusunda meydanlardaki yerimizi ikinci bir emre kadar terk etmiyoruz.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle İslam ümmetinin boynunu öne düşürmeyen Rabbimize hamd ve şükürler olsun.
Kararlı ve dik duruşundan zerre taviz vermeyen başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza , tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarımıza, hanım ve genç kardeşlerimize, Şubat 1920 de Mıllış Nuri ve Evliya Efendinin milletin dirilişi adına şehit düştüğü yerde kurulan kent meydanındaki direniş destanlarını yazan halkımıza selam olsun.