İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı’nın Özel Kalem Sekreteri Zerrin Türkşen’in, AKP’den milletvekili aday adayı olan eski Eğitim Bir Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak’ın seçim çalışmalarına katılması ve broşür dağıtması tepki çekti. Memura siyaset hakkı verilmesini desteklediklerini ancak bugünkü uygulamaya anlam veremediklerini belirten Türk Eğitim Sen İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Adnan Sarısayın, “Bürokratlar mevcut iktidar partisi lehine seçim çalışması yapıyorlar. Şimdi de İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı’nın Özel Kalem Sekreteri Zerrin Türkşen, AKP’nin 1 Mart’ta Halkapınar Spor Salonu’nda yaptığı temayül yoklamasında milletvekili aday adayı Abdurrahim Şenocak’ın broşürlerini dağıttı. Bu durumdan İl Milli Eğitim Müdürü’nün haberi var mıdır?” dedi.

Memur Sen üyelerinin, hak etmedikleri halde kısa sürede yönetim kadrolarına getirildiklerini söyleyen Sarısayın, “Gün geçmiyor ki Memur Sen okul müdürleri, müdür yardımcıları, öğretmenler, AK Parti aday adaylarının gerek seçim konuşmalarında gerek ilçe ziyaretlerinde yanlarında olmasın. Her defasında söylediğimiz ‘devlet memurluğu’ kavramı, ‘hükümet memurluğuna’ dönüşüyor. Endişemiz son dönemde daha da ayyuka çıkıyor. Böyle giderse okul müdürlerini makamlarında bulmak yerine seçim meydanlarında, seçim ziyaretlerinde bulacağız. Bu durum, devlet memurunun tarafsızlık ilkesine aykırıdır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı hareket eden bu sözde eğitimci siyaset payandası eğitimciler, kanun dışı hareketlerinin cesaretini nerden almaktadırlar? Özellikle müdürler, yoksa daha yaklaşık bir yıl önce müdür olarak bu görevlere gelirken söz mü vermişlerdir? Devlet memurlarına aykırı bu davranışları, bir diyet ödeme şekli midir?”şeklinde konuştu.

Benzer bir olayın geçen hafta da yaşandığına dikkat çeken Adnan Sarısayın, “Hatırlanacağı üzere daha bir hafta önce AK Parti'den miletvekili aday adayı Memur Sen eski il başkanı, seçim çalışması için gittiği Urla’da Urla İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzet Gündüz, Şube Müdürü Mithat Eroğlu, Urla Çok Programlı Lisesi Müdürü Nurettin Avunca, Atatürk İlkokulu Müdürü Nimet Aras, Yılay Hakan Çeken Lisesi Müdürü Halim Türk, Jale-Necdet Özbelge Ortakoulu Müdürü Rüştü Erkaya, Şehit Kemal İlkokulu Müdürü Yüksel Akar, Urla Sosyal Bilimler Lisesi Müdürü Mustafa Şimşek, Gülbahçe Ortaokulu Müdürü Jülide Yiğit Savran ve eski sendika başkanları, sendika kökenli adayın yaptığı parti ziyaretinde hazır bulundu. Devlet memuru olan destekçiler, mesai saatinde hiç çekinmeden AK Parti logosu önünde gazetecilere poz verdi. Bugünlerde de aynı durumlar yaşanmaktadır. Hukuk tanımazlık, etik değerlerin yerle bir edilmesi ve sorumsuzluk alıp başını gitmektedir. Defalarca dile getirdiğimiz gibi özellikle geçen sene haziran ayında dört yılını dolduran okul idarecilerinin görev süresi uzatılanlara bakıldığında, çoğunluğunun yandaş sendika üyesi olduğudur ve ekim ayında mülakatla okul müdürü olanların da çoğunluğu yandaş sendika üyesidir. Başarılı olan ve eğitimin kalitesini yükselten okul müdürleri, yandaş sendika üyesi olmadığı için görev alamamışlardır. Anlaşılıyor ki okul müdürü olmak için önce yandaş sendika üyesi olmak, sonra seçim çalışmalarında mesaileri bırakarak seçim çalışmaları için boy göstermek gerekecekmiş. Seçimler yaklaştıkça daha neler göreceğiz kimbilir. Toplum hayatında önemli bir işlevi olan eğitimin siyasallaşmasına ve benden ötekinden anlayışına karşıyız.“ diye konuştu.

Kanunen bu yapılanların suç olduğunu ancak bu suçun AKP yandaşı memurlar için geçerli olmadığını savunan Sarısayın, “Bir siyasi partiyi övmek ve yermek suç olmasına rağmen bu okul müdürleri siyasete karışmışlardır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesine göre suç işlemişlerdir. Anayasa'ya, 657 Sayılı DMK'ya aykırı hareket eden okul müdürleri, acaba gerçekten cezalandırılacak mı yoksa korunup kollanacak mı? Tüm İzmirliler bu konuda Sayın Valimiz'den, İl Milli Eğitim Müdürü'nden, kaymakamlarımızdan ve ilçe Milli Eğitim müdürlerinden gereğinin yerine getirilmesini beklemektedir. Bu yandaş sendika, daha ne kadar koruyup kollanacaktır? Sizler devletimizin ilimizdeki sorumlularısınız. Devletimizin, siyaset ya da yandaş bir sendika tarafından aşındırılmasına göz yummayınız. Aksi halde ağır bir vebal altındasınız. İnsanlarımız, böyle zamanlarda devlet kapısına geldiğinde devlet adamı görmek ister. Orada devlet adamının yerine bir siyasi yandaş, bir örgüt olmamalıdır.” dedi.