BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Süleyman Şah türbesinin nakliyle ilgili hükümeti eleştirdi. Destici, "Kim ne derse desin, Süleyman Şah türbesinin nakli ricattır, geri çekilmedir, mağlubiyettir. İktidarın bunu zafer olarak sunmasının tek amacı ise seçim öncesi oy kaybetmemek. Ama bir gün gelecek Türk mahkemelerinde hesabı sorulacaktır." dedi.

Mustafa Destici, partisinin İstanbul’da düzenlediği ‘Çözüm Süreci Mi Bölünme Süreci Mi?’ konulu panele katıldı. Panele ayrıca; emekli Orgeneral Edip Başer, BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karaca, BBP İstanbul İl Başkanı Fikret Taş, Gazeteci-Yazar Arslan Tekin de katıldı.

Panelde konuşan Mustafa Destici, Meclis'te oylanan iç güvenlik paketi ve Süleyman Şah türbesinin nakledilmesine değindi. "Süleyman Şah türbesi bir gece operasyonu ile kendi hükümetimizi ve kendi ordumuz tarafından ortadan kaldırıldı ve oradaki emanetler Türkiye'ye getirildi." diyen Destici, "Şu anda Türkiye sınırının 200 metre mesafesinde bir toprak parçası çevirdiler ve türbeyi orada inşa ediyorlar. Kim ne derse desin bunun adı ricattır, geri çekilmedir, mağlubiyettir. İktidarın bunu zafer olarak sunmasının tek amacı, gayesi var; seçim öncesi oy kaybetmemek adına bunu yapmaktadır. PKK'nın PYD'nin Ayn-el Arap'a sahip çıktığı kadar Türkiye Cumhuriyeti kendi toprak parçasına ve Süleyman Şah türbesine sahip çıkamamıştır. Hepimiz bundan hicap duyuyoruz ama bu acziyetin, bu ricatın tek sorumlusu iktidardır. AKP'dir. Ama bir gün gelecek siyasi hesabı sandıkta, daha sonra da Türk mahkemelerinde sorulacaktır." ifadelerini kullandı.

Süleyman Şah türbesinin inşa edileceği yerde PKK bayrağının ve Öcalan'ın posterlerinin dalgalandığını hatırlatan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Utanç verici bir noktası var ki; yıllardır Türkiye’yi kan gölüne çeviren PKK bayrağı ve terörist başının posteri ile Türk bayrağı aynı yerde dalgalanmaktadır. Ben o bayrağı oradan indiririm, terörist başının paçavrasının Türk bayrağının dalgalandığı hiç bir yerde dalgalanmasına müsaade edilmemelidir.

Ne oldu da 'PKK eşittir PYD' diyenler, ne oldu da bugün PKK ile PYD ile işbirli yaparak operasyon yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin buna gücü yetmiyor mu? 'PKK eşittir PYD' diyenler daha sonra koridor açtılar, peşmerge adı altında PKK'lıların, PYD'lilerin Ayn-el Arap'a geçerek terörislerin bölücü devlet kurmasına yardım ettiler. Tek başına bu bile vatana ihanet suçudur.

‘IŞİD TEHLİKESİ VAR DA PKK-PYD TEHLİKESİ YOK MU?’

Ne oldu da Süleyman Şah türbesinin terk ediyoruz? Neymiş IŞİD tehlikesi varmış. PKK'ya PYD'ye IŞİD tehlikesi yok mu? Onlar kadar Türkiye'nin gücü yok mu? Türkiye’yi yönetenlerin basiretsizliği cesaretsizliği bu sonucu doğurmuştur. Biz orada stratejik bi mevzi kaybettik, manevra alanımızı kaybettik. O zaman Kıbrıs'ı Rumlar işgal etmeye başladığında Türkiye'yi yönetenler 'Rum tehlikesi var İngiliz tehlikesi var, biz oradaki 100 bin vatandaşı boşaltıp Türkiye'ye getiriyoruz' deselerdi. Gerekirse kanımızın son damlasına kadar savaşırız ama o vatan parçasını vermeyiz.

Maalesef Türkiye için hem uluslararası arenada hem iç kamuoyunda utanç verici bir sonuç olmuştur. Türkiye'yi yönetenler zafer gibi göstererek ,sadece kendi iktidarlarını korumaya çalışıyor. Allah büyüktür. Tür milleti çok badireler atlattı ama sonuçta galip gelmeyi başarmıştır. Türkiye'de BBP iktidarında biz o bayrağı ne pahasına olursa olsun olduğu yere dikeceğiz."

'İKTİDARLARINI KORUMAK İÇİN YASA ÇIKARIYORLAR'

Meclis'te görüşülen iç güvenlik paketine de değinen Destici, "Millete 'molotof kokteyli atanlara ceza vermek istiyoruz muhalefet karşı çıkıyor, yüzü kapalı eylem yapanlara ceza vermek istiyoruz muhalefet karşı çıkıyor' diyor. 'Bonzaicilere ceza vermek istiyoruz muhalefet karşı çıkıyor' diyor. Hayır muhalefet bunlara karşı çıkmıyor. Muhalefet bunlara evet oyu kullandı. Muhalefet, biz sivil sıkıyönetime karşı çıkıyoruz. Özgürlüklerin alanının kısıtlanmasına karşı çıkıyoruz. Demokratikleşmenin önüne engeller konmasına karşı çıkıyoruz. Türkiye için değil, Türk milleti için değil, devlet için değil kendileri için, kendi iktidarlarını korumak adına yasa çıkaranlara ve o yasalara karşı çıkıyoruz." şeklinde konuştu.

'ÖZGECAN CİNAYETİNİ UNUTTURMAYACAĞIZ, İDAMI GETİRECEĞİZ'

Özgecan Aslan cinayetinin de birçok cinayet gibi unutturulmaya çalışıldığını anlatan Destici "Özgecan'a Allah rahmet eylesin. Küçük yaşta çocuklarımız kaçılıp, tecavüz edilip, öldürülüyor. Ve sadece bir kaç gün konuşulup 'en üst düzeyden ceza vereceğiz' deyip milletin tepkisi dindiriliyor. Ama biz unutmayacağız. O Yüksekova'da kafasına kurşun sıkılan 3 erimizi unutmadığımız gibi unutmayacağız. Süleyman Başçavuşu unutmadık unutturmadık. Bingöl'deki Akif müdürü de unutmayacağız. Özgecan'ı da unutmayacağız, unutturmayacağız. İki kesim için; küçük yaşta kızlarımızı, kadınlarımız kaçırıp tecavüz edip öldüren sapıklar için, bizzat kurşunu sıkıp, bombayı patlatıp askerimizi, polisimizi, sivil vatandaşımızı öldürenler için başta Apo olmak üzere mutlaka ama mutlaka idamı getireceğiz." ifadelerini kullandı.