Bu kültür aktarımları yazılı kaynaklardan okutularak yapıldığı gibi günlük olarak yaşayarak da gerçekleştirilir. Çocuklarımız, aile kültürümüz içinde yer alan yemek adabı, oturup kalkma, büyüklerinin yanında nasıl davranılması, temizlik, nafaka temini gibi gelenek göreneklerimizi doğduktan sonra aile fertlerini gözlemleyerek ve onları taklit ederek öğrenirler. Millet olarak sahip olduğumuz ve adına millî kültür dediğimiz kahramanlık, doğru sözlülük, vatan-millet-din ve devleti kutsal bilip onlara bağlılık ile bu kutsal değerler uğruna can bile verilebileceği duygularını da okullarımızda verilen eğitimlerden öğreniriz. Ayrıca her zaman ve şartlarda ihtiyaç üzerine kurulan sivil toplum kuruluşlarındaki gönüllü olarak ve hassasiyetle verilen milli kültür eğitimlerinin de bu kültür aktarımlarında önemli bir yerinin olduğu inkar edilmez bir gerçektir. Birlik, cemiyet, ocak, vakıf ve dernek gibi adlar alan bu kültür mektepleri özellikle hassas dönemlerde çok önemli fonksiyonları yerine getirmiştir. Düşman işgaline uğrayıp ta daha sonra millî kuvvetlerin gayretiyle tekrar ülkemize kazandırılan şehirlerimizin kurtuluş günleri, millet olarak sahip olduğumuz birlik ve kahramanlık ruhunu genç nesillere aktarmak için çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Geçen hafta içinde şehrimizde yaşanılan Uluslar arası güreş müsabakaları, konserler, tiyatro sergilenmesi, şehitler için mevlit okunması ve ülke genelinde düzenlenen madalyalı kahraman şehir konulu resim-şiir ve kompozisyon yarışmaları gibi coşkulu kurtuluş şenliklerine şahit olduk. Valilik ve belediye başkanlığının işbirliği ile hazırlanan faaliyetler hafta içinde günden güne artarak 12 Şubat Pazar günü zirveye tırmanmış ve kurtuluş bayram programı ile sona ermiştir. 12 Şubat Kurtuluş Bayramında halkımızın arasında olmak ve onların duygularını gözlemlemenin güzelliğini yaşadım. Ulu Camii önünde başlayan ve kaldırımları dolduran yaşlı-genç, kadın-erkek, köylü-şehirli vatandaşlarımızın yoğunluğu Kıbrıs Meydanı'na yaklaştıkça artıyor ve iş merkezi önünden itibaren de yürümekte insan zorlanıyor. Kıbrıs meydanına kadar olan insanlarımız, esas tören alanı olan protokol önünde yapılan konuşmalar, okunan şiirler, sergilenen tiyatro ve halk oyunu gösterilerini hem göremedikleri hem de sesleri fazla duyamadıkları için sürekli tören geçidi için sabırsızlıkla beklemekteydiler. Halâ niye başlamadığı içinde çeşitli tahmin ve yorumlarda bulundukları duyuluyordu. Yürüyebilen çocuklar anne ve babaların ellerinden tutarak ilerliyorlar. Daha küçük olanlar da yine büyüklerin omuzlarında yorulmadan çevreyi temaşa etmenin keyfini çıkarıyorlardı. Özellikle bazı aileler kız erkek çocukları mahalli çete kıyafeti giydirerek bir aidiyet duygusu aşılamakta oldukları bir kültür aktarımına güzel bir örnek teşkil ediyordu. Abdal Halil Ağa'nın “Din Bahsi” diyerek davul çalmayı reddetmesi, Bayrak ve Uzunoluk Hamamı olaylarının profesyonel sanatçılar tarafından sergilenmesi programa ayrı bir güzellik kazandırmıştı. Hele muhterem Serdar Tuncer'in sunumu dinleyen herkesi heyecanlandırmaya yetiyordu. Sahibini Arayan Madalya filminde Abdal Halil Ağa'yı canlandıran sanatçı Sümer Tilmaç Bey'in, bu yıl yine Abdal Halil Ağayı canlandırdığını güzel bir tevafuk olarak görüyorum. Tiyatro gösterisinden sonra sahne alan halk oyunları ekibinin sahnede sergiledikleri halk oyunları ile bütün Anadolu'yu bir baştan bir başa gezinmeleri, her Türk insanına “İşte Anadolu budur” dedirtecek bir anlam taşıyordu. Tören geçidinde yer alan mehter takımı hak ettiği alkışlar eşliğinde geçti önümüzden. Çevre illerden gelen misafir çete grupları ayrı bir renk katmıştı programa. Her mahalle muhtarlıklarının çete grupları özellikle henüz bıyığı terlememiş çocuk yaştaki gençler ile “Türk Kadını erkeğinin yanındadır” mesajını veren ablalar ve genç kızlarımız alkışlarıyla memnuniyetini belirten her vatandaşımıza gurur veriyordu. Askeri birliği oluşturan askerimiz ve araçları da milletimiz için her zaman gurur kaynağımız olmuştur. Allah güçlü kılsın. Tören geçidinde yer alan ticaret ve sanat erbabına da Allah hayırlı kazançlar versin. Televizyon ekranlarındaki güzel sunumlarından tanıdığımız Serdar Tuncer'in Abdal Halil Ağa için dediği “Eline sağlık” dileklerini ben de: Kurtuluş Bayram ve şenliklerinin hazırlanması ve yürütülmesinde emeği geçen her yetkili/görevli/çalışanlar için “Elinize ve gönlünüze sağlık, Allah razı olsun” diyorum. Ne güzel planlanmış ve ne de güzel hazırlanmış bir kurtuluş haftası ve bayramı idi. Programın, Aksu Televizyonu ile Valilik kavşağındaki reklam ekranına naklen verilmesi çok güzel ve yerinde bir uygulamaydı. Ancak, bazı mitingler ile konserlerde sahneye uzak köşelerdeki seyirciler/dinleyiciler için dev ekranlar yerleştirildiği gibi İş Merkezi önü, Kıbrıs Meydanı, Vakıfbank ve Ulu Camii; diğer taraftan Sigorta binası önü, Bahçelievler Camii kavşağı ve Müftülüğün önündeki Hafız Ali Efendi Meydanı civarında bulunan vatandaşlarımız için de büyük ekranlar yerleştirilebilse iyi bir hizmet olurdu. Dikkatimi çeken bir başka husus da, eskiden Rıdvan Hoca yer altı çarşısının üst dükkanlarının damında da insanlarımız kalabalık bir seyirci kitlesi oluştururlardı. Bu sene oralarda kimseler yoktu. Ben havaların soğuk olduğuna yormak istiyorum. Acaba başka bir sebebi olabilir mi? diye düşünmüyor da değilim. Medyada yer alan; Pazarcık ilçemizin, Maraş'ın Kurtuluş Mücadelesindeki öneminin programlarda pek gündeme getirilmemesi konusundaki sitemleri de dikkate almak ve gelecek yıllarda hak ettiği önemin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu durumları asla bir eksiklik ya da kusur olarak görmüyorum. Büyük ekran konusunun çok faydalı olacağını da düşünüyorum. Takdir yetkililerin. Vatandaşımızın yoğun ilgisini azaltan bir durumun olup olmadığı konusu ise ilgilenenler için bir inceleme konusu olabilir diye düşünüyorum. Evet, Aziz dostlarım: ”¢ Maraş'ımızı kahramanlaştıran bu Kutlu Savaş'ta canlarını feda eden şehit ve gazilerimizle o günün zorluklarını yaşadıkları halde yılmadan mücadele eden, savaşan kahramanlarımıza destek olan ve bugün aramızda olmayan kadın/erkek bütün insanlarımıza yüce Allah'tan rahmetler diliyorum. ”¢ Kahramanmaraş gibi düşman işgaline uğramış memleketimizin her köşesindeki mücadelelerde yer alan bütün Anadolu insanına da rahmetler diliyorum. ”¢Hatta çeşitli oyunlarla kargaşa çıkarılarak bugün ülkemiz sınırlarının dışında bırakılmış olan Osmanlı Topraklarında düşmanla göğüs göğse savaşan şehit, gazi ve mağdur olan bütün ecdadımıza da rahmetler diliyorum. ”¢Son olarak da, Din-i Mübîn için Allah Yolu'nda canlarını feda ederek mücadele eden bütün şehit ve gazilerimize de rahmetler diliyorum. ”¢ Allah, Müslüman toplumlarına birlik, dirlik ve huzur içinde güvenli bir şekilde hayatlarını devam ettirmelerini nasip eylesin. Şeytanın askeri olup da birbirleriyle savaştırmasın inşallah. Var olan huzursuzlukların da bir an evvel aklı selimi kullanarak giderilmesinde Allah Teala yardımcı olsun diliyorum. Selam ve dua ile”¦