Aktif Eğitimciler Sendikası Adana Şube Başkanı Ömer Yılmaz, öğretmenlere nöbet tutturulmasının kanuna aykırı olduğunu, eğitimcilerin güvenlik görevlisi gibi kullanılmaması gerektiğini söyledi.

Üyelerle birlikte bir Güneş Işığı Otel’de basın toplantısı düzenleyen Yılmaz, yakalarına taktıkları ‘Ben güvenlik görevlisi değilim’ rozetleriyle öğretmenlere nöbet tutturulmasını protesto etti. Öğretmenlik mesleğinin son yıllarda hem maddi hem de manevi açıdan ciddi bir itibar kaybına uğradığını dile getiren Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın hukuksuz ve mesleki esaslara aykırı uygulamalarının da bu erozyona zemin hazırladığını belirtti. Öğretmene okulda nöbet tutturulmasının da bu uygulamalardan biri olduğunu anlatan Yılmaz, “Öğretmene nöbet tutturmak, hukuksuz, mesleğe aykırı, angarya ve zorla çalıştırmadır. Hukuk sistemimizde öğretmenlerin nöbet görevlerini belirleyen yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bu tablo ortadayken okullarda ihtiyaç duyulduğunda konuyu temel bir hukuki çerçeveye oturtmak yerine yönetmelik gibi geçici ve yüzeysel düzenlemelere gidilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Nöbet Hizmetleri Özel Talimatının ise hem yasallığı hem de uygulanabilirliği tartışmadır.” dedi.

Öğretmenin bir güvenlik görevlisi olmadığının altını çizen Yılmaz, “Hiçbir öğretmen, öğretmenlik mesleğine yönelik bilgi ve donanımı kazandırıldığı okullarda ya da programlarda, nöbet görevi ile ilgili hiçbir eğitim almamaktadır. Buna rağmen nöbet tutmaya mecbur edilen öğretmen, nöbeti süresince mesleğiyle değil güvenlik işlemleri ile uğraşmak zorunda kalmakta, hatta yaşanan olaylar nedeniyle fiziksel veya sözlü saldırılara hedef olmaktadır. Uygulama bırakın güvenlik sağlamayı, öğretmenin kendi güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. Devletin güvenlik görevini de öğretmenlere yıkarak, onların olası saldırılar karşısında hedef haline getirilmesi kabul edilemez. Okullarda güvenliği öğretmen değil, okul polisi ve özel güvenlik görevlileri sağlamalıdır. Okullarımız, başta kameralı takip olmak üzere güvenlik sistemleriyle donatılmalıdır.” diye konuştu.

Nöbet uygulamasının hukuki dayanaktan yoksun, mesleğe aykırı, mevcut şekliyle öğretmene dayatılan bir angarya ve zorla fazladan çalıştırma olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “Diğer bütün mesleklerde, nöbet karşılığında ek ödeme yapılmaktadır. Ancak öğretmene fazladan iş yükü getiren bu külfet karşılında hiçbir ek ücret ödenmemektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 14 sayılı sözleşmesi, fazla mesailerin ancak belli bir ücret mukabilinde yapılacağı kabul edilmiştir. Ülkemiz de bu sözleşmenin tarafıdır. Kısaca öğretmenlerin nöbet hizmeti ve normal mesai saatleri haricindeki verilen her türlü görev ‘fazla çalışmadır’ ve zorla hiçbir öğretmene dayatılamaz, bilâ ücret yürütülmesi istenemez. Nöbet hizmeti öğretmenlik mesleğinin doğasına uygun şekilde, hukuk ve mesleki gereklilikler temelinde, ücreti belirlenerek düzenlenmesi halinde okuldaki eğitim-öğretimin bir parçası olarak kabul edilebilir.” ifadelerini kullandı.