Pakdil, çok dalgalı bir süreçten geçen eğitimin önemine işaret ederek, şöyle konuştu: ''Şunu ifade etmek isterim ki özellikle 28 Şubat döneminde hakikaten İmam Hatip eserleri kökünden kesilmek istendi. Bu doğru. İmam Hatiplere bu reva görülürken İmam Hatiplerle birlikte diğer meslek okulları da aynı muameleye tabi tutuldu. Türkiye ciddi anlamda meslek sahibi insanlara ihtiyaç duymakta iken ihtiyacı varken, bütün meslek liselerinin önü kesildi. Çünkü istikbali olmayan yere kimsenin gitmesi söz konusu değil. Her geçen gün rakam geriliyordu. Bu sadece İmam Hatip liseleri için değil, Ticaret Meslek Liseleri, Endüstri Meslek Liseleri, Kız Meslek Liseleri ve aklına gelen diğer meslek liseleri için de aynı şekilde geçerli idi. Türkiye bu kusurdan, bu ayıptan kurtuldu. Öyle zamanlar oldu ki çifte standardın halk tabiri ile söylüyorum 'daniskası' uygulandı. Her alanda uygulandı. Mesela YÖK'ün burada uyguladığı çok garip uygulamalar var. Aynı şeyi Danıştay da yaptı. Müracaat ediyor insanlar burada bir haksızlık var, bu haksızlığın giderilmesi lazım. Katsayı uygulaması ile ilgili olarak. Bölge İdare Mahkemesi, arkasından ne ise Danıştay bu bizim işimiz değil diyor. Şimdi burada hukukun maalesef bir garabeti ortaya çıkıyor. Aynı şartlar, aynı başvurular birinde deniliyor ki bu iş YÖK'ün işidir, biz karışmayız, başka bir zaman geliyor. Bu defa bu bizim işimizdir. Biz karar veririz diyorlar ve bu hakkı iptal ettik. Daha sonra bu konularla ilgili olarak YÖK gerekli düzenlemeyi yaptı. Yasaya başvuruldu. Sonunda Danıştay da işin doğruluğunu kabul etti ve iş burada neticelendi.'' Pakdil, şunları kaydetti: ''Bizim kültür değerlerimizde, inanç değerlerimizde çok güzel ifadeler var. Bir topluluğa olan hırsınız, kininiz düşmanlığınız sizi adaletten alı koymasın. Hakikati var. Bir toplumun hoş görmeye bilirsiniz. Sevmeye bilirsiniz. Onlardan hoşlanmaya bilirsiniz. Ama onlardan hoşlanmamak o insanlara haksızlık yapılması anlamına gelmez. Bu bütün insanlar için geçerlidir. Şimdi bir tarafta İmam Hatip Liseleri var. Onların önü kesilmek isteniyor. Öbür tarafta bütün meslek liseleri bu haksız uygulamadan dolayı mağdur oluyor. Türkiye'nin elemana ihtiyacı var. Ara elemanlara ihtiyacı var. Bu elemanlar yetişmiyor. Ama şu var, 'Sabırla koruk üzüm olurmuş' derler. Sabrederek, mücadele ederek, insanımız her zaman hukuk içerisinde kalarak, mevcut demokratik sistemin hukuk kurallarını uygulayarak neticeyi elde etti. Sabırla elde etti. Bu hususta baştan itibaren hukuk içerisinde kalarak mücadelesini sürdüren bütün insanlarımıza bütün kardeşlerimize canı gönülden teşekkür ediyorum.'' Elbistan İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı Hacı Aydın ise ''İmam Hatipli olmak, kendi tercihimizle seçtiğimiz bir özellik olmakla birlikte bu bize bir misyon yüklemektedir. Bu da örnek olma şuurudur'' dedi. İmam Hatip Lisesi'ne ait Yurt Pansiyonu'nun bahçesinde düzenlenen etkinliğe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik, AK Parti İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca, Kahramanmaraş Barosu Elbistan Temsilcisi Mevlüt Kurt, okul öğretmenleri ve mezunlar katıldı.