Saadet Partisi(SP), Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yurt dışından alınan vagonların hurda olduğunu, milletin parasının heba edildiğini savundu.

Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığı adına BURULAŞ önünde açıklama yapan Mahalli İdareler Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Gökhan Gerçek, yurt dışından vagon ithalinin geçtiğimiz yılın sonlarında TBMM gündemine geldiğini hatırlattı. Gerçek, "Geçen senenin başında kentimizle ilgili önemli bir konu TBMM’ye taşınmıştı. Sene bitmek üzereyken aynı konu bu defa da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde tartışıldı, konuşuldu. Üçüncü araç alımı için, iki yıl boyunca hiçbir şey yapmayan Büyükşehir Belediyesi 2 yıl sonra harekete geçmişti. İhale bile yapmadan, ikinci el araç satın alınması yolunda BURULAŞ görevlendirildi. BURULAŞ da, Hollanda'nın Rotterdam kenti metrosunda hurdaya çıkan vagonları 6 milyon Euro'ya almaya karar verdi. Bursaray'ın A.Yatağı-Kestel arası 8 km’lik hattında kullanılmak üzere 1984 yapımı, 30 yılını doldurmuş, trafikten çekilmesi gereken 44 adet vagon için anlaşıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı bir yandan ‘marka kent yaratıyoruz’ derken diğer yandan hurdaya çıkmış raylı sistem taşıtlarını Bursa halkına reva gördü. Bursaray yatırımları konusunda ‘plansızlık ve beceriksizlik had safhada yaşanırken, ikinci el araçlarla tasarruf edilemeyeceği apaçık ortadadır. Eskiyen teknoloji ile günümüzde sağlıklı ulaşım sağlanamaz." diye konuştu.

Hurda araçların kullanımının yolcular için de tehlike arz ettiğini dile getiren Gerçek, "Altepe bu araçlar için, hem hurda değil hem tıkır tıkır çalışıyor hem de pek ucuz diyor. Ayrıca sıfır araçlarla kıyaslama yaparak, halkı aldatıyor. İki vagon arasındaki kıyaslama ancak aynı teknolojik seviye, aynı kalite ve benzer özelliklere sahip araçlar için yapılabilir. Daha önce alınan araçlar, iki farklı marka olup, farklılıklar nedeni ile her bir marka için ayrı işletme, yedek parça, servis ve bakım zorlukları bulunmaktadır. Bu üçüncü farklı marka aracın gelmesi ile de sistem daha karmaşık hale gelecek, işletme ve bakım maliyetleri daha da yükselecektir. Yakın gelecekte Bursa'da bir 'hurda taşıt çöplüğü' oluşacaktır. Bu durum önemli bir maliyet ve çevre sorunu meydana getirir. Tüm Bursa'yı ilgilendiren böylesine önemli bir projede, kent meclislerinin ve kent dinamiklerinin de by-pas edilmesi Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin işleri nasıl yürüttüğünün bir başka önemli göstergesidir." eleştirisinde bulundu.

Gökhan Gerçek, açıklamasında Altepe ve Bursa Büyükşehir bürokratlarına şu soruları yöneltti: "Bursa Hafif Raylı Sistemi için tercih ettiğiniz hurdalar ile ilgili Ulaştırma Bakanlığı‘ndan onay alındı mı? 30 yaşında ikinci el vagonlar 'Marka Kent' olma hedefindeki Bursa'mıza yakışıyor mu? Ve en önemli soru: Bir yandan yerli tramvay üretimi 'İpek Böceği' için yoğun çaba harcıyor gibi yaparken, diğer yandan ikinci el ithal araç peşinde koşuyorsunuz, bunu nasıl açıklıyorsunuz? Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? İkinci el vagonlarla ileride Bursa'nın hurda vagon çöplüğüne dönüşeceğini, ayrıca ithal alımları ile yerli üretimin önünün kesileceğini düşünmüyor musunuz? Şehrimizi ilgilendiren bu tür büyük projelerde, akademik odaların görüşlerini neden önceden almıyorsunuz? Neden bu kadar halktan ve işi en iyi bilen akademik odalarımızdan kopuksunuz? Neden Bursalının paralarını kaynaklarını çarçur ediyorsunuz? Kendi paranız mı sandınız? Bir gün bütün bu yaptıklarınızın hesabını vereceğinizi düşünmüyor musunuz? Siz kendinize 2015 Türkiye'sinde siz kendinize hurdaya çıkmış bir araç alır mısınız ya da misâlen söylüyorum bugün Murat 124 araç satın alır mısınız? Halkımıza hurda vagonları layık gördünüz, kendiniz ise son model yabancı araçlardasınız. Avrupa'da ekonomik ömrünü tamamlayan hurda niteliğindeki araçların satın alınması, Bursa için kabul edilemez bir durumdur. Bir yandan marka kent, diğer yandan tramvay üretimi ve teknoloji merkezi olma iddiasındaki BŞB'nin ve Bursa halkına ikinci el araçları reva görmesi tek kelime ile saygısızlık, bu araçların satın alma süreci ise sadece ve sadece plansızlık ve beceriksizliktir. Saadet Partisi olarak, bizler buradan, Büyükşehir yetkililerini uyarıyoruz ve diyoruz ki halkı ilgilendiren işler yaparken, tüyü bitmemiş yetimlerin de hakkını gözeterek çok dikkatli harcama yapın ve işleri ehline verin ya da en azından işlerin ehillerine danışın ve halkımızla, STK'larla ve meslek odalarımızla istişare edin."