Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), saldırıya uğrayan Hürriyet gazetesine geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Konuyla ilgili konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, "Hürriyet'e yapılan bu çirkin saldırı, aynı zamanda halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkına yönelik bir saldırıdır. Beni en çok üzen bir parlamenterin bu sadırganlara önderlik etmesi." dedi. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ise "Sosyal medyada dolaşan bazı mesajlara baktığımızda ikinci bir saldırının gelmekte olduğu görülüyordu." şeklinde konuştu.

Hürriyet'e dün gece ikince kez saldırı gerçekleşti. Saldırı sonrası gazete binasında maddi hasar meydana geldi. TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Gazetecilere Özgürlük Platfotmu Dönem Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Uğur Güç, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Cumhuriyet Vakfı Başkanı Orhan Erinç bugün Hürriyet'e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ile görüşen heyet, saldırı hakkında bilgi aldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Turgay Olcayto, saldırıyı kınayarak, "Hürriyet'e yapılan bu çirkin saldırı aynı zamanda halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkına yönelik bir saldırıdır. Zaten uzun bir zamandan beridir iktidar ve geçici iktidar, halkın bilgilenmesini istemiyor. Pek çok şeyden haberi olmasın istiyor. Bunun için haber karartma ve sansür var. Bütün bu koşullar ortadayken gazetecileri hedef göstermek, gazetecileri düşman bellemek yanlış bir tutum. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde görülmeyen bir tutum. Yazarın düşünceyi ifade özgürlüğüne bile engel getiriliyor. Bu durumda hedef gösterilen gazetelerin saldırıya uğraması kaçınılmaz oluyor. O yüzden bizim lanetle kınadığımız bir saldırıdır. Beni asıl üzen bir parlamenterin bu saldırganlar arasında olmasıdır. Saldırganlara önderlik yapmasını bu güne kadar hiç duymadım. Buna Meclis Başkanı niye sessiz kalıyor onu da bilmek istiyoruz."

UĞUR GÜÇ: GAZETECİLERİ HEDEF GÖSTERMENİN SONUÇLARINI GÖRÜYORUZ

Gazetecilere Özgürlük Platformu adına açıklama yapan Uğur Güç ise, “Gazeteciler hedef gösterilmekte. Siyasilerin nefret söylemlerinin, gazete ve gazetecileri hedef göstermesinin sonuçlarını görüyoruz. Bu saldırıların arkasına baktığımızda Türkiye’de bir iç savaşa giden bir süreç görünüyor. Siyasilerin, parti başkanlarının ve Cumhurbaşkanı’nın söylemlerine dikkat etmesi gerekiyor. Biz meslek örgütleri olarak bu saldırıların kınıyoruz." şeklinde konuştu.

CAN DÜNDAR: AÇIK BİR KIŞKIRTMA VE HEDEF GÖSTERME VAR

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar da “Açık bir kışkırtma ve hedef gösterme var iktidar cenahından. Bu bir ilk değil son da olmayacak. Biz yılmayacağımızı, Hürriyet’in yanında olduğumuzu ve sonuna kadar destek olacağımızı söylüyoruz. Biz yan yana durdukça sesimizi kesmeye güçleri yetmeyecektir. Her ne saldırı olursa olsun biz her zaman halkın bilme hakkını dillendirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

SEDAT ERGİN: BU SALDIRI GÖZ GÖRE GELDİ

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ise şu açıklamalarda bulundu: “48 saat içinde gazetemizin merkezine iki saldırının yapılmış olması... Pazar akşamı da bir saldırı oldu. Dün ikinci saldırı oldu. Sosyal medyada dolaşan bazı mesajlara baktığımızda ikinci bir saldırının gelmekte olduğu görülüyordu. İktidar partisine yakın isimlerin ve milletvekillerinin bu tür gösteriler için, ‘Hürriyet Gazetesi alışacak.’ şeklinde açıklamaları vardı. Göz göre göre geldi bu saldırı. Önlenebilir ama ne yazık ki devlet bu saldırıyı önlemekte acziyet içinde kalmıştır. Devlet görevlilerinin şiddet içeren eylemlerde mesafe koymakta ve tavır almakta bir hayli gecikmiş olmalarıdır. Şiddeti kınama açıklaması bugün gelmiştir. Numan Kurtulmuş’un açıklamalarını önemsiyoruz ama keşke bu açıklama Pazartesi günü yapılmış olsaydı ikinci bir saldırıyla karşılaşmamış olacaktık. Demokrasilerde şiddete yer yok. Devlet adamlarının ve siyasi partilerin üzerine düşen görev şiddeti ilkesel tavır olarak kınamaktır. Ülkemizin her bir tarafını kaplayan şiddet olaylarına baktığımızda bir an önce yumuşama ortamının ülkemizin girmesi gerekiyor. Yeni bir dile, yeni bir söyleme ihtiyaç var. Şiddeti tümüyle dışlayan bir mesajın söylemin devletin zirvesine yerleştirilmesini arzu ediyoruz."