Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı, Kamu Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, iç güvenlik paketiyle siyasi iktidarın, polis ve mülki amirlerin yetkilerini artırarak toplumu kontrol etmek istediğini söyledi. 'Terörle mücadele', 'İllegal gösteriler' gibi konuların bahane olduğunu belirten Şenol, savcı yetkilerinin mülkü amirlere tanınmasıyla toplumu kontrol etmenin amaçlandığını, bunun da tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi bir sıkıyönetim tarzı yönetim anlayışı olduğunu kaydetti.

Bir fiilin suç sayılabilmesi için mutlaka Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) tanımının yapılması gerektiğini belirten Şenol, “Bu haliyle vali yine hiyerarşik olarak bağlı bulunduğu yürütme organlarının emir ve talimatlarıyla aldığı kararları uygulayacak. Vatandaşın temel hak ve özgürlükleri sorgulanabilecek, sıkıyönetim zamanlarında olduğu gibi sokağa çıkma yasağı da mümkün hale getirilecektir. Terörle mücadeleyi müzakere edenlerin, illegal eylemler bahanesiyle bu yasayı kaleme almaları bir aldatmacanın göstergesidir.” dedi.

Anayasa'nın meşru kıldığı şekilde tepki gösteren kitlelerin seslerinin kısılacağını ifade eden Şenol, kamuoyu oluşturmalarının engellendiğini, suç soruşturmalarının idarelerce yapılmasına cevaz verildiğini bununda birçok mağduriyetleri beraberinde getireceğini dile getirdi. Şenol, “Valiler ve kaymakamlara adli kolluk, suç soruşturması anlamında emir ve talimat verme yetkisi tanınmaktadır. Bu durum kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan kalktığının bir göstergesidir İstihbarı dinlemelere sadece Ankara’da belirlenecek bir hâkim yetkili kılınmaktadır. Polise durdurma ve kimlik sorma yetkisi yanında üst ve araç arama yetkisi tanınmaktadır, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakan gözaltına alınma kararlarına ilişkin kolluk kuvvetlerine yetkiler verilmektedir.” diye konuştu.

"POLİS YETİŞTİREN OKULLARIN KAPISINA KİLİT VURULACAK"

Polis akademileri ve kolejlerine ilişkin olumsuz tasarrufta bulunularak kapılarına kilit vurulacağını anlatan Şenol, şöyle devam etti: “Polis kolejlerinde okuyan öğrencilerin Milli Eğitim Bakanlığı'nca, polis koleji giriş sınavının yapıldığı tarihte aldıkları ortaöğretim yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun okullara naklen kaydedilecektir. Polis kolejinde görev yapan eğitim öğretim hizmetleri sınıfında yer alan personel ise kadro derecelerine uygun öğretmen unvanlı kadrolara atanmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı'na bildirilecektir. Kısaca, hiçbir gerekçeyle açıklanmayacak şekilde bu kolejlerde okuyanların hakları ellerinden alınmakta, kazanılmış hakları siyasi kaygılara kurban edilmektedir.”