Sivas’ta Saadet Partisi (SP) tarafından Kent Meydanında kurulan fikir duvarında medyaya yapılan baskılarda eleştirildi. SP İl Başkanı Abdullah Çetinkaya, duvara “Ülkemizde son zamanlarda yaşananların bir korku imparatorluğu oluşturulma çabasıdır” görüşünü yazdı.

1 Kasım öncesi partiler, seçime yönelik çalışmalarını sürdürürken Saadet Partisi tarafından Kent Meydanında kurulan fikir duvarı vatandaşların ilgisini çekti. Fikir duvarına çeşitli yazılar yazılırken iktidarın eleştirildiği de gözlendi. Saadet Partisi il Başkanı Abdullah Çetinkaya da medyaya yapılan baskılara değindi.

SP İl Başkanı Çetinkaya, fikir duvarına ‘Ülkemizde son zamanlarda yaşananların bir korku imparatorluğu oluşturulma çabasıdır. 1 Kasım seçimlerinin bu tür ayrıştırma ve korkutma çalışmalarının sona ereceği bir sürecin başlangıcı olur. Herkes düşündüğünü söyleyebilmeli, basına baskıdan sakınılmalıdır.” yazdı.

Abdullah Çetinkaya, Koza İpek grubuna kayyum atanması ve medyaya yönelik baskıları da eleştirdi. Son zamanlarda 1 Kasım seçimlerine giderken kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını savunan Saadet Parti İl Başkanı Çetinkaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şöyle devam etti:

“Bu ortamdan kimlerin istifade edeceği malum. İktidar kaos ortamından pay çıkarma gayreti içine girmiştir. Doğrusu iktidarın bu tür çabalarını yadırgıyoruz. Çünkü fikirler susturularak iktidarlar devam ettirilemez. Fikirler ancak açıkça dile getirildiği zaman iktidarlar ayakta durabilir. Fikirlerin yasaklandığı iktidarlar ancak diktatörlük olabilir. Diktatörlerde ebedi olmazlar, nihayetleri uzun değil, kısa olur. Fikirleri ve düşünceleri baskı altına alarak ülke insanlarını ayrıştırarak bu tür çabalar ancak kendilerine, ülkeye ve insanımıza zarar verir. Bundan sakınılması gerekir. Biz Saadet Partisi olarak bu tür fikri çalışmaların bastırılmasından yana değil, karşısındayız. Mutlaka insanların fikrini açık açık söylenmesini istiyoruz. Çünkü eleştiriler insanlara yol gösterici olur. Eğer hatalar söylenmezse insanlar doğruyu nereden bulacak. İktidarlar doğruyu nasıl yapacak. Hatalar mutlaka dile getirilmeli, basına yapılan baskılara da son verilmelidir.”