Siyasi ikballer, makam, mevki ve daha çok para kazanma hırsı adına, cumhuriyet tarihi süresince değer yargılarının ayaklar altına alındığı böylesi bir dönemin olmadığının altını çizen Kurt, "Aynı merhum Necip Fazıl üstadın 'Reis Bey' eserinde yazdığı gibi 'suçlu benim' yazısını boynumuza asmadığımız sürece bu gidişe dur diyemeyiz.Sustuğumuz sürece ,sessiz kaldığımız sürece, hatta bu çorabı başımıza örenlere hizmet ettiğimiz sürece daha kötüye gideceğimizi bilmek için kahin olmaya gerek yok. " diye konuştu. 
Kurt, Manavgat'ta yaptığı açıklamada, siyasi iktidarın, sürekli hayali düşman üreterek ülke insanının ayrıştırdığını ve ötekişetirdiğini söyledi. 
Siyasi iktidarın, ülkenin gerçek gündemini değiştirmek için bir yılı aşkın 'paralel yapı' yalanlarıyla kendi insanını ötekileştirdiğini belirten Kurt, paralel yapı yalanlarıyla, Güneydoğu'nda devlete karşı gerçek paralel bir yapı olan ve 30 yılı aşkındır 40 bin insanın kanını akıtan terör örgütü PKK'ya tek bir söz söylemeyerek meşrulaştırdıklarını kaydetti. 
Güneydoğu'da askere, polise, öğretmene, doktora, hemşireye kurşun sıkan, Diyarbakır'da yol kesen, şerefli Türk subayına kimlik kontrolü yapan terör örgütü mensuplarına seslerini çıkaramayanların bir televizyon dizisinden sahte terör örgütü çıkarma girişiminin 21'nci yüzyıl Türkiyesi'nde bir utanç olduğunu belirten Kurt, "Ülkemizin geldiği noktaya bir bakın Allah aşkına. Çocuklarımızın geleceği adına kaygılanmamak için bir sebeb kaldımı. Onların nasıl bir Türkiye bekliyor noktasında hepimizin sorumlulukları var. " ifadesini kullandı. 
Çocukların geceğini için günün onurlu hayat için günün tek yürek olma zamanı olduğuna dikkat çeken Kurt, geçmişten günümüze Türk Eğitim Sen olarak her zaman haksızlıklar karşısında dik duruş sergilediklerini, bugünde masum insanlara yönelik atılan iftira, yalan ve hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar karşısında doğru bildiklerini söylemeye devam ederek dik duruş sergileyeceklerini kaydetti. 
Bu zulmü yapanların asla ve asla payidar olamayacağını belirten Kurt, hukuksuzluğu, hukuk haline getirenlererek Türkiye'yi dünyada kişi hak ve hürriyetleri noktasında ayıplı ülke haline getirenlerinde yargı karşısına çıkarak eninde sonunda hesap vereceklerini iyi bilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.