Tarım şehri Aydın’da, özellikle incir ve zeytinlik alanları etkileyen jeotermal enerji tesisleri sıkıntısı devam ediyor. Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, bu tesislerin verimli toprakları yok ettiğini, insan sağlığını bozduğunu, çevreyi kirlettiğini ve dünyada en güzel inciri sarı lopu tehdit ettiğini söyledi. Tarım alanlarının jeotermale karşı korunması için en büyük sorumluluğun Aydın Valisi Erol Ayyıldız’a düştüğünü belirten Özdamar, “Sayın valimiz, tarım alanlarının jeotermal için kullanıma açılması konusunda kamu yararını tarımdan yana kullanmalı. Sayın valimiz, bu konuda kararını bir an önce vermelidir.” dedi.

Germencik ilçesinde düzenlenen panelde jeotermal tartışıldı. Jeotermal firmalarının kendilerini devletin yerine koyduğunu söyleyen Oda Başkanı Özdamar, kendisini de tehdit ettiklerini belirtti. Türk çiftçisinin enerji lobisiyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Jeotermal firmalarını denetleyecek yetkili yok. Kimse denetlemiyor. Arazilerimizi yok ediyorlar. Çiftçilerimiz, jeotermal kuyusu ve tesisleri için topraklarını satmasınlar.” dedi. Jeotermal tartışmalarının, Aydın tarımını sahiplenmenin bir başlangıcı olacağını belirten Özdamar, Jeotermal Kanunu'nun Türk tarımının canına okumak için çıkarıldığını iddia etti. Naim Özdamar, “Aydın toprakları 13’e bölündü. Aydın’da jeotermal alanları hep verimli topraklar. Aydın genelinde bin 500 jeotermal kuyusu açılacak. Bu, bin 500 zehir kaynağı demek. Jeotermalin havaya ve derelere boşaltılması yasaktır ancak şunu biliyoruz ki bizim vadimize göz gezdirdiğimizde şunu görüyoruz, jeotermal sular Menderes’e akmakta. Pamukören’de reenjeksiyon kuyuları açılmamıştır. Yerleşim alanları jeotermallerle çevrildi. Jeotermal çalışmalarındaki atıklar yok edilmemiş, toprağa gömülmüşlerdir. Bu insan, hayvan ve topraklarımız için tehdittir. Bir zamanlar su içilen Büyük Menderes Nehri’nin suyu, 4. sınıf su. Bunda en önemli etken jeotermal sulardır. Menderes’te, oksijene ihtiyacı olmayan canlılar da yaşamıyor artık. Jeotermal firmaları adeta çevreyi kirletmekten zevk alıyorlar ama halk artık uyanmış durumda. Jeotermal firmalarını denetleyici belli değil, denetim yok. Başıboşlar jeotermal firmaları. Kendilerini devlet yerine koymuşlar, herkesi tehdit ediyorlar. Beni de mahkemeyle tehdit ediyorlar. Sürekli yazı gönderiyorlar. Aydınlılara sesleniyorum, jeotermal alanları ve santral alanları için arazileri satmayın. Tarım alanlarımızı kurtarmamızın dayanağı zeytin olacak. Bunun dışında koruma altına alınan ağaç yok. Artık enerji lobisiyle Türk çiftçisi karşı karşıyadır. Çiftçimiz, toprağını ve şehrini korumalıdır. Böyle giderse incir büyük zarar görecek, jeotermaller incirlerimizi kurutuyor. Gıda Tarım Bakanlığı yetkilileri sadece, 'Bu incir bahçeleri kurumuş' diyerek rapor tutmakla yetiniyorlar.” ifadelerini kullandı.

Aydın’ın verimli tarım arazilerinin jeotermal enerjiye feda edilmemesini isteyen Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahmut Nedim Barış da çiftçilerin verimli arazilerini satmamasını istedi. Tarım arazilerini jeotermal firmalarına yüksek fiyatlarla satarak günü kurtaranların, çocuklarının ve ülkenin geleceğini sattığını söyleyen Barış, “Topraklarınızı satmayın. Topraklarınızı satmak demek, geleceğinizi satmak demektir. Jeotermal enerji, verimli arazilerimizi ve tarımımızı tehdit etmektedir.” dedi.

Toplantıya Milletvekili Metin Lütfi Baydar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Germencik Ziraat Odası Başkanı Ümmet Akın, Efeler Ziraat Odası Başkanı Rıza Posacı ve diğer vatandaşlar katıldı. Toplantı sonunda, soru cevap şeklinde sıkıntılar tartışıldı ve çözüm yolları arandı.