The Economist dergisinin 40 yıla yakın süredir karikatüristliğini yapan dünyaca ünlü karikatürist Kevin Kallaugher, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda yaşananlardan endişeli olduğunu söyledi. Gazeteci Ahmet Hakan’a yapılan saldırı, iki Penguen çizerine verilen hapis cezası ile Gültekin Avcı, Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu gibi gazetecilerin hapiste olmasına ilişkin değerlendirmede bulunan ünlü karikatürist, “Bu benim büyük bir endişe ile takip ettiğim bir durum ve dünyadaki karikatüristlerin de, siyasetçilerin de takip ettiğini biliyorum.” dedi.

“Eğer Türkiye’de yaşasaydınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı nasıl çizerdiniz?” şeklindeki soruya ünlü karikatürist, “Gerçekten bilemiyorum. Lütfen bu soruyu bir 6 ay sonra sorun.” cevabını verdi.

The Economist’in 145 yıllık tarihindeki ilk kadrolu çizeri olan ve 1978’den beri bu dergiye çizen Kevin Kallaugher’in bazı eserleri, Türk Amerikan Derneği’nin organizasyonunda Ankaralılarla buluştu. Geçmişte The Observer, The Sunday Telegraph, Today The Mail on Sunday gibi gazeteler için de çizerlik yapan Kevin Kallaugher’ın siyasi karikatürlerinden oluşan sergisi Türk-Amerikan Derneği Emin Hekimgil Sanat Galerisi’nde sergilenmeye başladı.

ÖZGÜRLÜK SAYESİNDE ABD’DE ELEŞTİREL ÇİZEBİLİYORUM

Türkiye’de eserlerinin ilk kez sergilendiği etkinliğin açılışında kısa bir konuşma yapan ve sergiye gelenlerin sorularını cevaplayan Kallaugher, eserlerini ortaya koymasında içinde bulunduğu özgürlük ortamının önemine değindi.

Halen The Economist dergisi ve Baltimore Sun gazetesi için çizim yapmaya devam eden Amerikalı karikatürist, “İşimle ilgili en güzel yönlerden biri şu; çalıştığım gazeteler bana muazzam bir özgürlük tanıyor. Bu özgürlük sayesinde ABD’deki iki parti hakkında da eleştiriler yapabiliyorum. Ve görüyorum ki en fazla eleştiride bulunduğum insanlar, benim aynı zamanda oy verdiğim insanlar. Çünkü bu insanlar değerli oylarımızı vererek güvendiğimiz insanlar. Ve işlerini yapmadıklarında onlara çok kızıyorsunuz.” diye konuştu.

Çok fazla özgürlüğe sahip olmanın aynı zamanda büyük bir sorumluluk da getirdiğine dikkat çeken The Ekonomist karikatüristi, “Irkçılık ve cinsiyetçilik içermeyen karikatürler çizmeye çalışıyorum. Gazetecilik açısından makul karikatürler çizmeye çalışıyorum.” diye ekledi.

KARİKATÜRİSTLER BALIK GİBİDİR, TEMİZ SULARDA YAŞAMALI

Alanında sayısız ödülün sahibi olan Kallaugher, ifade özgürlüğü konusunda da ilginç bir benzetme yaptı. Kallaugher, “Karikatüristler balık gibidir. Balıklar gibi temiz sularda yaşarlar. Temiz sularda daha güçlenirler ve çoğalırlar. Aynısı karikatüristler için de geçerlidir. Karikatüristlerin de özgür toplumlarda yaşamaları gerekir. Bir toplumun olgunluğunu da dayanabildiği karikatürler ve mizah talebi üzerinden değerlendirebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

Serginin açılışını gerçekleştirdikten sonra Cihan Haber Ajansı’nın sorularını da yanıtlayan Kallaugher, Türkiye’de bulunmaktan dolayı sahip olduğu hislerini ve düşüncelerini “Çok muhteşem bir şey. Yıllardır Türkiye’ye gelmeyi bekliyordum. Türkiye bugün dünyadaki en önemli ülkelerden biri. Burada neler olup bittiğini de çok büyük bir ilgiyle takip ediyorum. Burada olmak ve insanlarla doğrudan konuşmak çok güzel.” diye aktardı.

Kallaugher geçmişte dünyanın en büyük karikatür örgütü olan Karikatürist Hakları Ağı’nın (CRN) başkanlığını yapmış ve bu dönemde, o zamanki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı imam hatip liseleri yumağına dolanan kedi gibi çizdiği için 5 bin TL tazminata mahkûm olan karikatürist Musa Kart’a dernek tarafından cesaret ödülü verilmişti.

KARİKATÜRİSTLER CEZALANDIRILMAK YERİNE KUCAKLANMALI

Verdiği bu ödül hatırlatılarak, Penguen dergisinin iki çizerine yine Erdoğan’ı çizdiği için verilen hapis cezaları sorulan Kallaugher, basın özgürlüğüne vurgu yaptığı bir değerlendirmede bulundu: “Dünyanın her yerinde karikatüristler sorunlar yaşıyorlar. Karikatüristlerin tehlikede olduğu özel durumlarda onları daha dikkatli izliyoruz.”

Demokrasilerde kendini ifade etme özgürlüğü olmasının çok önemli olduğu gerçeğine inandığını ve karikatüristlerin de ifade özgürlüğü konusunda her zaman için hep ön safta olduklarını vurgulayan Kallaugher, şunları kaydetti: “Biz hepimiz gülmeyi severiz ama bir insanın kendine gülmesi zordur. Aynı şey toplum için de geçerli. Toplum diğer insanlara gülebilir ama kendine gülebilmeyi öğrenmesi de oldukça önemlidir. Karikatüristler de toplumların kendine gülebilmesini en iyi sağlayanlardır. Bu durumda biz karikatüristlerin toplum tarafından kucaklanmasını isteriz, cezalandırılmasını değil. Bu nerede olursa olsun çok kaygı vericidir ve dünyadaki insanlar ve karikatüristler Türkiye’de neler olup bittiğini çok dikkatli bir şekilde izliyor.”

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE ÇİZMEK ÇOK ZOR

Ünlü karikatürist, özgür bir ortamın olmadığı bir ülkede çizmenin nasıl olacağını ise şöyle anlattı: “İfade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede çizmek çok zor olurdu. Ama size ilginç birşey diyeyim. Dünyadaki en iyi karikatüristlerin bir kısmı bu tür zorluklarla karşı karşıya olan ama yine de fikirlerini anlatmanın bir yolunu bulan karikatüristlerdir. Çünkü insanlar demokrasilerde çoğunlukla medya üzerindeki kısıtlamaları anlarlar ve karikatüristler onun etrafından dolaşacak bir yol bulmak için çok iyi bir yöntemdir.”

AHMET HAKAN’A SALDIRI: ENDİŞE İLE TAKİP EDİLEN BİR DURUM

Türkiye’de son dönemde özgür medya üzerinde artan baskılar ve gazeteci Ahmet Hakan’a düzenlenen saldırıya ilişkin de bir değerlendirmede bulunan The Economist çizeri, “Bunu iyi değerlendirebilmek çok zor. Demokrasilere baktığınız zaman; medya özgürlüğünün çalışıp çalışmadığına ve farklı görüşlere tolerans gösterilip gösterilmediğine bakmanız gerekir. Bu benim için çok endişe verici bir şey, elbette kendi açımdan önce karikatüristlere sonra da bütün gazetecilere bakıyorum. Bu benim büyük bir endişe ile takip ettiğim bir durum ve dünyadaki karikatüristlerin de siyasetçilerin de takip ettiğini biliyorum.” ifadelerini kullandı.

KARACA, AVCI VE BARANSU DEĞERLENDİRMESİ: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BASTIRILMASI ENDİŞE VERİCİ

'Türkiye’de Hidayet Karaca, Gültekin Avcı ve Mehmet Baransu gibi gazetecilerin hapiste olduğunun' da hatırlatılması üzerine ise Kallaugher, şu değerlendirmeyi yaptı: “İfade özgürlüğü demokrasilerin en asli parçasıdır ve ifade özgürlüğü nerede ne şekilde olursa olsun bastırılıyorsa bu endişe verici bir durumdur. Ben her zaman şuna inandım; politikacılar vatandaşlara cevap vermelidir vatandaşlar da politikacılar cevap vermelidir. Bu gerçekleştiğini görmekten büyük endişe duyduğum çok zor durumlardan biri ve bunun başka bir ülkede gerçekleştiğini görmek beni endişelendiriyor.”

TÜRK KARİKATÜRİSTLERE TAVSİYE: DÜNYANIN SİZİ İZLEDİĞİNİ BİLİN

Ünlü karikatürist, Türkiye’de karikatür çizenlere de şu tavsiyede bulundu: “Öncelikle herkesin onları izlediğini bilmeliler. Dünyadaki karikatüristler de dikkatlice takip ediyorlar. Türkiye’de de çok muhteşem bir karikatür geleneği var. Türkiye’de dünya klasında karikatüristler var. Türkiye son 10 yılda ve son zamanlarda çok hareketli bir ülke oldu. Onları tebrik etmek istiyorum ve dünyadaki kardeşlerinin onları izlediğini bilmelerini istiyorum.”

ERDOĞAN’I NASIL ÇİZERDİNİZ SORUSUNA CEVAP: BUNU 6 AY SONRA SORUN

'Eğer Türkiye’de yaşasaydınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı nasıl çizerdiniz?' şeklinde bir soru yöneltilen ünlü karikatürist, şu cevabı verdi: “Gerçekten bilemiyorum. Bu tür ülkelere geldiğimde çok fazla şey öğreniyorum. Dünyadaki ülkeleri ve karikatüristleri ziyaret ettiğimde öğrendiğim birşey var; durum dışarıdan göründüğünden her zaman daha kompleks oluyor. Dışarıdan baktığınızda herşey çok basit gözüküyor ama ülkeye gittiğinizde daha kompleks olduğunu görüyorsunuz. Burada ilk karikatürümü çizmeden önce birkaç ay yaşamam gerekir, çünkü durum çok kompleks ve hikayeyi tam anlamıyla anlamam gerekir. Lütfen bu soruyu bir 6 ay sonra sorun.”

Kallaugher’ın eserlerinin bulunduğu sergi, 30 Ekim’e kadar Türk Amerikan Derneği’nde açık kalacak.