Çivi, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''4. Sendikacılık Eğitim Toplantısı''nda, evrensel sendikacılık ilkeleri çerçevesinde hareket ettiklerini ve bu hedef doğrultusunda eğitime büyük önem verdiklerini belirtti. Hiç kimseyi ''hısım'' ve ''hasım'' olarak görmediklerini vurgulayan Çivi, ''Bizler memurun arka bahçesi bir sendikayız. Bu mücadelede bizim referansımız haktır, adalettir. Bizim amacımız sendikacılığa farklı bir bakış açısı getirmek ve alternatif oluşturmaktır'' dedi. Türkiye'de 12 Eylül 2010'da referandum yapıldığını ve anayasanın bazı maddelerinin değiştirildiğini hatırlatan Çivi, ''Bu değişiklikle birlikte kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı verildi. Bu yıllardır arzu ettiğimiz bir şeydi. Ancak aradan 18 ay geçti. Hala bu değişiklik yasal mevzuata dönüşmedi. Kısaca toplu sözleşmenin ne anlama geldiğini anlayamadık. Türkiye'de 4.5 milyon gözünü bu anayasa değişikliğine dikti'' diye konuştu. Çivi, Toplu Sözleşme yasa tasarısının 2 gün önce esas komisyonda kabul edildiğini ancak bunun çok önemli olmadığını çünkü kamu görevlilerinin memuriyet tarihinde ilk defa yeni yıla sıfır zamla girdiğini söyledi. Yapılacak toplu sözleşmenin bekledikleri şekilde olacağını düşünmediklerini ifade eden Çivi, şunları kaydetti: ''Bakıyoruz sendikalarımız Çalışma Bakanlığı ile oturdular ve 'biz anlaştık' dediler. Bizlere dediler ki yetkili biziz. Hükümetle anlaştık. Peki anlaştığınız tasarı ne oldu- Anlaşma varsa bu tartışmalar neden devam ediyor- Demek ki toplu sözleşme için verilen mücadele memurun ve emeklinin mücadelesi değil, yetkili sendika başkanlarının koltuk mücadelesidir. Ancak şunu bilsinler ki; memur ve emekliler bunun ne anlama geldiğini biliyor ve zamanı geldiğinde bunların hesabını teker teker soracaktır.''