Trabzon Barosu Başkanı Orhan Öngöz, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın tahliyesine ilişkin, "Bir mahkeme bir karar vermiş, bu kararı elbette ki devletin oradaki memuru yerine getirecektir, yazacaktır. Yani hakim kalkıp kendi kararını yazmak zorunda olabilir mi? Ya da bir müfettiş, her kim olursa olsun ‘bu kararı yazmayın’, ‘bunu bekletin’, ‘bunu geciktirin’ diyebilir mi, böyle şey olur mu? O zaman mahkeme kararlarını uygulamayacaksak mahkemeleri komple kapatalım, bakanlığın kapısına mühür vuralım, bu işi çözmüş oluruz!. Olur mu öyle şey?“ diye sordu.

Samanyolu Haber Televizyonu'na telefonla bağlanan Orhan Öngöz, "Bir mahkeme kararı varsa, bunun gereği yerine getirilmelidir. Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse, ki öyledir, öyle biliyoruz, bir anayasamız var. Bu anayasamızın 138. maddesinde de yasama, yürütme organları ve idarenin, mahkeme kararına uymak zorunda olduğu ve bu organların, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremeyeceği gibi yerine getirmesini geciktiremeyecekleri açık bir şekilde hükme bağlanmış. Eğer bir mahkeme kararını uygulamıyorsanız, o zaman Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğundan söz edemezsiniz. Bu uygulama, anayasanın askıya alındığı anlamına gelir. Ve böyle bir düzende de, kuvvetler ayrılığından söz etmek de mümkün değildir. O zaman Türkiye’de hiç kimsenin hukuk güvenliği yoktur, hukuk güvenliği yoksa da kaos olur. Yani bir ‘muz cumhuriyeti’ olur kanaatindeyim. Ben, mehkeme kararının uygulanmaması gibi bir durum düşünemiyorum. Herhalde gecenin ilerleyen saatlerinde ismi geçen kişiler tahliye olacaklar kanaatindeyim" diye konuştu.

UYAP’ın kapatıldığı yönündeki iddialar üzerine, kararın faksla da gönderilebileceğini belirten Orhan Öngöz, “UYAP çok da geçmişi olan bir sistem değil. Bundan evvel geç saatlerde çıkan tahliye kararları faksla gönderilmekteydi. Kurye yoluyla da cezaevine ulaştırılarak da kararın gereği yerine getirilmekteydi. UYAP, bu işlemle hızlandırılsın diye var. Yargı kararlarını geciktirsin diye değil. Kapatma ne demek? Yani tahliye kararları bir an evvel gerçekleşsin, insanlar içerde hukuksuz bir şekilde durdurulmasın diye UYAP sistemi getirilmiş. Buna dikkat etmek lazım” ifadelerini kullandı.

Bu kararların uygulanmaması gibi bir durum varsa, uygulamayanların en hafifiyle görevini kötüye kullanma suçu işlediğini belirten Öngöz, Başsavcı’nın da mahkeme kararının uygulanmaması gibi bir talimat veremeyeceğini söyledi. Orhan Öngöz, “Kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Başsavcı olur, başka bir kamu görevlisi olur. Şu an mahkeme kararı var ve bu geciktiriliyorsa, yahut da uygulanmıyorsa suç işleniyor demektir. Bir tahliye kararından dolayı da kriz masası oluşturulduğunu ben düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum. Bu tahliyeden dolayı da Türkiye’de kriz falan çıkmaz” diye konuştu.