Tunca Nehri’nin önünde sürüklediği kumların tarlaları kaplaması çiftçiyi kara kara düşündürmeye başladı.

Bölgedeki aşırı yağışlar sonrasında geçen yılın Aralık ayında Meriç ve Tunca Nehirleri taştı. Taşkın sonrasında nehir etrafında bulunan tesisler, tarihi köprüler, er meydanını ve tarım arazileri su altında kaldı. Yağışların düşmesiyle birlikte debiler düştü. Ancak şiddetli akıntının getirdiği kumlar, suyun seviyesinin düşmesiyle birlikte tarlalarda kaldı.
Nehir kumu en çok Tunca Nehri kenarında bulunan tarlaları etkiledi.

Son elli yılın en yüksek seviyesine ulaşan su seviyesi nehrin etrafında bulunan toprak seddeleri patlattı. Seddelerin patlamasıyla birlikte taşkın suyu ve akıntının önünde sürüklediği kumlar Edirne’nin Bulgaristan sınırına yakın köyleri olumsuz etkiledi. Suakacağı köyünden Edirne merkeze kadar olan köyler Tunca Nehri taşkınından olumsuz etkilendi.
Kumların temizliği ise çiftçiyi kara kara düşündürmeye başladı.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, Tunca Nehri’nin yarım yüz yılın en yüksek seviyesine ulaştığını belirterek yaşanan taşkın sonrasında tarlaların kumla kaplandığını söyledi. Patlayan toprak seddelerin DSİ’ye ait olduğunu ifade eden Yorulmaz, devletin bu kumu temizlemesi gerektiğini vurguladı. Vatandaşın kendi imkanlarıyla bu kumu temizlemesinin mümkün olmadığını dile getiren Yorulmaz, “DSİ Bölge Müdürü İl Koordinasyon Toplantısı’nda kumu biz temizleyemeyiz gibi bir ifade kullandı. Arkadaş devlet niçin var. Milletin yapamadığını yaptığı için var. DSİ’nin seddeleri patladığı için bu arazilere kum yığıldı. Çiftçiler kendi imkânlarıyla bu kumu kesinlikle kaldıramaz. Kimi arazilerde 2,5 metre küp yığını var. Devletin yardımıyla kumun kaldırılması gerekiyor. Yoksa bu araziler kesinlikle ekilemez.” açıklamasını yaptı.