Türkiye Kuma Sen üyesi Türk Sağlık Sen üyesi bir grup, hükümetin sağlık politikalarını düdük çalarak protesto etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından nöbet ücretlerine yapılan zamma da tepki gösteren eylemciler, "Bir saatlik nöbet ücreti bir doktor için şu anda 7 TL, ebe hemşire için 4.7 TL'dir. Bu komik ücretlerin yüzde elli artması çok büyük bir müjde midir? Nöbet ücretlerinde gerçek bir müjde verilecekse maaş tutarı üzerinden hesaplanacak bir saatlik çalışma karşılığında alınan ücretin nöbet ücreti olarak ödenmesi gerekmektedir." dedi.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü sağlık çalışanlarının eylemine sahne oldu. Sağlık müdürlüğü binası önünde toplanan Türk Sağlık Sen üyesi bir grup sendika bayrakları ve taşıdıkları dövizlerle hükümetin sağlık politikalarına tepki gösterdi. "4-C'ye kadro verilsin, yıpranma payı hakkımız verilsin, sağlıkçıya ya kışır bir ücret, yıpranma payı istiyoruz" gibi pankartlar taşıyan grup, "Hükümet zammını al başına çal, hükümet uyuma çalışana sahip çık" şeklinde de slogan attı.
Protesto gösterisi sırasında polis de sağlık müdürlüğü çevresinde önlem aldı.

KOMİK PERFORMANS ÜCRETLERİ

Basın açıklamasına katılan eylemciler sağlık müdürlüğü girişinde toplandı. Grup adına basın açıklamasını Türk Sağlık Sen 2 Nolu Şube Başkanı Alper Alıcı yaptı. Alıcı, çalışan taleplerinin sürekli ötelendiğini, şiddet, ağır iş yükü, yetersiz istihdam, nöbetler gibi konularda sağlık çalışanlarının ciddi bir tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduklarını belirtti. Alıcı, "Sağlık çalışanlarının aldığı ek ödemelerin geciktirilerek yatırılması, yoğun çalışma temposuna rağmen performans ücretlerinin bir buçuk lira gibi komik bir seviyeye gelmesi gibi ekonomik kayıpların dayanılmaz sınırı çoktan aşması gibi sorunlar yaşanmaktadır." dedi.

Emekli sağlık çalışanlarına ilişkin beklentilerin de karşılanmamasının sağlık çalışanlarında dayanacak güç bırakmadığını vurgulayan Alıcı, "Türk doktorlarının, hemşirelerinin sorunlarına sürekli kulak tıkanarak yabancı doktor ve hemşire rüyalarına alınmakta, niteliği olmadan ucuz iş gücü için ince hesaplar yapılarak yabancı doktor hayalleri kuruluyor. Asistanlar 36 saate varan nöbetlerde helak olmakta, hemşireler, ebeler, sağlık çalışanları eksik istihdam sebebiyle ağır iş yükü altında adeta kan ağlamaktadırlar. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarına cumartesi nöbeti dayatılmakta, Pazar günü de çalışacaksınız denilerek hızla köle sistemine dümen kırılmaktadır." ifadesini kullandı.

YÜZDE ELLİ ZAM MÜJDE Mİ?

Dün yapılan programda vefa denildiğini ancak sağlık çalışanlarının bu zamana kadar vefa göremediğini belirten Alıcı, "Sağlık çalışanının şifa veren elleri, sorunları ve dertleri ile başbaşa bırakılmış, süslü toplantılarda verilen boş vaatlerle bu işi geçiştirmek adet edinilmiştir. Bu toplantıda Sayın Başbakan sağlık çalışanlarının nöbet ücretlerine yüzde 50 zam yaptığını belirtmiştir. Bir saatlik nöbet ücreti bir doktor için şu anda 7 TL, ebe hemşire için 4.7 TL'dir. Bu komik ücretlerin yüzde elli artması çok büyük bir müjde midir? Nöbet ücretlerinde gerçek bir müjde verilecekse maaş tutarı üzerinden hesaplanacak bir saatlik çalışma karşılığında alınan ücretin nöbet ücreti olarak ödenmesi gerekmektedir." dedi.

Alıcı, 70 yaşa kadar isteğe bağlı olarak çalışılabileceği yönündeki açıklamaya da tepki göstererek "Biz 70 yaşına kadar komik ücretlerle yoğun iş yükü altında çalışıp, emekliliğin ertesi günü Hak'kın rahmetine kavuşmak istemiyoruz. Ağızlara pelesenk edilen kişi başı 10 binlerce dolarlık mille gelirden payımızı istiyoruz. Biz değil 70, bu millet için Allah ömür verirse 170 yıl çalışalım, lakin kimse bizim üzerimizden popülist siyaset yapıp kendini bilmezlere cesaret vererek yaşam hakkımızın yok sayılmasına meydan vermesin." diye konuştu.

İstanbul Aile Sağlığı Çalışanları Derneği Başkanı Gülsenem Bolat da çalışanların vatandaşlarla karşı karşıya getirildiğini belirterek, "Bilgi sistemlerinin entegrasyonunun sağlanması yerine bizleri fazladan çalıştırıp halkımız ile karşı karşıya getirilmemize zemin hazırlanıyor. Aynı işleri yapmamıza rağmen farklı özlük hakları, farklı statülerde iş güvencesiz olarak çalıştırılan meslektaşlarımız kamu hizmeti vermelerine rağmen kendilerine kadroları verilmiyor." dedi.