Van’da 2012 yılında yapılan KCK operasyonunda tutuklanan ve ardından tutuksuz yargılanan 15 sanığın, 6 yıl 3 ay ile 12,5 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılması protesto edildi. Demokrasi Plotformu yaptığı basın açıklamasında, HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesini hazmedemeyen anlayışın demokratik siyasetin önünü kapatmak istediği öne sürüldü.

Van'da 26 Kasım 2012 tarihinde KCK'ya yönelik yapılan operasyonda, aralarında Van'ın İpekyolu ilçe Belediye Başkan Yardımcısı DBP'li Veysel Keser ve eski Van İl Genel Meclisi Başkanı Semira Varlı'nın da bulunduğu 16 kişi, örgüt üyeliğinden tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl tutuklu kalan sanıklar 2013 yılında tahliye edilerek, yargılama tutuksuz olarak sürdü. 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmada ise sanıklar İsmail Demir 12 yıl 6 ay, Naif Oğraş 11 yıl 3 ay, Memet Naim Işık 11 yıl 3 ay, Sait Kantarcıoğlu, Hüseyin Dağ ile Veysel Keser 12.5'ar yıl, Semira Varlı 10 yıl, Fevziye Şiran 11 yıl 3 ay, HDP Van İl Yöneticisi Naci Erkol, İbrahim Alkan, İshak Aslan, Senar Erter ile Adil Adıyaman 7,5'ar yıl, Meral Güngör 11 yıl 3 ay, Selahattin Bozkurt 6 yıl 3 ay ceza aldı, Yakup Ataş ise beraat etti.

KCK sanıklarına verilen hapis cezası, Van Demokrasi Platformu tarafından Adalet Sarayı önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Basın açıklamasına İpekyolu Belediye Başkanı Aygül Bidav, Edremit Belediye Başkanı Rojbin Çetin, HDP İl Başkanı Derya Hayva, sanıklar ve avukatlar katıldı. Açıklamayı Mezopotamya Hukukçular Derneği Başkanı Ümit Dede okudu. Dede, HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesini hazmedemeyen bu anlayışın demokratik siyasetin önünü kapatmak istediğini dile getirdi.

Dede yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "HDP’nin adil olmayan yüzde 10 barajını tüm saldırı ve provokasyonlara rağmen geçmesi ile birlikte Kürt sorununa ilişkin kamuoyunda olumlu bir hava yakalanmıştır. Böyle bir siyasi atmosferde Özel Yetikli Mahkemelerin türevi olan mahkemelerce, Kürt siyasetçilerini sindirmeye yönelik karar verilmiştir ve demokratik siyasetin önü bir kez daha kapatılmaya çalışılmıştır. Düşman hukuku üzerine kurulmuş Özel Yetkili Mahkemelerin toplumsal hiçbir meşruiyeti kalmamış ve bu mahkemelerin ürünü olan TMK’nın anti demokratik uygulamaları derhal yürürlükten kaldırılmalıdır."