Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP’ye yönelik saldırıların sistematik olduğunu belirterek, “Saray tarafından yönlendirildiğini, kumanda edildiğini çok iyi biliyoruz.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Genel Merkez binasında DİSK Heyeti’ni kabul etti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yüksekdağ, HDP’ye yönelik saldırıların, sistematik ve planlı olduğunu söyledi.

HDP'li Baluken: Cizre'de kırılan fay hattı, onun koltuğunu alaşağı edecek

HDP Sözcüsü Bilgen: Erdoğan'ın açıklamaları insanların aklıyla alay etmektir

Yüksekdağ, şunları kaydetti: “Saray tarafından yönlendirildiğini, kumanda edildiğini çok iyi biliyoruz. Bu ülkede o kadar acı bir tablo var ki ortada biz barış siyasetinin, insan can güvencesini alevler, ateşler, yangınlar içinde korumaya çalışırken ülkede Cumhurbaşkanı daha dün akşam, partimizi ve genel başkanları hedef gösterdi. Irkçı çeteler, katliamcı güruh olan ve barıştan, demokrasiden korkanlara, herkese hedef gösterdi. Siyasetin tablosu budur. Böyle bir merkezi yönetimin olduğu ülkede HDP gibi bir partinin genel merkezinin yakılması da mümkün geliyor. Birileri buna cesaret ediyor. Bütün parti ve ilçe binalarının yakılması da mümkün oluyor. İşin daha kötü yanı Türkiye halkları bugün tarihsel bir düşmanlık ve çatışma noktasına sürüklenmeye çalışılıyor.”

BU, ÇOK TEHLİKELİ BİR İÇ SAVAŞ OYUNUDUR

"HDP’ye dönük son saldırılarda özellikle de batı kentlerinde halkları, Kürtleri ve Türkleri çatıştırmaya, karşı karşıya getirmeye dönük saldırılar tezgahlanıyor." diyen Yüksekdağ, “Bu çok tehlikeli bir iç savaş oyunudur. Kürt yurttaşlara dönük saldırıların başka nasıl bir açıklaması olabilir? Ankara Valisi’nin denetiminde 3 bin Kürt işçisi sürgün edildi. Nasıl geldi memleket bu hale? Sarayın iktidar hırsı, o hırsın ateşlediği gerilim nedeniyle geldi.” ifadelerini kullandı.

KAZANDIĞINIZ 400 MİLLETVEKİLİNDEN MUTLU OLABİLECEK MİSİNİZ?

Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "HDP’yi yaktınız, yıktınız, eş genel başkanlarını Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi etkisiz hale getirdiniz. Ne oldu, içiniz rahata erecek mi? Memleketi bu kadar büyük bir uçurumun eşiğine getirdikten sonra yaptıklarınızdan ve kazandığınız 400 milletvekilinden mutlu olabilecek misiniz? Çürümüş bir siyaseti bize bugün zorla dayatıyorlar. Barışa ve çözüme olan inancımızla direnmeye devam edeceğiz. Zalimlerin, zorbaların bu kadar gücü dayattığı yerde ve gücüyle egemenliğini pekiştirmek istediği bir yerde mazlumların da, barışa inananların da gücünü kuşanması gerekir, kendi birliğini yaratması gerekir. Bizler Türkiye halklarını birleştiren bir köprüyüz. Biz her zaman omurgamıza inandık. Bu köprüyü yıkamazlar. 400 milletvekili ve saray uğruna halklarımızın birlikte yaşama inancının berheva edilmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz.”