Kadınlar çoğu zaman taşıdıkları yüklerin çeşitliliğinden şikayet etmez; aksine onlarla fark edilmeyi umarlar. Gösterdikleri maharet, kendi mükemmeliyetçilikleri yetmiyormuş gibi etraflarındaki insanların beklentilerini de gittikçe artırır. Kadın yorulduğunu fark ettiğindeyse çoğu zaman iş işten geçmiştir; beklentileri karşılamak üzere gösterdiği maharet çoktan bir kimliğe dönüşmüştür. Modern kadının sorgulamalarını 80'li yıllar tecrübesiyle aktaran Aktaş, son hikaye kitabı "Kusursuz Piknik"te de aynı tarzı devam ettiriyor. Başkâtip, zor günler geçiren Hakim Bey'in aylar önce arkadaşlarına verdiği piknik sözünü tutmakta zorlandığını görünce, ona yardım etmek ister. Piknik organizasyonunu üstlenir. Aslında bütün organizasyon karısının sırtına yüklenecektir. Her şeyin kusursuz olmasını isteyen Başkâtip, karısına direktifler yağdırır. Onu gittikçe daha fazla sıkmaya başlar. Oysa sıkıştıkça kadının eli ayağı birbirine dolanmaktadır. Hemen her organizasyonda bazı aksaklıklar çıkar. Kadınlar bunun farkındadır ama mükemmeli isteyen kocalara bu nasıl anlatılır? Pek çoğu gibi Başkâtip'in karısı da aslında anlatamaz ve işlerin üstesinden gelmeye çalıştıkça yeni yalanlar ve bahaneler üretmek zorunda kalır. Kitap içerdiği dokuz farklı hikâyeyle okura aynı durumun farklı görünümlerini sunuyor. "İster Kusursuz Piknikte"ki Başkâtip'in da isterse diğer hikâyelerin kahramanlarında, karşımıza çıkan tablo hep aynı yere işaret eder. Aktaş'ın deyimiyle "kusursuz olma çabasının kadın üzerindeki baskısı." Aktaş kendi yazma serüvenini anlatırken kitabın değindiği diğer bir temanın da "hayatın ağırlığını bir başına kaldırmaya baş koymuş gururlu kadınların yaşadığı çöküntü" olduğunu söylüyor. "Unutkanlık, ihmal, titizlik, kariyer sahibi olmak, kariyersizlik, dikkat, dikkatsizlik, rüküşlük, şıklık, bilgisizlik, fazla bilgili görgülü olmak... kusur olarak görünebilir kadınlarda. Bir sakarlık ve dağınıklık haliyle belirebilir pekâlâ, haksızca üzerinize gelen kusursuzluk beklentilerine yönelen itiraz. Bu beklenti bazen benliğimizde kök salmış özkabullerden yükselir, kusursuz olmak isteriz; eksik, zayıf görülmeye katlanamadığımız için." İz Yayıncılık'tan çıkan "Kusursuz Piknik", bir yandan gündelik hayatın getirdiklerini aşmakla diğer yandan kişisel sorgulamasının altından kalkmakla uğraşan kadınların hikâyeleriyle, Aktaş okuyucularının beklentilerini karşılayacak gibi görünüyor.