Deyime göre insanın ar damarı nerededir?

Hep söylenir durulur, ar damarı çatlamış,ar damarın yok mu diye insanlara da sorulur. Ben hep merak ettim .Bu ar damarı nerede? Atar damar mı yoksa toplar damar mı? Ya da pıhtılaşmış,tıkalı işe yaramayan  bir damar mı?  Kimileri bunu alnının ar damarı çatlamış olarak gündeme getirir.Demek ki bu damar alında.

Hep derler dedik ya ar damarı çatlamış. Birazcık  araştırdık,ar damarının önce yerini bulduk.Demek ki alındaymış.Burada olmasının önemli olduğunu düşündüm.İnsanlarda bu damar varmış,diğer canlılarda olmazmış.Yani kedi,köpekte yokmuş.

Yerini bulduk.Ar damarı. Önce ar nedir ona bakalım. Ar;utanma ,utanç duyma. Demek ki utanmanın damarı varmış.Öncelikle bunu öğrendik.Çatlaması oluyor mu? Onu da öğrendik,çatlayabiliyormuş. Ar damarının çatlaması;Utanç duyulacak şeyleri hiç sıkılmadan yapar olmak.Utanmayı bırakmak,yüzsüz olmak.

Son yıllarda ne yazık ki toplumun ar damarı çatladı.Eskiden  utanmak toplumda en üst erdemlerden biriyken şimdilerde bu kavramı bilen sayısı oldukça azalmış durumda.Hırsızlık yapan yaptığından utanmaz olmuş durumda.Rüşvet ,haksız mal edinme,yolsuzluk yapanların ar damarları acaba doğuştan yok muydu diye de düşünmemek elde değil.

Televizyonları artık açmak canımız istemiyor,yanı sıra da gazete üçüncü sayfalarını.Ne kadar ar damarı  çatlamış varsa buralarda.Daha önce yozlaşma adlı yazımız da epeyce yazmıştık.Kanallarda  hayasızların ,ar damarı çatlamışların  ne kadar fazla olduğunu görmektesiniz.Kendi eski karısına tecavüz eden,ne hikmetse kadıncağızın uygun gününe denk gelip hamile bırakan koca,ormanda gezerken hata yapan aylardır ağlayan suçu ne dizisi,kimin eli kimin cebinde ardıç yelleri dizisi ar damarı çatlamışların oldukça fazla olduğu bir sürü dizi….kendisinden 40 yaş küçük çocuklarla evcilik oynayanlar,sekreteriyle kırıştıran dillere ,görsellere düşenler.

Yarışma programı adı altında  utanmaktan utanılmayan durumlar.İnternet faydalı olduğu kadar da  uygun kullanılmazsa daha da zararlı sistem.Küçük çocuklara taciz,uygunsuz davranışlar ne yazık ki giderek artmakta,insanlar da bu durum karşısında sessiz.Takkeli hoca,Kimseyi üzmez  adlı yazar damarları çatlamışlardan mı acaba?Toplumda belli yerlere gelmişlerin davranışlarında çok dikkatli olmaları gerekmez mi? Bu bir müdür olur,doktor olur,yönetici olur,yönetenler olur.Herkesten daha  düzgün davranmaları gerekmez mi?

İş hoca ile cemaat durumuna mı geldi acaba.Kurumların başında olanlar yaptıkları işin önemine göre davranmaları,hakkaniyetten  şaşmamaları onların ilk işleri değil midir?Özel yaşam  kişiye aittir denilse de yönetenler özellerine dikkatli davranmak zorunda değil midirler? Herkesin özeli kendisine diyerek yapılan ar damarı çatlamalarını kabul edebilir misiniz?

İnsanın en güzel süsü,utancından dolayı,yüzünün kızarmasıdır denir. AR  DAMARI  FAY HATTI  GİBİDİR… BİR KEZ  ÇATLAMAYA GÖRSÜN,ARTIK O ÇATLAĞI DURDURAMAZSINIZ.