Hangisi Bir Demet Tiyatro'da Demet Akbağ'ın canlandırdığı bir karakter değildir?

A. Ferişhat Yenge,
B. Orkide,
C. Lütfiye Çıtır,
D. Mücver Abla

Cevap: Mücver Abla

Efsane Bir Demet Tiyatro Karakteri ve Hayatımızda Bıraktıkları Derin İzler

1.Mükremin Çıtır

Daha ortada Kurtlar Vadisi yokken ve “delikanlılar” için siyah takım elbise-beyaz gömlek giyme zorunluluğu getirilmemişken hayatımıza giren en delikanlı mahalle ağabeyiydi Mükremin Çıtır. Tirbuşon’la birlikte kütüphanede okudukları kalın kitaplarla bizlere kitap sevgisi aşılamasının yanısıra pazar sabahları eşofman altına, arkasına basılmış mokasen giyip bakkala gitme sürecinde “Eheh, ya kız mız görürse Mükremin taklidi yaparım, belki yer” umudu vermiştir.

2. Lütfiye Çıtır Fıdıllıoğlu

Bir Demet Tiyatro dönemine yetişen kadınların saniyenin onda biri gibi ulaşılması güç rekor sürelerde laf sokma kabiliyetine erişmesinde çok önemli yeri oldu Lütfiye’nin. Bugün bile herhangi bir ortamda “Hadi size iy’günneeer” kalıbını kullanan birini gördüğünüzde, biliniz ki 3 vakte kadar laf sokma gelmektedir.

3. Telviye Çıtır
Mükremin ve Lütfiye’nin annesi Telviye Teyze, hayatımıza saflığı –hatta bazen insanı kafasını duvara vurdurtacak kadar saflığı- sokan isimdi. Birçoğumuzun annesi, komşusu, ninesi olan milyonlarca Telviye Teyze’nin evrende böylesine serbest salınarak nasıl olup da hala hayatta kalabildiklerine şaşırma duygumuz hala baki…

4. Tirbuşon/Berkant
Şüphesiz ki Mükremin’in biricik dostu Tirbuşon, çok acı yoldan da olsa hepimize kızların, en çok da Füreya gibi kızların Berkant’ları sevdiğini gösterdi. “Bir kız için kaç senelik kankamı satar mıyım?” sorularımız, Tirbuşon’un Berkant’laşma sürecine tanık oldukça “Eheh satarım tabi lan, mis gibi kız. Kanka dediğim adamla nargile içip futbol konuşmaktan ikrah geldi” cevabıyla neticelendi.

5. Saldıray Abi
Gençliğimizin idölü, hepimizin olmak istediği, daha da doğrusu içten içe olduğu adamdı Saldıray Abi. Onun da sevişesi vardı, bizim de. Tek farkla, o, bunu sanki bir cafede çay istermiş gibi, “Hazır kalkmışken bir su koyar mısın” dermiş gibi bir doğallıkla ifade edebiliyordu. Yıllar boyunca “Üzerindekileri çıkar, ne dediğin anlaşılmıyor” esprisini bir yerde yapabilelim diye gerekli ortamın oluşmasını kovalattı bizlere…

6. Kudret
Kötü giden okulla, Almanya’dan hiç gelmeyen bir babayla ve “Taktı bana abicim taktı taktı” sözleriyle birden hayatımıza düşen Kudret, mektuplarıyla da yeri geldiğinde tüylerimizi diken diken etmeyi başarmıştı. Zamanında hemen herkesi burundan konuşmanın pek sempatik bir şey olduğuna ikna edip, burnunda et olanları da ayrıca sevindirmiş bir karakterdir kendisi.

7. Zabıta İrfan
Belediye başkanının arkasından atıp tutmasıyla, aşırdığı gofretlerle ve “Yav Mükremin Kardeş senin bu şakaların ben öldiriyi” repliğiyle akıllarda kalan İrfan, belki de birçoğumuzun o yaşta ilk kez karşılaştığı devlet memuru zihniyetinin prototipiydi. Kimi zabıtanın gofretsiz çalışmadığını, kimi memurun rüşvetinin peşin verilmesi gerektiğini öğretti.

8. Eyvah Necdet
İki koruması Midyat ve Seyfo’yla hayatımızda bıraktığı en önemli iz şudur: “Patron espri yapınca, gülün”

9. Laz Bakkal ve Tombalak
Önce Laz Bakkal’ı canlandıran Aydın Tolan’ın, ardından Tombalak karakterini canlandıran Gürdal Tosun’un beklenmedik ölümleriyle geride çok acı bir gözyaşı bıraktılar…

10. Mücver Abla
“Loutfiye” diyerek kapıdan içeri girdiği andan itibaren kimbilir başına hangi erkek nedeniyle ne geldiğini merak ettiren Mücver Abla, terk edilişlerin, ayrılıkların, büyük aşkların kadınıydı. O dönem gülüp etmemize rağmen ilerleyen yıllarda etrafımızdaki kızların yaş geçtikçe “Ya keçi boynuzu yiyen Kudbetttin de olsa olur, ben bir an önce evleneyim” görüşüne ulaşmalarını sağladı.

11. Feriştah
“Edele”nin erkekte ne kadar önemli olduğunu belki 1.000 farklı fantezide ortaya açıkça koyan Feriştah Yenge, birçoğumuzun toplamda en çok eserini dinlediği yazar haline geldi. Ne Orhan Pamuk’lar, ne Dostoyevski’ler bizim Feriştah’tan dinleyip ezberlediğimiz fanteziler kadar yer etti akıllarımızda. Kocası Numan’ın “Kınalı Kuzusu” aynı zamanda arzuladığı erkeğe kavuşamamanın insanı ne hale sokacağının da canlı timsaliydi.

12. Fadıl Fıdıllıoğlu
Evin içinde sürekli olarak “Fıdıl Fıdıl Fıdıl” şeklinde çağırılmasına bile sabrederek dünyanın en nadide içgüveysi örneklerinden birini veren Fadıl, temel 2 ders verdi bizlere. Birincisi, asla içgüveysi olma ve ikincisi, siyasi partilere katiyen girme…