IŞİD’in Kobani’den püskürtülmesinden sonra Suruç’a mülteci olarak göç eden Suriyeliler, Kobani'ye dönüyor. Geri dönüşlerin, Suruç Belediyesi tarafından Kobani’nin batısına yapılması planlanan çadır kentlerle hızlanması bekleniyor.

Suriye’de patlak veren iç savaş sonrası Suriye’nin kuzeyinde bulunan ve PKK/PYD’nin hâkimiyetinde olan kentlere saldıran IŞİD, en son PKK/PYD’nin kalesi Kobani’ye saldırarak bu kenti işgal etmek istedi. Kobani’de IŞİD ile PKK/YPG güçleri arasında yaklaşık beş aya varan silahlı çatışmada IŞİD’in Kobani’den püskürtülmesi ile savaş Kobani’nin çevre köylerine taşınırken, Kobani’de savaşın ilk kıvılcımıyla 200 bini aşkın Kobanili Suruç’a geçiş yaptı.

Suruç’a geçiş yapan Suriyeli mülteciler, Suruç Belediyesi ve AFAD’ın kurduğu çadırlarda barınırken, bazı mülteciler ise kendi imkânları ile arazilerde çadır kurup derme çatma ambarlarda hayatlarını idame etmeye çalışıyor. Türkiye’deki çadır kentlerde bir mülteci olarak gözlerini dünyaya açan birçok bebek yaşanan savaştan henüz daha habersiz iken anneleri ise henüz savaşın ağır psikolojik etkisi altında.

IŞİD’in Kobani’ye saldırması sonrası hamile haliyle 6 çocuğuyla beraber bir gecede Kobani’den kaçarak Suruç’a yerleşen Afrinli Sultan, ’’2,5 sene önce Afrin’den gelerek Kobani’ye yerleştik. Kobani’yi de çok seviyorduk. Fakat IŞİD’in Kobani’ye saldırması sonrası Kobani’den Suruç’a kaçmak zorunda kaldık. Burada yaşanan insani dram sonrası Suruç Belediyesi'nin aşevine gönüllü çalışan olarak girdim. Kobani’de IŞİD’in püskürtülmesi bizi çok sevindirdi. Çocuklarımız hep 'anne ne zaman eve gideceğiz' diye soruyorlar. Gerçi Kobani’deki evimiz IŞİD tarafından yıkılmış ama olsun, IŞİD’in Kobani’den tamamen temizlenmesinden sonra biz de harabe olmasına rağmen evimize, barkımıza gitmek istiyoruz.’’ dedi.

Belediye’ye ait ve ismi ‘’Kobani’’ olan çadırda Arin ve Narin adlı iki ikiz bebek dünyaya getiren Suriyeli anne ise ’’Kış kapısında buralarda perişan olduk. Yurdumuzu vatanımızı özledik. İnşallah bu savaş tez zamanda biter de biz de hem harabeye dönmüş Kobani’yi hem de çocuklarımızın iyi geleceğini inşa ederiz.’’ diye konuştu.

Allah’ın beş seneden sonra kendisine bir çocuk verdiğini ve çocuğunun Suruç’taki çadır kentte dünyaya gözlerini açtığını belirten Sabah, şunları ifade etti: ’’Çocuğumun babası Kobani’de IŞİD’e karşı savaşmakta. Savaşta enkaza dönen Kobani’nin yanı sıra kızım için de çok üzülüyorum. Bu savaş tamamen son bulsun, biz köyümüze gidelim tarlamızı ekelim. Hayvanlarımızı sağalım.’’

Suruç Belediyesi’ne ait ‘Kobani ve Arin Mirkan’’ adlı çadır kentlerden sorumlu olan ve adı Helbest Dersim olan yetkili bayan ise ’’Savaşın mağdur çocukları ilk çadır kentlere geldiğinde bomba seslerini duydukları zaman ürküyor, korkuyorlardı. Buraya geldikleri zaman ben çocukları sevmeye çalışıyordum, benden kaçıyorlardı, elimi uzattığım zaman kendilerini geri çekiyorlardı. Savaşın özellikle bir de kadın ve genç kızların üzerinde çok etkisi var. Savaş nedeniyle psikolojisi bozulan ve panik atak olan genç kızlarımız var. Sonuçta her şeylerini geride bırakarak gelmişler. Zor bir yaşam süreci var burada. Kobani’nin kurtuluşundan dolayı herkes sevinç içinde ve bir an önce herkes Kobani’ye geri dönmek istiyor.’’ diye ifade etti.