Ömer Faruk Sorak imzası taşıyan ve Berlinli Esra İnal’ın gerçek yaşam hikayesinden esinlenerek çekilen "8 Saniye" adlı film Avrupalı seyirciyle buluştu. Esra İnal’ın kendi hayat hikayesini kendisinin canlandırdığı film hem Almanya’da ve Türkiye’de yaşayan Türklerin ortak bir çalışması hem de Almanlarla Türkler arasında kurulan bir sanat köprüsü niteliğinde.

Berlin’de doğup büyüyen Esra İnal’ın sıra dışı yaşam öyküsünden esinlenerek çekilen "8 Saniye" adlı film yarından itibaren Almanya ile birlikte beş Avrupa ülkesinde vizyona giriyor.

Türkiye’de geçen şubat ayında sinemalarda gösterilen filmin Avrupa prömiyeri dün akşam Berlin’de gerçekleştirildi. "Vizontele", "G.O.R.A.", "Sınav", "Yahşi Batı", ve "Aşk Tesadüfleri Sever" filmlerinin yönetmeni Ömer Faruk Sorak’ın çektiği filmde Esra İnal kendi hayat öyküsünü kendisi canlandırıyor. İnal'a filmde; Fırat Çelik, Fahri Yardım, Mehmet Kurtuluş, Salih Kalyon, Sema Poyraz, Devrim Yakut, Şiir Eloğlu, İlknur Boyraz, Demet Gül, Leonie Benesch, Ralph Herforth, Constantin von Jascheroff ve Grit Boettcher eşlik ediyor.

Türkiye-Almanya ortak yapımı “8 Saniye” filminin çekimleri İstanbul, Berlin, Mardin ve Tuz Gölü’nde gerçekleştirildi. 8 Saniye hem Almanya’da yaşayan Türklerle Türkiye’de yaşayan Türklerin ortak bir çalışması hem de Almanlarla Türkler arasında kurulan bir sanat köprüsü niteliğinde. Türkiye’de gösterildiğinde öyküsü, başarılı oyunculukları, görselliği ve müzikleri ile beğenilen film insana "Yaşadıklarımı anlatsam film olur." cümlesini hatırlatıyor ve seyircileri kendi hayatlarıyla yüzleşmeye, kendi hayatlarını sorgulamaya çağırıyor.

Film, küçüklüğünden itibaren gördüğü rüyalarla gerçek hayat arasında gidip gelen, rüyalarını anlamlandırmaya çalışan ama anlamlandıramadıkça dünyası dağılan, özel ilişkilerinde kendisini kapana kısılmış hisseden ve hayatında bir şeylerin eksik ya da yanlış olduğu duygusundan kurtulamayan ancak sonunda hayatının kontrolünü eline alarak kendi rüyasını inşa etmeyi başaran bir kızın hikayesini anlatıyor.

Kendi hayatının filminde baş rolde oynayan ve hayatında ilk kez oyunculuk tecrübesi edinen Esra İnal prömiyerde sorusunu yanıtlarken "Kendimi oynamak ilginçti. Çekimler sırasında bazı duygularımı yeniden yaşadım ama bir mesafe koymayı başardım. Kendimi oynamak zor gelmedi. Ayrıca bana geçmişime değişik bir bakış açısıyla bakabilme şansını verdi." dedi ve ilk kez denediği oyunculuğu çok sevdiğini, mümkün olursa oyunculuğa devam etmek istediğini söyledi.

Yönetmen Ömer Faruk Sorak ise Esra İnal’ın hikayesini beyazperdeye aktarmalarına neden olan unsurları sıralarken "Esra’nın hayat hikayesi bizim için iki yanıyla çok etkileyiciydi. Bir tanesi Türk ve Alman kimliğiyle ve de kadın kimliğiyle yaşadıkları, hayattaki korkuları, beklentileri ve eş zamanlı olarak yaşadığı rüyalar; diğeri ise korkularını yenmeye çalışan ve onlardan kurtulma mücadelesi verirken başka insanlara da yardımcı olmayı başaran ve bunu meslek haline getiren bir kadının yaşam mücadelesiydi." diye konuştu.

Yönetmen Sorak Türk-Alman ortak yapımı filmlere devam edeceklerini, Almanya’da yaşayan Türklerin hayatlarını sinemaya aktarmak istediklerini söyledi.