Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi ve hat sanatçısı Arif Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''hat''tın sanat olma özelliğini Kuran-ı Kerim indirilmeye başladıktan sonra aldığını söyledi.
     Kuran-ı Kerim, deri ve çeşitli materyal üzerine kayıt altına alırken hat yazısının kullanıldığını belirten Yücel, ilk defa ''ma'kıli'' denilen köşeli yazının da bu dönemde ortaya çıktığını anımsattı. Yücel, ma'kıli yazısının daha sonra gelişerek 6 çeşit olarak günümüze kadar geldiğini vurguladı.
     İslamiyet'in yayılmasıyla birlikte hat sanatının da geliştiğini anlatan Yücel, şunları kaydetti:
     ''Abbasiler döneminde Yakut el Müstah'simi gibi hat üstatları bu gelişime çok büyük katkıda bulundu. Yakut el Müstah'siminin de aslının Türk olduğu bilinir. Osmanlı döneminde ise asıl başlangıç Şeyh Hamdullah ile başlar. Şeyh Hamdullah 'hattatların kıblesi' olarak bilinir ve adeta bir başlangıç oluşturur. Şeyh Hamdullah, II. Beyazıt döneminde 'aklamı sitte' 6 çeşit hat yazısına yeni bir yorum getirmiştir. Ondan sonra bütün hattatlar Şeyh Hamdullan gibi yazma gayreti içerisine girmiştir.''
     Yücel, Türkiye'nin hat sanatında ''dünyanın merkezi'' olduğunu vurgulayarak, ''Hat sanatı, ülkemizde yeniden diriliş dönemi içerisindedir. Yurt dışından çok sayıda öğrenci İstanbul'a gelip kıymetli hocalardan hat eğitim alıyor. Hat sanatı, milletimizin yapısına ve mizacına en uygun sanattır'' diye konuştu.
    
     -''Mürekkep yalama'' tabiri-
    
     Yücel, hat sanatının ilk çıktığı dönemlerde kağıdın çok önemli olduğunu, hat sanatında boyanmamış sıradan kağıtlara yazı yazmanın çok kabul edilmediğini söyledi.
     Belirli renklerde boyandıktan sonra özel bir karışımla yapılan ''ahar'' sıvısının kağıda sürüldüğünü ve bunun kurutulduğunu belirten Yücel, kağıda yazı yazılması için de en az bir yıl bekletilmesi gerektiğini ifade etti.
     Özel işlem uygulanan kağıtlarda yazı tashihinin de kolay olduğunu dile getiren Yücel, şöyle devam etti:
     ''Yanlış yazılan bir şey için kağıdı yırtmaya gerek yoktur, yalayarak da temizlenir. 'Mürekkep yalama' tabiri hattatlıktan gelir. Asırlardır bu tabir ilmin sembolü olarak günümüze kadar gelmiştir.''
     ''Mürekkep hat sanatının vazgeçilmezidir'' diyen Yücel, hat sanatında kullanılan mürekkebin, günümüz kimyasal mürekkeplerden farklı olduğunu dile getirdi.
     Kur'an-ı Kerim'in o dönemde elle yazılmaya başlandığını anımsatan Yücel, şunları kaydetti:
     ''Uzun süre dayanabilen ve özelliğini kaybetmeyen mürekkepler tercih edilmiştir. Özel yapılan 'is' mürekkebi uzun yıllar özelliğini muhafaza eder. Bezir yağının isinden yapılır. Bunlar çok özel aşamalardan geçirilerek yazı yazılacak hale gelir. O mürekkepler bugüne kadar yüzyıllardır özelliğini kaybetmeyen eserler yazılmıştır. Mürekkebin kalitesi hattın dayanıklılığını artırır.''